Memleketinden kopan medeniyetinden kopar
Medeniyetleri
oluşturan temel dinamikler; din, dil, tarih ve geleneklerdir. Medeniyet, toprak
üzerinde ete kemiğe bürünüp somutlaşır.
Medeniyet
kavramının en çok memleket kavramıyla derin bir anlam kazandığını ilk yurt
dışına çıktığımda düşünmeye başlamıştım. Teknik olarak toprak, medeniyetsiz
olabilir ama medeniyet, topraksız olamaz.
Ancak medeniyetsiz
bir toprak çorak bir araziye benzer. Toprağa derin bir anlam katıp onu memleket
hâline getiren şüphesiz medeniyettir. Medeniyetini aşağılayan bir kimse
memleketiyle bağını kopardığı gibi, memleketini korumayan biri de medeniyetiyle
bağını koparır.
Bunları belirtmemin
nedeni daha önce SETA sitesinde yazılarını okuduğumuz ve aynı medeniyet
değerlerini paylaştığımıza inandığımız Sayın Galip Dalay’ın ‘’Brookings’’ sitesinde ‘’Doğu Akdeniz çıkmazı’’ başlıklı yazısının
içeriğidir. Zira söz konusu yazı milletimizi üzmüş Yunanlıları memnun etmiştir.
‘’Brookings’’ sitesini ilk defa duyanlar için kısaca şu
bilgiyi verelim; merkezi Washington’da bulunan sözde ‘’kâr amacı gütmeyen’’ ulusal
ve küresel sorunlarla ilgili araştırma yapan, fikir üreten bir Enstitü imiş.
Galip Dalay Bey’in
28 Ocak 2021 tarihindeki yazısının sonlarına doğru özetle şöyle söylemektedir: ‘’Mavi
Vatan Doktrinini ilk ortaya atan Emekli Tümamiral Cem Gürdenizdir. Deniz
Kuvvetleri Eski Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı, Libya ile deniz anlaşması
fikrinin mimarı olarak bu kavramı geliştirdi. Önce marjinal görülen Mavi Vatan
Doktrini 2016’daki başarısız darbe girişiminin ardından, Batı karşıtlığı ve
milliyetçiliğin artması üzerine hükümet Mavi Vatan kavramını devletin temel
politikası haline getirmeye karar verdiğini’’ iddia etmektedir.
Amerika’nın,
İsrail’in, Yunanistan’ın, Fransa’nın ve daha birçok Batılı ülkelerin koru halinde:
‘’Türkiye’de Milliyetçilik ve Batı
karşıtlığı arttı’’ diyerek Mavi Vatan Doktrinini itibarsızlaştırmaya
çalışmaktalar. Şimdi bu koroya Galip Dalay’ın da katılmış
olduğunu görmekten üzüntü duyduk.
Çünkü iddia
edildiği gibi Türkiye’de Batı karşıtlığı artmadı. Doğu Akdeniz başta olmak
üzere birçok konuda Türkiye’ye yapılan haksızlığa olan tepki arttı. Asıl söylenmesi gereken, Batı’da Türkiye
karşıtlığı arttı.
Ayrıca, Doğu Akdeniz
ve Adalar Denizi’nin coğrafi konumu Türkiye’nin güvenliği için son derece
stratejik bir öneme sahiptir. Batı’nın her iki denizdeki tutumu güvenlik
bakımından Türkiye’ye tehdit oluşturmaktadır. Yaycı Paşa’nın Mavi Vatan Doktrini ile ortaya koyduğu çaba bu tehdidi
bertaraf etmektir.
Medeniyet
değerlerini özümsemiş bir toplumun fertleri, farklı siyasi partilere mensup olsa
bile, bir dış tehdit karşısında tehdidin nasıl ve kimden geldiğine hiç bakmadan
memleketinin hakkını korumak için her türlü fedakârlığa katlanır.
Fertleri bu asil
davranışa iten iki duygu vardır. Birincisi;
üzerinde yaşadığı memleketine olan bağlılık duygusudur. Bu bağlılık insanın beka
duygusu ile köklerinin salındığı toprak arasındaki ilişkiyi yansıtır.
İkincisi ise; Bir millete, bir medeniyete, bir bütüne ait
olma duygusudur. Bu öyle bir duygudur ki, köklerini toprağın derinliklerine
salan bir çınarın gövdesinin kalınlaştığı gibi, memleket ve medeniyet sevgisi
de bir insanın ruhuna nüfuz ettikçe onda derin bir bağlılığa dönüşür.
Demokratik
kurallarla idare edilen bir ülke de insanların farklı siyasi tercihleri olması
son derece tabiidir. Ancak bir vatandaşın memleketine zarar verecek bir faaliyetin
içinde olması üzücüdür.
Nitekim Yunanistan’ın Ekathimerini gazetesi 30 Ocak’ta Galip Dalay’ın yazısına atıf yaparak Türkiye’nin aleyhinde kullanmaya başladı. Bu nedenle diyoruz ki; memleketinden kopan medeniyetinden de kopar.
Not: öneri, eleştiri ve yorumlarıyla katkı sağlamak isteyen: [email protected] adresinden bana ulaşabilirler. Twiter:@MehmetB78849685