Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
05 Kasım 2023

Memleketim Marşı ve Kültürel İşgal!

O meşhur “marş”.

Adeta “milli marş” olarak beyinlerimize kazındı.

Ayten Alpman’la özdeşleşen “Memleketim” Marşı.

“Bir başkadır benim memleketim.”

Marş, 70’li yılların başında çalınmaya başlanmıştı.

Epeyce süre raflarda kaldı.

Fazla ses getirmedi.

Sonra…

Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında birden parlatıldı.

“Milli Duygularımızı” bu “marşla” yaşamaya alıştırılmıştık o günlerde!...

İsmail Cem İpekçi, TRT Genel Müdürü iken, günde en az beş vakit tekrarlanırdı.

Yediden yetmişe hepimizin ezberindeydi bu “marş”, özellikle bestesiyle.

Bugünlerde, bütün alçaklığı, acımasızlığı ile devam eden İsrail Terör Örgütü Soykırımı’na dair paylaşımlar yaparken, biz de o “marş”a dikkat çekelim dedik.

Sosyal Medya hesabımızda, “Memleketim” Marşı’nın kaynağına işaret ettik.

Hatırlattık.

Marş, İsrail Ürünü.

Orijinali, Rabbi (Haham) Elimekh.

Rusya’da yaşayan Yahudi Toplulukları için “önder” şahıs, Haham Elimekh.

Yahudilerin oralarda çektikleri “zorluklara” direniş...

“Hoşgörü”nün direnişi!..

Sevgi dili, vesaire…

İsrail Marşı!

Biz bunu paylaşınca, "Soykırımcı İsrail'e" şu veya bu kıvamda destek verenlerden tepki geldi:

“Ne var bunda yani, müzik evrensel değil mi?”

Biz de bu tepkiyi verenlere sorduk:

“Bizden bir besteyi, neredeyse ‘Milli Marş’ olarak kullanan bir başka ülke gösterebilir misiniz?”

Yok!..

Kıbrıs Barış Harekâtı Ruhu’nu, bizdeki vatan millet sevgisini ifade etmek için, gece gündüz “İsrail bestesini” kullanıyorsanız…

Bu, ya müzik kültürünüzün ifade kabiliyetine güvenmediğinizden…

Ya da, ruhları, beyinleri “bir başka kültürle” kodlamak istemenizdendir.

Şahin Altıntaş’ın “maksadı” ortaya koyan cümleleri, güzel.

Buraya alalım:

“Gördük ki, milletlerin sadece toprakları ve devletleri değil, dilleri ve kültürleri de işgal ediliyor.

Bu durumun en önemli örneklerinden birini, Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası hayatımıza giren Memleketim şarkısı ile yaşadık.

İlk olarak 1972 yılında Ayten Alpman’ın sesinden dinlediğimiz uyarlama Marş, orijinali Klezmer tarzında söylenen “Rabbi Elimekh” isimli bir Yahudi geleneksel halk marşıdır.

Şimdi, okuyucunun aklına şu soru gelebilir:

Uyarlama şarkılar her yerde var iken buradaki sorun nedir?

Hayatımıza Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra giren bu ezgilerin bir şarkı ya da sanat olarak değerlendirilebilecek kadar masum olmadığını düşünüyorum.

Dünya milletler tarihine bakıldığında, Türk Milleti savaşları ile öne çıktığı kadar, zaferleriyle adından söz ettirdiği kadar; sanatı, edebiyatı, şiirleri, şairleri, marşlarıyla da en az savaşçı özelliği kadar öndedir ve adından söz ettirmiştir.

Hal böyle iken, bu büyük ve asil ulus neden kendi zaferlerinden sonra bu uyarlama şarkı ile evlâtlarına seslensin, daha da önemlisi gelecek nesilleri neden bu parçalarla büyütsün? Bizler her şeyden önce kültür milliyetçisiyiz. Millet olabilmek vasfımızı gelecek bin yıllara aktarmanın da bizler için yegâne anahtarı öz kültürümüzü muhafaza etmek ve geçmişle bağımızı sağlamlaştırmaktır.”

X

Evet, ben de, bu işlerin masum işler olduğunu düşünmüyorum.

Hemen ifade edeyim, Ayten Alpman’ın ve söz yazarının bu işlerde kabahatleri yok.

Onlar, işlerini yaptılar.

Onlar için müziğin evrenselliği kuralı geçerlidir.

Mesele, bu şarkının raflardan indirilip, bir “Milli” marş düzeyine çıkartılmasında ve sonrasında da 1980 Siyonist Darbesi’ne altlık yapılmasındadır!..

O yılların, yani 1970-80 arası yılların “popülerleştirilen” şarkılarına baktığınızda epeyce kabarık bir “İsrail” listesi çıkıyor karşımıza…

Bu listeyi, internet ortamında rahatlıkla bulabilirsiniz.

Buradan, bugünkü gençlerin de büyük ihtimalle bildikleri ikisinden bahsedeyim:

Birisi Bim Bam Bom..

Diğeri, Sev Kardeşim;

Dünyaya geldik bir kere, her gün bu şarkımı söyle!..

Bu “Sev Kardeşim” adlı şarkıyı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kurucusu olmakla övünen CHP bir dönem “seçim şarkısı” olarak kullanmıştı…

Tarihçi Murat Bardakçı da, bu şarkının 1967’deki Arap İsrail Savaşı’na atfen yazılan bir “Zafer Şarkısı” olduğunu vurgulamış ve CHP’ye şöyle yüklenmişti:

“Bu şarkıyı İsrail’in zafer şarkısı olduğundan habersiz koyacaksın ve sonra da niçin iktidar olamadım, diyeceksin!”

X

CHP’nin seçim şarkısının kaynağı, İsrail’in Zafer Şarkıları albümündenmiş!..

Bilemiyorum, belki de CHP’ye birileri sızmıştır o zamanlar ve böyle şeyler olmuştur…

Kimler nerelere sızmadı ki!

Sadece CHP’ye sızmışlar, dersek haksızlık olur!

Hemen her yere sızmalar oldu!

Her neyse!

Bu müzik, sinema, kültür-sanat işleri kalpleri, beyinleri kodlamak için nefis fırsatlar sunuyor.

Siz boşluk bırakınca da, başkaları dolduruyor.

Bizler, 70’li yıllarda, bir yandan “Öldüm, bittim, yıkıldım, aşık oldum bir zalim kıza, yamuldum, kaderindeki zehiri içeyim, sen geberme, senin yerine ben gebereyim!” şarkılarıyla…

Diğer yandan da, “İsrail” şarkılarıyla büyütüldük…

Sadece İsrail değil, “Gençlik Marşı” da “Milli” marş gibi adeta değil mi, o da İsveç’ten!

x

Birçok “marş”a bakın, nasıl da alıntı!

Milli duygular nasıl da başkalarının “kodlarıyla” ifade edildi.

Bir nesil, nasıl da alıştırıldı!

Filmlerle de fena kodlandık…

Her sakallıya kötü gözle baktık, her "hoca"yı sahtekâr belledik.

“Küçük Ev” dizisindeki “papaza” ise adeta “âşık” olduk, ne iyi bir adamdı o, ne büyük bir gönül adamıydı!

Bunu yaptık, bir de Hazret-i Mevlana’yı gece gündüz döndürdük, “turizm”in hizmetine sunduk!

X

Yazımızı, yarım asırı aşkın sanat hayatı boyunca, birçok değeri ülkemize kazandıran Rahmetli İlham Gençer’in sözleriyle bitirelim:

“Bu ülkede bütün emperyalist güçlerin ihanetleri şarkılarla oldu, silahla değil.

Eski eşim Ayten Alpman’ın ‘Memleketim’ şarkısı buna en güzel örnektir. Bu İsrail Milli Şarkısı’dır. Yabancı şarkıların Türkçe’ye çevrilmesinde mahsur yok…

Ayten Alpman’ın da bu işte hiç kabahati yok. Ama bu şarkı, sonradan maalesef Türk Milleti’ne en büyük ihanet şarkısı olarak kullanıldı! O dönem şarkı TRT’nin raflarında duruyordu, indirildi! Memleketim şarkısı, Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında, ‘milletin şarkısı’ diye lanse edildi.

Tam bir fiyasko!”