Memleket manzaraları
Son günlerde dozu iyiden iyiye artan ve sosyal ve dijital medyada gündem olan öyle garabetlere şahit oluyoruz ki, gerçekten içler acısı.
Kimi dinimizle, kimi
kimliğimiz ve etnisitemiz ile kimi ise ekonomimizdeki kara delikler üzerinden
yıprattıkça yıpratıyor.
Sanki memleket gemisin
içinde kendisi yokmuş gibi geminin batması için her türlü yolu mübah görüyor.
Zor ve sıkıntılı
günlerden geçtiğimiz kesin ancak el birliği ile bu zor günleri atlatacağımız da
kesin.
Cennet vatanımızda
tuzu kurularla hacı yatmazlar koalisyonu bir olmuş ve 7 gün 24 saat sistemine
göre çalışarak olmazları oldurmakla meşguller.
Çoğu gerçeklikten ve
gerçekleşmişlikten uzak hayal üzerinden Donkişotun gölgesi ile savaştığı gibi
savaşa tutuşanlar yorulmak nedir bilmeden zayıf noktalarımıza vurdukça vuruyor.
Ne iz’an ne insaf ne
de acıma…
Tüm insani duygular
fora..
Kamalizm dinine
mensuplarla şamanizm dinine mensuplar koalisyonu yerli ve milli tüm
duygularımıza savaş açmışlar ve yalanın dolanın binini bir paradan satışa
sonmuş ve piyasada alıcı keriz bulabiliyor.
Araştırmaya
soruşturmaya doğruluğunu tescil etmeye gerek duyulmadan pireler dev aynasında
deve boyutuna getirilerek pazarlanıyor ve işin garibi alıcıda bulunuyor.
Alıcılar içinde
öyleleri var ki insana küçük dilini dahi yutturabiliyor.
Ne ara buralara kadar
alçaklaştı insanlarımız doğrusu merak konusu.
Aslında aynalara
bakmak gibi bir erdemlilik içinde olunsa kesinlikle suçlu aramaya gerek dahi
görülmeden suçlu kendini bulur ama aynalar acımasız ve gerçeği göstermede de
alternatifsiz ve gerçeği bulmada isabet yüzdesi de yüksek.
İnsan kelime manası
içerisinde nakışlık taşır. Nakıs genel anlamı ile noksan demek olunca fıtraten
noksan olmamıza rağmen insan denen muammayı mükemmel yapan omurgasını dik ve
düzgün yapan değerlerle mücehhez olması gerekir.
Din insanı mükemmele
götüren çok önemli bir araç ahlak da zaten bir yönden din demek.
İslam peygamberi
efendimiz ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim derken de tam buna
işaret ediyor.
İnsan mayası bozuk
değil ve dinini de tekamülleşme yönünde bir araç olarak kullanıyorsa aslında
her iki dünyasını da kazanma şansını yakalar.
Nefsani heva ve
hevesler kanaatten yoksun zenginleşme arzusu şan şöhret ve egoyu tatmin edici
makam mevki hırsı ile sahip olduğu koltuğu başının üzerinde tutmak gibi bir
esfelleşmeyi kendi kimlik ve kişiliğine kabul ettirerek mutluluk araması ve
şehvani zaaflarını da hayvanlardan bile aşağılık bir şekilde kontrolden uzak
tutuyorsa olanlar oluyor.
İş işten geçtikten
sonra akıl başa tekrar gelse de yaşanılan rezaletlerin hafızlarda bıraktığı iz
kişiyi gerçekten hayvanlardan daha aşağılara taşır.
Şehvet şöhret ve
servetle insanın imtihanı hep olmuş ve maalesef kazançlı çıkmakta pek mümkün
olmamış.
Örnek mi?
Aynalara deruni bakma
cesareti olanlar için örnek aramaya bile gerek yok.
Özellikle sosyal medya
mecralarında ulu orta yalan yanlış paylaşımlar yapanlar içerisinde bu
örneklerden o kadar fazla var ki, aramaya dahi gerek yok
Sapık ruhlu insanları sosyal
medya paylaşımlarından dahi tanımak mümkün.
Kendisi deveyi amudu
ile götürür gözündeki kocaman merteği görmez ama başkasının gözündeki zerreyi
görür ve öyle bir büyütür ki, insanı şaşkına çevirir.
Toplumumuzda
psikopatlar, kişilik düzeyinde ve psikiyatrik düzeyinde ruhsal sapmaları olan
insanlar azımsanmayacak miktarlarda mevcut.
Yakın geçmişte
pedofili sapığı azımsanmayacak kadar çok sureti insan yaratıklar basına
düşmüştü. İçlerinde öyleleri vardı ki gerçekten şaşkına dönmüştüm.
Son günlerde metro ve
Marmaray gibi toplu taşıma araçlarında sapık ruhlu sureti kadın fahişler
türedi.
İnancı gereği başını
örten hanım kardeşlerimize olmadık hakaretler yapıp taciz ediyorlar.
İçlerindeki kini
garazı ve din düşmanlığını kusarken sadece insanlıktan çıkmıyorlar aynı zamanda
alçaklığın da zirvesinde çukurlaşarak nirvanaya ulaştıklarını zannediyorlar.
Aynı şekilde yabancı
düşmanlığını din düşmanlığı zemininde götüren embesiller var. Çoğu güya yüksek
tahsilli hatta üniversite hocası ama cehalet akıllarını öyle bir iğfal etmiş
ki, işkembeden atıp tuttuğunun bile farkında değil.
Bazı belediye
başkanları da takıntı düzeyinde hastalıklı ruhla iş yerlerindeki Arapça
kelimelerle kafayı bozmuş.
Gülelim mi ağlayalım
mı bilemiyorum ama durum sanıldığından daha ciddi.
Toplumun temel
taşlarından olan din, milliyet, etnisite gibi ortak değerlerini dinamiklemekle
neyi kazanacaklar doğrusu muamma.
Kendini ahlak polisi
zanneden çoğu ahlak noksanı fahişe kılıklı kadın müsveddeleri, çoğu masum olan
insanlar üzerinden algı oluşturmaya çalışıp ve hatta linçlere varan kaba kuvvet
kullanımı için konu mankenleri ile birlikte vurun abalıya dercesine
zorbalıklarını legalleştirmelerini gözlemler olduk.
Ekonomik sıkıntılar
içerisinde yaşama savaşı veren büyük bir çoğunlukla beraber yaşıyoruz. Devleti
ile barışık bu kesim üzerinden algı ticaretine soyunan sırca köşk sahiplerinin
sosyal medya üzerinden yaptığı satışlara bakınca insan bir hoş oluyor.
Bir eli yağda diğer
eli balda olan sırca köşk sakinlerinin timsah göz yaşları ile masum vatandaşı
tahrik etmesini nasıl izah edebiliriz.
Her devirde hadimleri
vasıtası ile birçok badireyi atlatmayı başarmış milletimiz içerisinde, yerli
görünümlü mangalda kül bırakmayan hainler hep olmuş ve köşe başlarını
tuttukları içinde hiçbir dönemde hak etikleri cezaya çaptırılamamışlar.
Yeni Türkiyemiz,
İnşallah, bu alçak hain güruhun atını istediği gibi oynattığı yer olmaz.
Milli birlik ve
bütünlüğümüze göz dikenlerin gözleri kör olsun.
Rabbim kötü emellerine
fırsat vermesin.
Sağlık ve mutluluk
dileklerimle.