Meloni-Biden görüşmesi
Geçen hafta İtalya Başbakanı Giorgia Meloni Beyaz Saray’a ilk ziyaretini yaptı. Gündemde, Ukrayna’da devam eden savaş ve Afrika’da ki gelişmeler olsa da en önemli konu Çin’di. Çünkü Euro bölgesinde Çin’in ‘Kuşak ve Yol Projesini’ destekleyen Çin ile anlaşma yapan tek ülke İtalya’dır.
G7 ülkeler grubunun kilit üyesi olan İtalya, Avrupa’nın da
üçüncü büyük ekonomik gücüne sahiptir. İtalya’nın sağ koalisyonu, ABD Demokratlarıyla
hem LGBT hem de çevre sorunları konusunda farklı görüşlere sahipler. Bütün
bunlara rağmen İtalyan dış politikası hâlâ Amerikan dış politikasından tamamen
bağımsız olmadığının da altını çizmemiz gerekir.
Genel olarak Amerika, Çin'in Avrupa'da etkisini artırmasından
endişe duymaktadır. Bu nedenle İtalya’nın Çin’in Kuşak ve Yol Projesini
desteklemesinden rahatsız olmaktadır. Hatta sadece Amerika değil, aynı zamanda
Brüksel de İtalya’nın Çin’le anlaşmış olmasından rahatsızlık duymaktadır.
Örneğin ‘’çip’’
gibi stratejik öneme sahip bazı ürünlerin sadece Çin’in elinde olması,
Brüksel’i endişelendiren bir durumdur. Batı medyasında çıkan kimi yorumlarda AB
yetkililerinin, Pekin'in Doğu ve Orta Avrupa'daki bazı ülkelerle
gerçekleştirdiği 16+1 girişimini hoş karşılamadığı anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda, geçen Ekim ayında İtalya’da iktidara gelen
Meloni, ‘Kuşak ve Yol’ Projesi konusunda
değerlendirmelerin devam ettiğini, parlamentonun da bu işe dâhil edilmesi
gerektiğini açıklamıştı. Bu açıklamalarda İtalya’nın bu konuda bir U dönüşü içinde olabileceğinin
işaretlerini vermiş oldu.
Roma’nın 2019’da Çin ile imzaladığı ‘Kuşak ve Yol Projesi’, taraflardan herhangi birinin üç ay önce
bildirimde bulunarak çekilmemesi durumunda Mart 2024’te otomatik olarak beş yıllığına
yenilenmiş olacak.
Meloni, Biden tarafından İtalya'nın Projeden çekilmesi konusunda
herhangi bir baskının olmadığını söylese de, Beyaz Saray Sözcüsü ’nün yaptığı
açıklamada: ‘’Amerika, İtalya’nın Çin’in
Kuşak ve Yol Projesinden çekilmesini memnuniyetle karşılayacaktır’’ dedi.
Peki, İtalya
neden U dönüşü arayışında?
Amerikan medyasından çıkan bazı yorumlarda Çin’in
Avrupa’nın güvenliği için tehdit oluşturduğunu ve İtalya’nın da bunu fark
ettiğini iddia ediyorlar. Çin ve Rus basınında çıkan bazı yorumlarda ise,
Amerikan’ın baskısı nedeniyle İtalya’nın U
dönüşü arayışı içinde olduğunu iddia ediyorlar.
Doğrusunu söylemek gerekirse, her iki tarafın iddialarını
destekleyen somut veriler mevcut. Ancak bana göre, İtalya’nın U dönüşü sinyali vermesinin asıl nedeni
ekonomiktir. Çünkü son dört yılda, İtalya’nın Çin’e yaptığı ihracat verilerine
baktığımızda 13 milyar dolardan 16.4 milyar dolara çıktığını görürüz. Fakat
İtalya’nın Çin ile olan genel ticaret açığı ise, 3 kat artmış durumda.
Dolayısıyla, Biden-Meloni görüşmesini şekillendiren, İtalya’nın
Çin’le yapmış olduğu anlaşmanın ekonomik bir avantaj sağlamadığını görmüş
olduğunu düşünüyorum.
Meloni, Biden ile yapmış olduğu görüşmenin diğer önemli
gündem maddesi, Afrika’daki gelişmelerdi. İtalya, göçmenlerin Akdeniz'i geçerek
Avrupa'ya geçmek için tehlikeli girişimlerde bulunmasını önlemek için Tunus
gibi ülkelere daha fazla yardım yapılmasını savunuyor.
Toparlayacak olursak: Geçen hafta Perşembe günü,
Biden-Meloni görüşmesi, güçlenen bir ABD-İtalyan ilişkisinin ilk sinyali
olabilir. İtalya U dönüşü ile Çin’le
yapmış olduğu anlaşmadan vazgeçerse, bu Washington’da büyük bir memnuniyetle
karşılanacağı muhakkaktır. Bütün bu gelişmeler Türk Dış Politikası açısından da
büyük bir önem arz etmektedir. Gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz.
Twiter: @MehmetB78849685 e-mail: [email protected]