Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
20 May 2013

Mella-ye Cez\u00eer\u00ee'nin Aşk Serüveni

Asıl adı Molla Ahmed İbn Molla Muhammed olan Mella-ye Cezu00eeru00ee'nin soy ağacı, Cizre'nin köklü aşiretlerinden Bohtu00ee (Bohtan) aşiretine dayanır. Şairimizin mahlası Nişanu00ee'dir. Her ne hikmetse mahlası yerine ismiyle anılır olmuştur. Bunda belki de yıllarca sahip olduğu ilmu00ee şahsiyeti, yani medrese hocalığı yapması ile halk arasında "Mella-ye Cezu00eeru00ee" olarak anılmasına sebep olmuştur. Unutulmamalıdır ki Şark'ta medrese hocası aynı zamanda camii imamıdır da.

Mella-ye Cezu00eeru00ee'nin aşk serüveni yıllarca ders verdiği Medrese-ya Sor'da (Kırmızı Medrese) başlar. Onun aşkı ilim ve şiir yolundadır. Şiir yolunda çağdaşı olan ünlü İran şairi Hafız-ı Şirazu00ee'nin Divan'ına nazire yaparcasına;

Ela ya eyyuhe's-saki edir ke'sen we navilha

Ki aşk asan nemud evvel vel üftad-ı müşkilha

"Saki, döndür kadehi herkese sun. Bana da ver. Çünkü aşk önce kolay göründü. Ama sonra da çok müşküller meydana geldi."

Beytiyle başlatır Divanınıu2026 Mella, Divanının başka bir yerinde Hafız'a nazireyi bırakır ve ona meydan okurcasına;

Ger lu'lu'e mensu00fbru00ee ji nazme tu dixwazu00ee

Wer şi'ru00ea Mele bu00een te bi Şirazi çı hacet

Türkçe'ye şöyle çevirir "Nazmın etrafa saçılmış incilerini görmek dilersen eğer, gel Mella'nın şiirinde gör onları Şiraz'a gitmeye gerek yok."

Mella-ye Cezu00eeru00ee'nin şiir serüveni, Klasik Osmanlı şairlerin üstad gördüğü diğer İran şairleri de vardır. Bunlar arasında Sa'di-i Şirazu00ee ve Molla Camu00ee'dir.

Me ra j'ewwel çi bir xamu00ee kişand axir bi bednamu00ee

Ji rengu00ea sedu00ee u00fb Camu00ee ji şuhret pu00ea hisu00een 'amu00ee

"Kalemin hakkımızda neler yazdığını bilir misin ezelde? Sonunda kötüye çıkardı adımızı. Sa'di ile Cami'nin aşktaki şöhreti gibi aleme ifşa eyledi bizi."

Mellaye Cezu00eeru00ee'nin bir beytinde Fetih Süresinden bahseder. Bu bahis bazı edebiyat tarihçileri tarafından İstanbul'un fethi ve üzerine ulu hakan Fatih Sultan Mehmet Han üzerine yorumlanır. Bahsi geçen beyit şöyledir.

Ey şehinşahu00ea mu'ezzem Hak nigahdaru00ea

Te bu00ee- Sureu00ea "İnna Fetehna" dor u00fb madaru00ea

Bu beytin Fatih Sultan Mehmet Han için söylenmesi ya da yorumlanması bile bu günlerde kardeşlik bağlarının pekiştiği bir dönemde dile getirmek ve bu beyitten bahsetmek önemlidir. Çünkü Fatih'in ve Selahaddin Eyyubu00ee'nin torunları bu medeniyetin inşasını hep kardeşçe yaptılar.

Mella'nın meşhur bir öğrencisi var. Feki-ye Teyran, onun Mella ile müşaaraları (karşılıklı şiir yazmak-okumak) vardır. Mella-ye Cezu00eeru00ee ve Feqiyu00ea Teyran'ın atışmalarından anlıyoruz ki O 1631'de Cizre'deydi. Divanını da o yıl (1631) bitirmiştir. Fekiye Teyran "u00cero girya me tu00ea" isimli şiirinde Mella'nın ölümünü işler. Buna göre Hicru00ee takvime göre Mella, 1050 yılında (M:1640) vefat etmiştir. (Cizre'deki mezarında 1404-1479 tarihi yazılıdır.) Mezarı şimdi Cizre'de, "Medres-ya Sor"dadır.

Mella'nın Kürtçe'de tasavvuf edebiyatının bir şaheseri sayılan Divan'ını anlamak ve ondaki derin ve lahutu00ee mana iklimine girebilmek için sadece dili bilmek elbette ki yetmez. Çünkü geniş ve derin bir ilme, keskin bir marifete, zengin ve coşkun bir aşka sahip olan Ceziru00ee'nin şiirlerinde tarih, felsefe, estetik, tasavvuf, belagat, nahiv (gramer), astronomi gibi fizik ve metafizik konular iç içe geçmiştir. Önemli fıkıh kaynaklarına gönderme yapması; Maruf-u Kerhu00ee, Şiblu00ee, Mansur ve Alau00ee gibi tasavvuf büyüklerini zikretmesi, Şeyh San'an gibi bir seyr-i sülu00fbk serüvenini şiirine konu edinmesi onun fıkıh, kelam ve tasavvuf vadisinde zengin bir birikime sahip olduğuna işaret eder.

Mella-ye Cezu00eeru00ee'nin şiirinde kullandığı tüm argümanlar ilahi aşkın remizleri olarak anlaşılmalıdır. Bediüzzaman Said Nursu00ee'nin, onun aşktaki makamını şöyle ifade ettiği rivayet edilir: "Mevlana Celaleddin-i Rumu00ee, Molla Ahmed-i Cezu00eeru00ee ve Mevlana Cami'nin aşk meşrebindeki makamları birdir" O halde, Cezu00eeru00ee'nin divanını, onun ruh ikliminin iksirli havasını teneffüs ederek okumalıyız. Tasavvufun kendine özgü mazmunlarını ve kavramlarını ve bunlara yüklenen manaları bilmeden onun kudsu00ee lezzetini tadamayız. Çünkü onun nazarında bütün güzellikler ilahi güzelliğin birer yansıması, birer tecellisidir.

Memlekette Bahar rüzgarlarının estiği bu dönemde Mella'nın şiiriyle İstanbul Fatih'ini selamlamak ne güzel.