Dolar (USD)
32.53
Euro (EUR)
34.77
Gram Altın
2431.49
BIST 100
9722.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

25 Kasım 2019

Mektep Dergilerimiz Olsun

Edebiyat dünyasının kıyısında, köşesinde, sağında, solunda, merkezinde olan kim varsa dergiler konusu açılınca büyük bir hoşnutsuzlukla “Ne olacak bu dergilerin hali?” serzenişiyle başlıyorlar muhabbete.

İlgili olanların serzenişi elbette daha ciddi boyutta. Sosyal medyanın, sanal dergilerin, yalan yüzlerin arasında ortaya konan tespitler hiç olmazsa sahadan birilerinden olduğu için su götürür mahiyette.

Edebiyat dergileri ile olan bağını Servet-i Fünun’da bırakmış edebiyat öğretmenlerinin bu serzenişlerini elbette ciddiye almıyorum.

Dergiler ile ilgili yazarken şu tespiti yapmıştım. Yinelemekte fayda var. Üniversitelerin edebiyat fakültelerindeki hocalar ders kitabı gibi öğrencilere edebiyat dergisi takip ettirseler, derslerde bu dergileri işleseler bizim dergilerimiz yüz yıl çıkar. Kimse çıkıp da niye dergi takip ediyorsunuz diyemez çünkü edebiyatın kalbi dergilerde atar. Buna inanan, dergi takip eden, kibrini bir kenara bırakıp dergilerdeki yazıları öğrencileri ile paylaşan hocalara ihtiyacımız var.

Yeni Türk Edebiyatı dersinde öğrencilerle piknik yapmayı alışkanlık haline getirene “Hayrola!” derler de dersine dergilerle giren, öğrencilerine dergi takip ettiren hocalara kimse karışmaz. Mevzu direk hoca ile ilgili.

Liselerde de aynı vurdumduymazlık var. Öğretmenin takip ettiği tek dergi yokken öğrencilerin dergilere ilgi göstermesini beklemek sadece hayal kurmaktır.

Dergiler ayakta durmak zorunda. Her şeye rağmen çıkıyor dergiler. Yeni dergiler çıkmaya devam ediyor. Bu bile umut etmek için büyük bir sebep.

Mektep dergilerimiz olmalı. Gençleri alıp, onlara yol yordam öğreten dergiler ayakta kalma konusunda diğer dergilerden bir adım öndedir. Çünkü derginin ilk sahibi o derginin çevresindeki gençlerdir.

Karabatak dergisi

Karabatak dergisini bu anlamda çok önemli buluyorum. Ali Ural; şair, yazar ve aynı zamanda bir hoca. Atölye çalışmaları, üniversitedeki dersleri yanında Karabatak dergisi ile dergiciliğin bir mektep olması gerektiğini derginin her sayısı ile gösteriyor. Ayrıca atölyelerde yetişen, Karabatak’ta görünen ve kitap sahibi olan şair ve yazarlar ile Karabatak bir mektep gibi işliyor.

Bu yıl Necip Fazıl İlk Kitap Ödülü’ne lâyık görülen Meryem Kılıç da Ali Ural’ın öğrencilerinden. Birçok baskı yapan şiir kitaplarına sahip, kendi şiir dilini oluşturmuş, yarına kalacak dizeler kuran bir şair Meryem Kılıç. Bu ödülü hak ettiğine sonuna kadar inandığım Kılıç’ı cân-ı gönülden kutluyorum.

Karabatak dergisi hem hazırladığı dosyaların özgünlüğü ile hem de istikrarı ile edebiyatın canlı yüzünü sunuyor okuyucuya. Mutlaka takip edilmesi gereken dergiler arasına girmeli Karabatak.

Ali Ural Hocamı da hem edebiyat dünyasına kazandırdığı birbirinden değerli kalemler için hem de Karabatak gibi bir dergiyi bizlere armağan ettiği için kutluyorum.

Edebiyat Ortamı

Edebiyat Ortamı dergisi de gençlere yer veren bir dergi. Her sayı okuyuculara hediye ettiği kitaplar ve şiir, öykü, deneme yıllığı ile farkını hissettiren dergi şimdi Sadık Yalsızuçanlar ve Yunus Nadir Eraslan yönetiminde atölye çalışmalarına başlıyor. Tam anlamıyla bir mektep dergi olacak Edebiyat Ortamı. Kolaylıklar ve nice sayılar diliyorum dergiye.

Dergi kardeşliğine inanan ve önem veren biriyim. Bunun tam olarak sağlandığına inanamasam da bir ünsiyet kurma anlamında dergilerin sahiplenilmesi uzun soluklu dergilerimizin sayısının artmasını da sağlayacaktır.

Hassas bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Dergilerin çevresinde toplanan ve kendini bulunduğu dar çerçeveye kaptıranlara bu sözüm. Dergide birkaç şiir yayınlayıp, editörüne bir şeyh sadakatiyle bağlanıp kendinden ve bulunduğu çevreden başkasını tanımayan bir güruh var. Aklını kiraya vermiş böyle tipler ne yazık ki akıntıya karşı kürek çektiklerini bile fark edemiyorlar. Şeyhlerinden emir almadan tek satır yazamayan bu mankurtlaştırılmış tiplerden şair de olmaz talebe de. Onların yer aldığı mecraya da dergi denmez. Dense dense kibir tekkesi denir. Allah hepimizi ve edebiyat dünyamızı bu örümcek ağlarından muhafaza eylesin.