Mehmet Akif İnan Külliyatı okurların elinde
“Yedi Güzel Adam”dan biri olan, şair
ve yazar Mehmet Akif İnan’ın bütün eserleri, kurucusu olduğu Eğitim-Bir-Sen
Yayınları tarafından kültür hayatımıza kazandırıldı..
Hafızalarımıza
nakşolan “Mescid-i Aksa” şiiriyle yaşıyor: “Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde/Bir
çocuk gibiydi ve ağlıyordu/Varıp eşiğine alnımı koydum/Sanki bir yeraltı nehr
çağlıyordu.” Böyle hüzünle başlar Aksa şiiri ve son mısralarında bütün
müminlere bir sorumluluk yükler: “Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde/Götür
Müslümana selam diyordu/Dayanamıyorum bu ayrılığa/Kucaklasın beni İslâm
diyordu” 12 Temmuz 1940 tarihinde doğan ve 6 Ocak 2000 tarihinde vefat eden
Mehmet Akif İnan, gönüllerde yaşamaya devam ediyor. “Her eylem yeniden diriltir
beni/Nehirler düşlerim göl kenarında” diyebilen bir iman eri, fazilet ahlak abidesi ve cesaret adamıydı.
TARLAN’DAN
ÇAVUŞOĞLU’NA
Vefat
eden şair ve yazarların bütün eserleri okuyucularına ulaştırılmalıdır. Daha
önce basılmış ancak tükenmiş, yayımlanma fırsatı bulunamamış, hatta yarım
kalmış eserler okurların dikkat nazarlarına sunulmalıdır. Çünkü edebiyatçılar
eserleriyle soluk alıp vermeye devam ederler. Mehmet Akif İnan’ın bütün
eserlerinin yayımlanmış olmasına çok sevindim. Bu eserlerden bahsedeceğim ama
önce merhumun, Mehmed Çavuşoğlu hocamız ile alakalı hatırasını nakletmeliyim.
İnan, Çavuşoğlu’na, “Siz Ali Nihad Hoca’nın hayrülhalefisiniz. Onun çığırını
daha ilerilere götüreceksiniz.” deyince Çavuşoğlu şu cevabı verir: “Ben nerde, Tarlan
Hoca nerde. Ben onun çizmesine bile ulaşamam.” Şu tevazuu görüyor musunuz?
Mehmet Akif İnan bir başka gün “Tarlan Hoca’nın köşe bucakta kalmış bir hayli
çalışmaları, notları varmış. Aman bunları derleyip toplayarak bir ‘Tarlan
Külliyatı’ oluştursanız.’ der. Çavuşoğlu böyle bir çalışmaya başlamıştır zaten.
“Namuslu bir yayınevi aradığını” söyler ve bunları yayımlatacağını ekler.
Çavuşoğlu 1987 yılında müessif bir trafık kazasında ebedî âleme göç edince bu
külliyat yayımlanamaz. İnan, “Böyle bir külliyat ortaya çıkamadığına göre, demek oluyor ki rahmetli Tarlan’ın birçok
çalışması hâlâ yayıncısını beklemektedir.” dedikten sonra ekler: “Bilmiyorum
acaba Çavuşoğlu’nun da yayıncı bekleyen, belki yayıncıdan önce derleyici
bekleyen başka çalışmaları var mıdır? Eğer varsa, hayırlı talebelerini bir
mesai bekliyor demektir.”
BÜTÜN ESERLERİ
Ali Nihad Tarlan’ın ve Mehmed
Çavuşoğlu’nun bütün eserleri henüz neşredilmedi ama şükürler olsun ki Mehmet
Akif İnan’ın külliyatı artık elimizde. İnan vefat ettiğinde yayımlanmış sadece
dört eseri bulunuyordu. Şimdi 23 eseri edebiyat âlemine sunuldu. Mehmet Akif
İnan’ın sendikacılığımızda hayrü’l halefi, Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel
Başkanı Ali Yalçın, bu eserlere yazdığı takdimde 60 yıllık ömrü boyunca şair,
yazar, öğretmen, sendikacı, mütefekkir, yayıncı, hatip olarak muhtelif
çalışmaların içinde olduğunu belirttiği edibimiz hakkında şöyle diyor: “Mehmet
Akif İnan, çok yönlü bir kişi olduğu kadar, çok geniş bir sahaya hâkim bir
yazardır da. Son yayımladığımız kitaplarla Mehmet Akif İnan külliyatını
oluşturan kitaplarda yer alan yazılara bakıldığında onun hemen her konuda hemen
her soruna parmak basan, hemen her çevreden kişiye ilişkin, hemen her
coğrafyaya dönük yazılar kaleme aldığı görülecektir. Bu da Mehmet Akif İnan’ın
ne denli geniş bir müktesebata sahip olduğunu, ilgi ve yoğunluğunu ne denli
büyük bir açıyla yaydığını göstermektedir.” Yusuf Turan Günaydın ve İsmail
Dervişoğlu’nun tafsilatlı biyografisi bize İnan’ın hayatını, sanatını ve
eserlerini özlü olarak veriyor.
ŞİİR KİTAPLARI
Mehmet Akif İnan’ın şiirleri Hicret, Tenha Sözler ve Dışarıda
Bırakılmış Şiirler adıyla şiir severlere ulaşıyor. Hıdır Yıldırım’ın
hazırladığı ilk ikisi daha önce basılmıştı ama şairin gazetelerde ve dergilerde
kalan şiirlerinin de Yusuf Turan Günaydın tarafından toplanıp edebiyat
dünyamıza kazandırılması büyük bir hizmet oldu. Bilhassa şairimizin ilk dönem çalışmaları
ve kenarda kalmış şiirleri bir kitapta buluşuyor. “Tercümeler”, “Uyarlamalar”
ve ”M. Akif İnan’ın Aruz Vezniyle Yazdığı ’Rahâvî’ Mahlâslı Şiirler” ayrı
bölümler olarak dikkat çekiyor.
NECİP FAZIL
İnan’ın Necip Fazıl Günümüz Şiirinin Temel Koyucusu eserini Selma Günaydın
hazırlamış. Üstadın kendisinden biyografisini yazmasını istediği yazarımızın eserini
istifadeyle okuyoruz. “Büyük Güneş”, “Eser ve Mesaj” bölümlerinde Şairler
Sultanı’nın hayatından ve sanatından kesitler var. “Anılar Anekdotlar”
mektuplar ve konuşmalar bölümlerinde daha önce duymadığımız birçok nükteyi ve hatırayı
okuyor ve bilgileniyoruz. İnanıyorum ki, üstadın beşeri yönünü yansıtan bu
sayfaları, sizler de severek okuyacaksınız. TÜRK
ŞİİRİ
Cumhuriyet’ten
Türk Şiiri, İnan’ın Ankara’da Türkoloji bölümünü bitirdikten sonra mezun
olurken verdiği tezdir. Cumhuriyet’ten önce Tanzimat ve sonrasını inceleyen
edibimiz, “Millî Edebiyat”, “Osmanlıcılık”, “İslamcılık”, “Türkçülük”,
“Batıcılık” kavramları üzerinde durduktan sonra Cumhuriyet Devri’nden sonraki Türk
edebiyatına geliyor. Devrin edebî ve sosyal görünümünü aktardıktan sonra
“Garip”, “Mavi Hareketi” ve “İkinci Yeni” akımlarına temas ediyor. İncelediği
şahsiyetler Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Kutsi Tecer, Nâzım Hikmet, Necip Fazıl
Kısakürek Ahmet Muhip Dıranas, Cahit Sıtkı Tarancı, Asaf Hâlet Çelebi, Orhan
Veli, Attilâ İlhan, Edip Cansever ve Turgut Uyar.
NESİR KİTAPLARI
Büyük şairlerin nesri de çok akıcı
ve sürükleyici oluyor. Örnek olarak Yahya Kemal’i, Ahmet Haşim’i, Necip Fazıl’ı
ve Sezai Karakoç’u verebilirim. Mehmet Akif İnan’ın şiirleri mükemmel olduğu
gibi nesirleri de olağanüstüdür. Çoğu gazetelerde ve dergilerde neşredilmiş
olan bu müstakil yazıların neredeyse hepsi deneme tadında ve kıvamında. İlk
defa kütüphanelerimizi süsleyen bu nesir kitaplarını hayranlıkla okuyoruz.
Şimdilik isimleriyle yetinelim: Din ve
Uygarlık, Aydınlar Batı ve Biz, Siyaset Kokan Yazılar, İslâm Dünyası ve Ortadoğu, Edebiyat Kültür ve Sanata Dair, Edebiyat ve Medeniyet Üzerine, Mirası Kuşanmak. Bu ufuk açıcı, geniş
açılı ve kıymetli eserleri neşre hazırlayanlar Hıdır Yıldırım, İsmail
Dervişoğlu ve Yusuf Turan Günaydın.
PORTRE GÖLGELERİ
Mehmet Akif İnan’ın Portre Gölgeleri, iki ayrı cilt hâlinde
gözümüzün önünde, gönlümüzün içinde. Birinci ciltte edebiyat, ilim, düşünce ve
siyaset adamları var. Bütün kişilere ve hadiselere inanç ve medeniyet
perspektifinden bakan bir kültür sanat adamının derinlikli portrelerini buluyoruz.
İkinci ciltte ‘mücerret portreler’ var. Yusuf Turan Günaydın’ın titizliğiyle
hazırlanan eseri gönül rahatlığı içinde okuyoruz. Bir Medeniyet Şairi M. Akif İnan, merhumun yakın dostlarından hikâyeci
yazar, Yedi İklim Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni Ali Haydar Haksal kaleme
almış. Haksal’ın müteferrik yazılarından oluşan eser, sağlam bir bütünlük arz
ediyor. Söyleşiler adı üstünde.
Röportajlardan meydana geliyor. Birinci kısımdaki “Söyleşilen Akif İnan”da, şiir,
dil, edebiyat, şiir ve sanat anlayışı, sanatçılarımız, kültürel/sosyal konular ile
eğitim, sendikacılık meseleleri üzerine yapılmış konuşmalar serisi var. Her
mülakat ayrı bir değer. İkinci bölümde “Söyleşen Akif İnan”ı görüyoruz. Bu
sefer edibimizin Mustafa Necati Karaer, Cahit Zarifoğlu, Mehmet Atilla Maraş,
Ahmet Efe, Osman Çeviksoy, Zübeyir Yetik, Tuncay Öztürk ve başka kişilerle
yaptığı konuşmaları okuyoruz. Bunların bazıları, yaptığı televizyon programlarından deşifre
edilenlerdir. Son derece samimi, bilgi ve hikmet yüklü sohbetler silsilesi.
Y.T. Günaydın ve H.Yıldırım’ın emeğiyle ortaya çıkan faydalı bir eser daha.
BİBLİYOGRAFYA VE
DİĞERLERİ
Vefat etmiş şair ve yazarların
bibliyografyalarını hazırlamak çok önemlidir. Bütün kitaplarını ve yazılarını
tespit etmek araştırmacılara, incelemecilere ve özellikle tez hazırlayacak
üniversite mensuplarına büyük kolaylıklar sağlıyor. Yusuf Turan Günaydın’ın
Selma Günaydın ile birlikte hazırladığı Mehmet
Akif İnan Bibliyografyası çok değerli olup külliyatı da tamamlıyor. Her
biri ikişer ciltten oluşan üç kitap daha vardır ki diğer yazarlarımız gibi
Hıdır Yıldırım’ın alın teri, göz nuru ve kutlu emeğiyle vücut bulmuş. İz Bırakan Öğretmen Mehmet Akif İnan, Akif İnan ile Sohbet ve Bilge Sendikacı Mehmet Akif İnan. Aziz
okuyucu da biliyor ki, bahsettiğim bu seçkin eserlerin her biri müstakil bir
yazıyı hak ediyor. Ancak burada, rahmetli büyüğümüz Mehmet Akif İnan’ın
külliyatını hatırlatmış olduk. İlim, sanat, edebiyat, fikir ve şiir
meraklılarının kütüphanelerinde her zaman müracaat edilecek olan bu eserlerden bundan
sonra sık sık bahsedeceğiz. Büyük bir edebiyatçımızın bütün eserlerini
neşrederek birikimini Türkiye’mize kazandıran Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali
Yalçın Bey’e ve bu külliyatta emeği geçen dostlara şükran borçluyuz. Darısı,
külliyatı beklenen diğer bütün edebiyatçılarımıza…
BABAMIN
GAZELİ – Mehmet Akif İnan
Yeni
aya karşı dua ederdi
Ağlardı
kesilen zeytin dalına
Ağlardı
evliya kıssalarına
Saksıda
taşırdı kışın baharı
Korkuyu
sevinci yayan gözleri
Kitaba
gözlüktü derin gözleri
Anamın
en kutsal barınağıydı
Eski
alfabeyi candan severdi
Toprağa
dosttu ölüme hazır
Taşırdı
soyunu gövdesi gibi
Bir
destan büyüttü namustan aşktan
Midenin
harama düşmanlığından