Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 Temmuz 2024

Medya soysuzlaştıkça,

Sosyal medyayı yakından takip eden dostlarımın cümlesini makaleme başlık olarak seçtim.

Dördüncü kuvvet olarak kabul edilen medya gücü ülkemizde zaman zaman birinci kuvvet olmuş ve şeşi beş gösterme hususunda gösterdiği maharetlerle(!) de aklı başında birçok yurttaşımızın güvenini kaybetmiş.

Çok gerilere gidecek değilim. Askeri cunta dönemleri ve postmodern darbe dönemlerinde yazıp çizdiklerine bakalım. Bugün yazılanları o günden bugüne değerlendirelim. Soysuzun soysuzu olmuş. Ne omurga var ne ahlak iz’an ve vicdan. Tümü birden tatile çıkarılmış.

Yalan ballandırarak söyleniyor. Ağızdan çıkanlara karşı kulaklar sağır edildiği için zehir zemberek yalan yanlış konuşmalar alıcı kerizler vasıtası ile borazanlanarak yeni kerizlere ulaştırılıyor.

Modern toplumların en güçlü iletişim araçlarından biri olan medya, özellikle ülkemizde toplumsal algıları şekillendirme, değer yargılarını yönlendirme, bozma ve bilgi akışını kontrol etme gücünü maalesef çok kötü kullanıyor.

Kullananlara baktığımda bir kez daha yıkılıyorum. Akademisyeninden gazetecisine, sanatçısından kanaat önderine ne ararsan var. Çoğu hem kel hem fodil.

Örnek çok ama Boğaziçi üniversitesinden emekli olduğu halde kampüste put adam misyonu üstlenmiş yaşına başına yakışmayan bazı emekli hocaları üniversite yönetimi kampüse almamaya karar vermiş ama emekli hoca hala şov yapmak için üniversitede ortalığı karıştırıyor.

Soysuz medyada da şovu üzerinden yalan yanlış kafa bulandırıcı bilgileri alıcı kerizlerle paylaşıyor.

Sosyal medya gücü etik ve ahlaki sorumluluklarla dengelenmediği için soysuzlaşmış medyada görüp işittiklerimizi akıl süzgecinden iki kez geçirmeliyiz ki, şerrinden korunmuş olalım.

Soysuzlaşmış medyanın en belirgin özelliği, ideolojik sapmalara hizmet etmesidir. Medya, gerçekleri çarpıtarak, eksik veya yanıltıcı bilgiler sunarak, belirli ideolojilerin propagandasını yapar hale gelir. Bu durum, bireylerin bilinçli ve özgür kararlar alabilme yetisini zayıflattığı gibi yanlış yönlenmelerine de sebep olur.

Sosyal medya soysuzlaştığında gerçekliği kendi menfaatine yeniden tanımlar ve kitleleri manipüle eder. Medyanın araçsallaştırılması siyasi ve ekonomik güçlerin menfaatleri doğrultusunda toplumu yönlendirme amacı güder.

Bu bağlamda, medya özgürlüğü ve tarafsızlığı sadece teorik bir ideal olarak kalır.

Medyanın soysuzlaşmasında bir diğer önemli faktör, ekonomik, siyasi, sosyal ve kişisel çıkarlar uğruna evrensel doğrunun dışına çıkmasıdır.

Medya kuruluşları, yüksek tiraj veya izlenme oranı elde etmek uğruna sansasyonel ve etik dışı habercilik yapma eğilimindedir. Bu durum, medyanın toplumu bilgilendirme ve aydınlatma işlevini zayıflatır. Ahlaki değerler, ekonomik kazançlar uğruna feda edilir ve medya, kapitalist sistemin bir dişlisi haline geldiğini nerede ise her an müşahede ediyoruz.

Soysuz medyanın toplumsal etkileri derin ve yıkıcıdır. Kamusal alanın çöküşü, bireylerin bilgiye erişiminde güvenilir kaynak bulma zorluğunu beraberinde getirir. Bilgi kirliliği ve dezenformasyon, toplumsal kutuplaşmayı artırır.

Medya, toplumun çeşitli kesimleri arasında diyalog ve anlayış geliştirmek yerine, düşmanlık ve nefret tohumları eker. Bu bağlamda, medyanın işlevi sadece bilgi aktarmak değil, aynı zamanda toplumsal uyumu sağlamak olmalıdır. Ancak soysuz medya, bu görevi ihmal eder ve toplumu ayrıştırır.

Soysuz medyanın etkilerinden kurtulmak ve medyanın toplumsal rolünü yeniden inşa etmek için, ahlaki ve etik değerlerin medya pratiklerine entegre edilmesi gereklidir. Medya çalışanlarının eğitimi, etik kuralların sıkı bir şekilde uygulanması ve medya okuryazarlığının toplum genelinde teşvik edilmesi, bu sürecin önemli adımlarıdır.

Ayrıca, bağımsız ve tarafsız medya kuruluşlarının desteklenmesi, medya özgürlüğünün korunması açısından hayati öneme sahiptir. Medya, sadece bilgi aktaran bir araç değil, aynı zamanda toplumsal değerlerin ve ahlaki normların taşıyıcısı olmalıdır.

Sosyal medya soysuzlar tarafından talan edildiğinde görüp yaşadıklarımızı yadırgamamak ne mümkün.

Küçük bir kıvılcımın ortaya çıkardığı yangın ve yangına körükle gidildiğinde yaşananları Kayseri, Mardin ve Afrin örneklerinde gördük ve hayıflandık. Bir damla suda boğulmak istenen insanlığı kurtarmak için harcanan çabaları yaşayanlar olarak gördük.

Yalanın dolanın nasıl gerçekmiş gibi pazarlandığını en acı örneklerle gördük.

Ders alanlardan olmak dileği ile.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.