Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
22 Ağustos 2021

Medeniyete Giden Yol Kütüphanelerden Geçer

Medeniyetin ışıklı yoluna kütüphane kapılarından geçiliyor. Bizde bu gerçeğin farkına varılırken son yıllarda kütüphanelerin sayısında ciddi artış görülüyor.

Mabetlerden sonra en kutsal mekânlar ilmin, sanatın, kültürün, inancın ve medeniyetin soluk alıp verdiği kütüphanelerdir. Son yıllarda ülkemizde camilerle birlikte kütüphanelerin sayısında da ciddi bir artış görünüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı kütüphanelerin yanı sıra, yeni açılan belediye ve özel kütüphaneler, kitapseverleri sevindiriyor. Şüphesiz bu, hem maddi hem de manevi gelişmenin işareti. Yetiştiğim Anadolu şehrinde tek bir kütüphane vardı ve bu aydınlık binanın içindeki kitap sayısı sınırlıydı. Bugün başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerimizde, bütün il ve ilçelerimizde yeni kütüphaneler inşa ediliyor. Üniversitelerin Anadolu’ya yayılması bu temel ihtiyacı gözler önüne sermişti. Öğrencilerin ve araştırmacıların talebine cevap vermek üzere tesis edilen yeni kütüphanelerde, kitap sayısı da, çeşitliliği de fazla.

Kütüphaneler Şehri İstanbul

Dünyanın en güzel ve önemli şehri kabul edilen İstanbul, camileriyle birlikte tarihî kütüphaneleriyle de temayüz ediyor. Başta Beyazıt, Süleymaniye, Millet olmak üzere tarihi asırlar öncesine giden kütüphanelere sahip olan İstanbul, Atatürk Kitaplığı ve İSAM Kütüphanesi ile de bu sahada iddialı şehirlerimiz arasında. Şehrin merkezinde olan kütüphanelerin yanı sıra bugün İstanbul’un 39 ilçesinde de eski ve yeni pek çok kütüphane bulunuyor. Öğrenciler, araştırmacılar ve kitapseverin düzenli olarak gittiği kütüphanelerde artık çalışma ve kitap okuma imkânları düne göre çok daha iyi durumda. İstanbul kütüphane bakımından zengin ama yeni kurulan yerleşim birimlerinde de şüphesiz yeni kütüphaneler açılmalıdır.

Fatih Belediyesi’nde 11 Yeni Kütüphane

İstanbul deyince öncelikle en köklü, tarihî ve merkezi ilçe Fatih akla geliyor. Eskilerin “Nefs-i İstanbul” dedikleri, yani asıl İstanbul olarak adlandırdıkları bu ilçemizde son zamanlarda kültürel çalışmaların yoğunluğu dikkat çekiyor. Benim gibi Fatih’te oturan kitapseverler, zaman zaman yeni açılan bazı kütüphaneleri duyuyor, bazen de tesadüfen görüyorduk. Fakat Fatih Belediyesi bu güzel hizmetlerini duyurmak için geçenlerde Suriçi’nde bir gezi düzenledi. Beşir Ayvazoğlu, Şerif Aydemir, Ramazan Minder, Burçak Evren, Nezih Başgelen, Alim Kahraman, Ayşe Olgun, Ahmet Dur, Selahattin Özpalabıyıklar, Mehmet Varış, Mustafa Budak, Aras Neftçi ve Şaban Özdemir’in de aralarında bulunduğu basın, yayın, kültür ve üniversite camiasından isimlerin katıldığı gezide, öncelikle Fatih Belediyesi binasında devam eden İbnülemin Mahmud Kemal İnal Sergisi ziyaret edildi.

Büyük kitap dostu, tarihçi ve biyografi yazarımızın ailesinden, hayatından ve çalışma ortamından seçilmiş fotoğraf kareleri, doğrusu görülmeye değer. Osman Özsoy’un küratörü olduğu sergide sadece üstadın fotoğraflarının yanı sıra efsanevi kütüphanesi ve hat koleksiyonundan örnekler de var. İbnülemin’i sevenler bu fırsatı kaçırmayacak ve biran önce sergiyi gezmek izleyeceklerdir. Belediye binasının aynı katında yeni açılan büyük kütüphaneyi görme fırsatını da elde ettik. Modern ve dikkat çekici salon dopdoluydu. Gençlerin kitaplarla bu kadar haşir neşir olması elbette sevindiricidir. Bu kütüphaneden sonra otobüslere binildi ve Cerrahpaşa semtine gidildi. Tarihî hastanemizin hemen köşesinde açılan Cerrahpaşa Kütüphanesi de göz alıcı bir manzaraya sahipti ve dikkat çekici hoş mimarisiyle kitapseverleri içeriye davet eder gibiydi.

Davutpaşa Medresesi

Aynı semtte açılan Davutpaşa Medresesi’nin methini duymuştum ama henüz görme fırsatı bulamamıştım. Yakın geçmişte burada Cemalettin Server Revnakoğlu’nun, Revnakoğlu’nun İstanbul’u İstanbul’un İç Tarihi Fatih kitabının tanıtım toplantısı yapılmıştı. Klasik Osmanlı medreselerinin tipik ve şirin bir örneği olan Davutpaşa Medresesi, bahçesi, odaları ve olağanüstü mimarisiyle göz alıcı ve gönül okşayıcıydı. Tabii bu binaların kuruluş amacına uygun olarak hizmet vermesi çok mühim. Fatih Belediyesi de Vakıflar’dan alıp aslına uygun şekilde restore ettiği ve ardından ilim ve kültür hizmetine sunduğu bu medreseyi, gençlerimize, bilhassa üniversitelerde okuyan, yüksek lisans ve doktora yapan öğrencilere tahsis etmiş. Hakikaten estetik görünümü, tarihî güzelliği ve bugünkü canlılığıyla medrese yapılış maksadına münasip şekilde kullanılıyor ve asırların güzelliklerini günümüze taşıyor. Bu mekânda ilmî araştırma yapan gençlerimizin aşk ve şevkle çalıştıklarını gördük.

Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, medrese bahçesinde oturduğumuzda yapılan hizmetleri, açılan kültür merkezlerini ve kütüphaneleri anlattı. Yaklaşık 30 kişilik grup, can kulağıyla bu hizmetleri dinlerken çoğumuz yeniden talebe olup bu mekânlara devamlı gelmeyi arzu ettik. Medreseden sonra Kadırga’ya geçildi ve burada yine Belediyemizin sanat dünyasının hizmetine açtığı Kadırga Sanat Akademisi’ni dolaştık. Görevlilerin nezaketle ziyaretçileri karşıladığı binada, dört-beş serginin aynı anda açılıyor olabilmesine sevindik. Çok sevdiğim ressam ve hattatımız Etem Çalışkan’ın “Aşk Olsun” isimli sergisini dostlarla birlikte gezdik.

Hemen ardından kıymetli sanatkâr, akademisyen Prof. Dr. Mehmet Zeki Kuşoğlu’nun sevgili kızı Neslihan Kuşoğlu Öztürk’ün “Namevcut” adlı sergisine yöneldik. Sonra diğer sergilere bakma fırsatı bulduk. Güzel binanın en üstü katı kütüphaneye dönüştürülmüş. Fatih Belediyesi kütüphaneleri birer cazibe merkezi hâline getirmiş bulunuyor. Gezip gördüğümüz bütün kütüphanelerde yoğunluk vardı ve gençlerimiz salgın sürecinde olmamıza rağmen, mesafeye dikkat ederek oturdukları sandalyelerde kitaplarını okuyorlardı. Hayat, kütüphanelerde canlı şekilde devam ediyor.

Yedikule Yeniden Hayat Buluyor

Restore edilen Yedikule Hisarı ve Yedikule Zindanları da programa dâhildi. Fatih Belediyesi bu hizmetiyle de tarihimize sahip çıktığını gösteriyor. Rehberin anlattıkları, kafiledeki herkesi büyüledi. Doğrusu Suriçi’nde böyle büyük bir hazine olduğunu hep duyarız. Az çok hepimiz gitmişizdir ama teferruatlı biçimde bu hisarı ve zindanlarını uzmanından dinlemek bizi mutlu etti. Anlatılan efsaneler, menkıbeler ve yaşanmış hakikatler sayesinde maziye coşkulu bir seyahat yaptık. Neredeyse koca hisardaki her taşın âdeta dile gelip konuştuğunu ve yaşanmışlıkları anlattığını hissettik. Keşke şehirlerimizi daha çok gezsek, yaşadığımız beldeleri hakkıyla tanısak… İnanıyorum ki o vakit onları daha çok seveceğiz, kıymetlerini bileceğiz ve gözümüz gibi koruyacağız.

Yeni Kütüphanelerin Heyecanı

Fatihliler, ilçelerinde yeni açılan 11 kütüphanenin heyecanını duyuyor. Ama sadece Fatihli okuyucular değil, bütün İstanbullular bu kütüphanelerden yararlanabiliyor. Kütüphanelerde toplam 130 bin 289 kitap, okurların hizmetine sunuluyor. Açılan kütüphanelerin isimleri şöyle: Fatih Belediyesi Başkanlık Binası Kütüphanesi, Cerrahpaşa Kütüphanesi, Topkapı Kütüphanesi, Kariye Refik Halid Karay Kütüphanesi, Dervişali Kütüphanesi, Vani Dergâhı Kütüphanesi, Abdi Çelebi Kütüphanesi, Kasım Günani Kütüphanesi, Karagümrük Mobil Kütüphane, Kadırga Kütüphanesi, Kalenderhane Kütüphanesi. Kütüphanelerin müdavimlerine, devamlı olarak ücretsiz çay ve çorba ikramlarında bulunulduğunu da unutmadan hatırlatmış olalım.

Fatih Belediyesi’ne Teşekkür

Gün boyu süren gezimiz Topkapı Kütüphanesi ile tamamlandı ve tarihî Surlar’ın dibindeki akşam yemeğiyle son buldu. Fatih Belediyesi Kültür Müdürü Abdullah Kargılı ve diğer yetkililerin candan ilgisi ve yol boyu yapılan faydalı sohbetlerle tamamlanan gezi, mükemmeldi. Seyahatin sonunda bir katılımcının “Fatih’ten başka bir ilçeye taşınmıştım ama yeniden Fatih’e geri döneceğim. Baksana ne güzel hizmetler yapılıyor.” şeklindeki sözlerine, 43 yıllık bir Fatihli olarak sevindim. Güzel bir sözümüz var: “İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a da şükretmez.” Öyleyse görevimizi unutmayalım. Bize İstanbul’un kalbi ve ruhu olan Fatih’te oturma bahtını nasip eden Cenabı Allah’a şükürler olsun. Bu güzel ilçemizi kütüphanelerle, kültür merkezleriyle donatan Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan Beyefendiye ve mesai arkadaşlarına da candan teşekkürler…