Dolar (USD)
34.49
Euro (EUR)
36.40
Gram Altın
2961.46
BIST 100
9340.6
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 Şubat 2024

Medeniyet ve biz

Üstad vatan şairi Mehmet Akif Ersoy 'un dediği "medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar" mısrası hep tefekkürümde olmuştur. Medeniyet sanılan! Medeniyetsizlik o tek dişle sağımızı solumuzu ısırmış, hatta parçalamış! etimizi kemiğimizi didik didik etmiştir. Normalleşen, anormal hallerin seyirgahında ne çürükler ne çürüyenler, ne morluklar, ne de dertten acıdan morarması gerekenler bizi enterese etmemiştir çoğu vakit.

Ne bu dünya ahvali, ne gayp, ne kayıp ne de ayıp üzerinde durmadan yürüyüşlerimizle kayıp giden bedenlerden çok, ruhlarımız olmuştur.

Çok dişi sökülmüş sökülmesine de! Bu medeniyetin salya sümük üzerimize geldiği yetmemiş, saldırdığı her yerde yıkımlı etkilerini bırakmış üzerimize. Hipnoz etkisi misali örtbas etmiş nice öz kültürü. Zerafetten nasip almayan kıyafetlerle, bir rahat uğruna harcadığımız sanat eserlerimiz, eşyalarımız, çeyizlerimiz terk edilirken, kuru ruhsuz birbirinin aynı ev stilleri gönlü de dar kaldı bizi de , farkında olmadan . Ne yaparsak yapalım darlanıyorduk.

Oymalı, ahşap kapılar, cumbalı evler, taş duvarlar, koyu gölgeli ağaçlı avlular, buram buram huzur kokan sedirler, üzerleri işlemeli sehpalar, kanaviçe dantel örtüler, fistolu elbiseler, şallar, ipekler ruhumuza hala! hitap ederken; neden onları bir fotoğraf hatırasına, bir müze gezisine hapsettik ki... Nefes idi onlar bize.

Modern Mimari elbette yerini alacaktı da şu çağda, özümüzden akan bizi mutlu kılan motifleri de uyarlamalı değil miydik içine...

Medeniyet kendi öz değerlerine sahip çıkıp onun üzerine yenilerini bina etmek değil miydi...

“ Sevemiyoruz aslında bizden ruh katılmamış binaları. “

Sevemiyoruz dört bir yanı açık cam olsa da!

Örselenmiş çağzede ruhlara da iyi gelmiyor biliyorum bu haller. Bir zamanlar tiril tiril hazırlanıp o canım elbiselerle misafirliğe gittiğimiz bayram sabahlarından sonra, o kutlu günlerde alelacele giyinme ya da pijamalarla oturup vakte estetik katmadan telefondan “iyi bayramlar” “mantığına bırakılan halleri de sevemiyorum.

Gidip bir yerlerde bayram sabahını dinlenme mantığına çevirmeyi de kabullenemiyorum. Arife ;hazırlıklarıyla, temiz odalardan yükselen nefes, yapılan ibadetlerden hoşluk, içindeki karşılamalarla ve daha nice güzellikle ömre sunulan nadide çiçeklerdir.

Bayrama ;bayram anlamına yüklemek medeniyettir. Güzelliktir, güzellikle şerefyab olmaktır. Bakır, porselen kapların şıklığı, Osmanlı şerbetleri, meyve suları, çaylar, kahveler, çocuklara verilen ilgi, değer o bağlamda hediyeler medeniyet değil de nedir.

“Ah şu eski bayramlar diye” videolarına ah çektiğimiz görüntüleri diri tutmak için uğraş vermektir medeniyet. Ve yaşatmak için gayret etmek. Fosilleşmiş bir süreç gibi bakma mantığından çıkıp, herkes kendi alanında kendi gücünde medeniyet olgumuzu yeniden aydınlatmalıdır. Deni tüm halleri yozlaşmaları farkedip, farkında edip, elini koymaktır aslolan. taşın altına, veya karşısına çıkıp “dur” demesini bilmektir medeniyet .

Medeniyet, kamil insanlığın varoluşudur. Yenilenmektir. Yenilenmiyoruz medeniyet uğruna da, tam tersi şu zamanlarda yeniliyoruz.

Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır umuduyla medeniyet tasavvurları üzere, bu ahval üzere gayretimizi vermek zorundayız. Yaşayarak, yazarak , yaparak, dolaşarak tüm araç gereçlerimizle...

Bana bakan medeniyet ki izlerime şahit olsun. Sana bakan, ona bakan, evime, okuluma, mahalleme, şehrime, ülkeme bakan, baktıkça ruhuma akan ılgıt ılgıt...

Medine'ye gelen bedevilerin medeniyete aktığı gibi aksın insanlık. Hoşgörüye aksın medeniyetin kollarında. İnsana verilen değere aksın, hürmete, çocuğa gösterilen sevgiye aksın. Kelama, kaleme, sanata sanatçıya verilen hürmete aksın.

Binalardaki estetiğe baksın hayret makamında. Selimiye'ye baktığımız gibi... Müziği, musikiyi medeniyet bilsin. Itri'yi dinlediğimiz gibi, Fatih'in şiirlerine aksın. Medeniyet diyen Akif'in dava aşkına aksın. Fuzuli'nin dizelerinde bulsun aşkı. Ressamların şehirlerine aksın fırçasında ki aşka. Aşkla başka varsın ve başka aksın.

Medeniyet ;erdemli hayallerimizin nesillere yansımasıdır. Medeniyet bizim içimizdeki güzelliklerin açığa çıkması topluma yansımasıdır.

Biz güçlü bir medeniyetin çocukları isek onunla yol almak da boynumuzun borcudur.

...