Meclis'teki HDP'li terör yandaşları

TBMM’de bütçe görüşmeleri sürüyor, biz de yakinen takip ediyoruz. Genel Kurul’da konuşulanlar elbette çok önemli ama PKK’nın sözcüsü HDP’li vekillerin Türk milletinin meclisinde sarf ettiği sözlere tahammül etmek son derece zor. HDP’nin yanı sıra YSP, HEDEP ve DEM gibi uyduruk parti isimleri de kullanan HDP’li vekiller her fırsatta teröristbaşı Öcalan’a methiyeler düzüyor, hapisteki ve firari PKK’lılara Meclis kürsüsünden selam çakıyor. Özellikle PKK methiyeciliğinin başını çeken DEM Parti (HEDEP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Sayın Öcalan dünyaca ünlü yazarların da dediği gibi büyük bir yazar ve düşünürdür” diyerek Türk Milletinin gözlerinin içine baka baka onbinlerce canımıza kıyan terör örgütünün başını selamladı. Terörist cenazelerine de katılan HDP’lilerin bu küstahlığı vatandaşın sabrını taşırıyor. Umarım Müslüman Kürt milleti HDP’nin gerçek yüzünü görecek ve dökülen kan üzerinden siyaset bu Hınçak Taşnak’çıları sandığa gömecektir. Çünkü Kürt milletinin çocukları dağda solmaya, yok olmaya değil, gönlündeki idealleri için okullarda okuyup ailesine, Türkiye’ye hayırlı evlatlar olmaya layık. HDP’li siyasetçilerin çocukları yurtdışında gününü gün ederken Kürt çocukları dağda tecavüze uğruyor, insan onuruna yakışmayacak şekilde en rezil kullanılmalara maruz bırakılıyor ve yitip gidiyor. Diyarbakır Anneleri büyük bir direnişin kapısını aralayarak Müslüman Kürt milletine çocuklarını terör örgütünden kurtarmanın bir yolu olduğunu gösterdi. Şimdi sıra Kürt çocuklarını dağa yönlendiren HDP’den kurtulmakta…

Gazze'yi unutmak ölmek demektir

Gazze’de yaşanan soykırımda 73. günü geride bıraktık. Yaklaşık 20 bin Gazzelinin hayatını kaybettiği katliamların sorumlusu katil İsrail’e dur diyen yok, oturduk hepimiz bebeklerin, çocukların denek olarak kullanıldığı yeni silahlarla nasıl öldürüldüklerini izliyoruz. Üstelik alışmaya da başladık. Gazzeli şehitler bir rakamdan ibaretmiş gibi ruhsuzca sayıları paylaşıyoruz.

Öğrenilmiş çaresizlik...

İsrail’i durdurmak için kimsenin bir şey yapmayacağını anlamanın verdiği ızdıraplı kabullenmişlik yüzünden kanıksama yolunu seçtik. Artık ölen ölecek, işgal edilen işgal edilecek, tıpkı her İsrail saldırısının ardından olduğu gibi hayat olduğu gibi akıp gidecek ve boykot edilen markaları tüketmeyi sürdüreceğiz. Acı ama gerçek. Eğer bu yazdıklarım gibi olmayacağına inansaydım zaten bugün terör devletinin Gazze’ye saldırıları çoktan sona ermiş olurdu. Yazık, bu süreçte Türk insanı da hayal kırıklığına uğrattı. Haftasonları bir eylem yaparak mı geçiştirmeliydik? Oysa biz Osmanlı torunları olarak her gün meydanları doldurmalıydık, bunu bile yapmaktan acizmişiz. Gazze turnusol kâğıdı oldu, İslam toplumlarının nasıl bir hiç olduğunu yüzümüze vurdu geçti. Meğerse İslam adına konuşabilecek, yarın Peygamberimizin yüzüne bakabilecek tek toplum Gazzeliler ve Kassam Tugaylarıymış…