Dolar (USD)
35.20
Euro (EUR)
36.72
Gram Altın
2957.57
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
19 Şubat 2019

Meçhul Fail: Kalp

Kendini ve kararlarını tartıştırmayışına baktığımda "kalbe" yeniden aşık oluyorum.
İsabet etmediğinde dahi kaderi/kederi keyifle yudumlarken de... kalbe... aşık oluyorum.

Ve büyük aşk için iyi bir sebep kalbimiz.

Herkeste var.

Var mı herkeste?

Fakat o büyük aşk söz konusu olduğunda tir tir titreyen korkağın teki de kalptir aynı zamanda. Güya Mevla’ya sıçrama tahtası olarak baktığını iddia ettiği Leyla‘da çakılıp kalıyor. Onda sebat etse iyi ya… Onda da sebat etmiyor. Çakılıp kalmasına bakılırsa ömrü billah kalacağı sanılsa da, ilk fırsatta ondan da kaçıyor, ondan da uçuyor.

Pek çoğumuz onun mahkumuyuz. Kalbimizin.

Kalp, bugüne kadar hiç sorgulanmadı. Tahtı kendisi olan krallık! Taht ta o, kral da…

Bize hükmüne bakılırsa kendisini tek üstün güç sanmakta…

Tartışılması, sorgulanması gereken onca ilkesizliği, kurnazlığına rağmen kutsallığın takiyye tülleri altında salınan tahtı hiç sallanmadı.

Yürütmelerle değil, yanına neredeyse sürünerek varabilen aklı ipe gönderen o değil mi?

O değil mi mantığı topa tutan mancınık!

Kalp belki de en büyük mücrim.

Ve bütün insan soyunun esaretinden sorumlu. Hürriyetin hücre evi.

Nihayet keşfedilmiş derin hüküm evimizin kapılarını dövmeye geçici bir süre ara verip mevzuya dönelim.

Neden bunları söylüyorum? Hem de bağıra çağıra. Yepyeni keşfetmiş gibi bir meçhul faili. Hem çok aramızda, çok içimizde, iyiliği tartışılmaz ve çok kutsal.

Hem de işlediği her suçu zavallı insanın üstüne atan baş mücrim.

O değil mi sizi-bizi ateşlere atan? Biz aşk için yanarken, serin ateş olan sevgiyi gözümüzde küçük düşürüp hepimizi daha büyük yangına kaçıran… E bir çaresine bakalım, evlenelim dedikçe “Olmazzz! Evlilik aşkı öldürür!” diye kandıran. Sanki aşk yaşatıyor. Evlilik; hiç olmazsa aşkı öldürürken, aşk; insanı öldürüyor. Eee napıcaz? Geriye ölmek kalıncaya kadar zorlamanın mantığı ne, diye itiraz ettiğimizde de soru kabul etmeyen baskın şeyh.

O değil mi böyle sloganların arkasındaki provokatör?

O değil mi masumiyetimizi kendi masumluk iddiası ile bozan?

Halbuki sevgi kısık ateş. Aşk yangın.

Sevgi doymak. Aşk açlık ve sürünmek.

Aşkta sevgiyi sıkıştırılmış bir anda dikine yaşayıp devirmek var. Sevgide aşkı zamana yaymak ve ömür boyu emek vermek var.

Aşkta istikrarsız heyecan, sevgide istikrarlı heyecan var.

Aşkta gelişigüzellik, sevgide gidişi, gidişatı güzellik var.

Aşk her an yeni başlangıç ve bitiş, sevgi ise her şey yolunda devam ediş var.

Bu durumda kalbin aşkı seçmesi seni, beni, onu ve insan soyunu rezil i rüsvay etmek için olmalı… anlaşıldı. Asıl ihanet içerde. Biz ihanetimizi solumuzda taşıyormuşuz meğer. Hem de bir madalyon gibi…

Kalbin siyaseti insanın mutluluğunu hedeflemiyor. Kalp insanın pişman olacaklarının yaptırım gücü olarak işlevini sürdürüyor. Yüreğinin götürdüğü yere giden, bir daha sağ salim dönemiyor. Döndüğünde dönen o olmuyor. Çok işkence görmüş te kendine gelememiş eski bir mahkum olarak dönmüş oluyor.

Şimdi artık bundan sonra akıllanmalıyız.

Akıl önce ve hep biraz mutsuzluğu, sonradan mutluluğu savunuyor.

Kalp ise anlık ve hemen büyük mutluluğu, sonrasını düşünmemeyi, sonrasında illa mutsuzluğu öneri olarak getiriyor.

Akıllı davranırsak sonra ağlamayacağız. Fakat deli dolu da hiç gülemeyeceğiz.

Kalpli davranırsak çok güleceğiz, çok ta ağlayacağız.

Her şey çok açık.

Ya ölüyormuş gibi yaşayacağız. Ya da yaşıyormuş gibi öleceğiz.

Yaşamak etimize, derimize işleyecek ya. Ya da teğet geçecek. Es geçecek. Bazen geçmeyecek sokağımızdan.

Kalbimize kayıtsız şartsız iman ve itaat edersek erkenden öleceğiz.

Fakat zaten hızlı, dolu yaşayacağız.

Siz seçin.

Bir uzlaşıyı sağlayabilen olursa bize haber etsin.

Kendini yakmadan yanmanın bir yolu varsa biri bize göstersin.

(Ben biliyor muyum sanıyorsunuz ne dediğimi…)