Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.80
Gram Altın
2964.80
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
06 Ağustos 2021

MEB'de Mahmut Özer dönemi

Beklenen değişim oldu. Bakan Ziya Selçuk görevinden affını istemişti. Ziya Selçuk’un gidişinden ziyade yeni bakanın gelişi daha çok konuşuldu. Mahmut Özer ismini henüz resmî açıklama yapılmadan öğrendik. Heyecan uyandırdı. Öncelikle eğitim camiasına hayırlı olsun diyor, önceki Bakan Ziya Selçuk’a hizmetleri için teşekkür ediyoruz.

Ülke olarak her alanda zor günler yaşıyoruz. Nefes alacağımız duraklar bekliyoruz. Toplumun genelinde bir gerilim oluştu. Son günlerde yangınlarla mücadele ediyoruz. Millet olarak daha zor günlerden geçtik. Bugünler de milletimizin basireti, tecrübesi ve kenetlenmesiyle aşılacaktır. Eğitim alanında da bilhassa pandemi sürecinde gerildik, sıkıldık, yorulduk ve zaman zaman umudumuzu kaybettik. Ziya Selçuk’un ekranlardan ve sosyal medyadan yaptığı yumuşatıcı açıklamalar da sorunları çözemedi. Siyasetin öngörüsü ile toplumun beklentisi farklı oldu. Bir de Ziya Selçuk’un kendi idealizmi eklenince eğitim camiası gri bir alanda arayışa sürüklendi. Her şey bazen de bir boşlukta asılı kaldı. İşte tam bu hengâmede bir isim kendisini gösterdi: Mahmut Özer.

Sakin, ağırbaşlı, işine hâkim, teknik donanımı, tecrübesi, alana hâkimiyeti ile Sayın Mahmut Özer ismi güven verdi. Ne umut taciri gibi konuştu ne de karamsar bir tablo çizdi. Tek yaptığı şey icraat ve üretim idi. “At binenin, kılıç kuşananın.” denir. Sayın Mahmut Özer de bilgi ve tecrübeyle donanmıştı. Alandan beri gelmedi. Meslekî eğitimde çığır açtı. Her okul umut verdi, istihdam yarattı. Makine ve ekipman ile donatılan meslek liseleri, pandemi sürecinde maske ve temizlik malzemesi üretti. Bu liseler, şimdi öğrencilerimizin tercihleri arasına girdiler. Sürekli yakındığımız ara eleman sıkıntısını böylece çözmeye başladık.

2023 Eğitim Vizyonu doğrultusunda yol alınmalı. Yeni bakandan yenilik bekliyoruz. Kökten değişim kurumsal yapıdaki geleneği bozuyor. En büyük problem de gelenek oluşturamayışımız. Milli Eğitim Bakanlığına siyasî iradenin atamasıyla gelinmiş olsa da orasının “millî” vasfı unutulmamalıdır. Sayın Özer’in rektörlük, ÖSYM başkanlığı ve bakan yardımcılığı gibi görevlerde bulunmuş olması büyük bir tecrübedir. Mahmut Özer, aynı zamanda bir hoca, bu yönüyle de sınıfı, okulu bilen, alandaki sorunları gören ve yaşayan bir kişi. Eğitim camiası büyük bir ordu. Sorunlara hâkim olduğunu düşündüğümüz Sayın Özer’den her kesim çok umutlu.

Eğitimde öğretmenlerin beklentileri bellidir. Yapısal reformlar yapılacaksa da bunda sahadaki öğretmenlerin katkısı olmalıdır. Sendikaların görüşü ile bakanlığın uygulamalarında mutabık kalınmalı. Öncelikle moral lazım. Ekonomik olarak da psikolojik olarak da öğretmenler yıprandı. Öğretmen yetiştirme politikası gözden geçirilmeli, çok fazla mezun var. Tüm atamalarda mülakat kaldırılmalı, sözleşmeli öğretmenlikten vazgeçilmelidir. Yıllardır beklenen 3600 ek gösterge sözü unutuldu, kariyer basamakları konusunda adım atılmalıdır. Öğretmenlere meslekî anlamda destek sağlanmalı, atandığı gibi emekli olan değil, kendisini sürekli yenileyen öğretmenler yetiştirilmelidir. Yenilikçi öğretmenlere maddî destek sağlanmalıdır. Böylece yeniden bir itibar sağlanabilir.

Mahmut Özer ve ekibi umut olmuştur. Uygulamanın içinden gelmişlerdir. Daha da doğrusu Sayın Özer atanmış olabilir ama hayatını incelediğimizde bir başarı öyküsü okumaktayız. Bu yönüyle kendisini eğitime adamış bir kişidir. Şimdi adanan bir bakanla eğitim camiası yeni bir yola çıkıyor. Sayın Özer’in mesai arkadaşları tüm eğitim çalışanlarıdır, heyecan ve umut vardır. Sayın Mahmut Özer’in “Eğitim Politikalarında Sistemik Uyum” başlıklı kitabını okuduğumuzda yol haritasının çok önceden çizildiğini görüyoruz. Bu demek oluyor ki Sayın Özer, bakanlığa çoktan hazırlanmış, hazırmış. Şimdi yeni bir başarı hikâyesi yazma vakti. Hayırlı uğurlu olsun!