MEB Bakanı’nın dikkatine
Bugün derdini Milli Eğitim Bakanı’na anlatmaktan başka çaresi kalmayan sözleşmeli bir öğretmenin sorununu dile getirmenin daha yararlı olacağını düşündüm. Çünkü acil çözüme kavuşması gereken üzücü bir durum bu.
MEB Bakanı Sayın Ziya Selçuk göreve geldiği günden beri sistemin doğurduğu sorunlara dikkat çekiyor ve bilhassa öğretmen ve öğrenci üzerine ciddi mesai harcıyor. Umarım bu öğretmen arkadaşımızın da derdine bir çare olur.
Siirt 75. Yıl Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde sözleşmeli felsefe dersi öğretmeni olarak görev yapan bir öğretmen arkadaşın, Ankara’da yaşayan ve alzheimer hastası olan annesiyle ilgili yaşadığı tipik bir bürokrasi hikayesi bu.
Öğretmenimizin annesi, eşi ve çocukları Ankara’da, kendisi ise Siirt’te. Çünkü eşi Diyanet Vakfı personeli olduğu için ve Siirt’te Diyanet Vakfının karşılık birimi bulunmadığından ötürü annesini, eşini ve çocuklarını yanına getiremiyor.
Annesi 85 yaşında ve alzheimer hastası, %91 ağır özürlü raporu var. Bilirsiniz bu hastalığa tutulanlar çocuk gibi olur. İhtiyaçları hiç bitmez. “O yüzden sürekli bez bağlıyoruz, yemek yediren olmasa açlığının hiç farkında olmuyor, hatta yemek yedirirken ağzına verdiğimiz yemeği çiğne de yut demeseniz onu bile yapmayacak kadar kendinde değil” diyorlar.
Aylarca kaldığı evi unutup, beni evime götürün diye günlerce söylendiği oluyormuş. Zaman zaman emekleyerek kapıdan çıkıp gitmek istiyor ve evime gidiyorum beni neden engelliyorsunuz diyerek herkese sitem ediyormuş.
Öyle ki sinirleri çok gergin olduğunda enerjik bir hal alıyor ve pencereye yönelerek orayı kapı zannedip çıkmaya çalışıyormuş. Bu insanlar zaman zaman evlatlarını da unuturlar. Allah kimsenin başına vermesin. Çok zor olmalı. Teyzeye de Allah’tan şifalar dilerim.
Hal böyleyken öğretmenin dediğine göre; yaşlı teyzemizin özürlü raporunu bakanlığın atama birimi personeli kabul etmiyor. Kendilerinden tekrar rapor isteniyor ve öğretmenimiz Siirt’te olduğundan, tanıdıklarının yardımıyla annesini Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesine muayene ettiriyor. Hastane, “Raporu isteyen kişi gelsin dilekçe versin” deyince de Siirt’ten gelip, dilekçeyle birlikte annesini tekrar hastaneye götürerek söz konusu raporu alıyor.
Raporda da atama birimi personelinin istediği ifadeler yer almaktadır. “Hastalığın tedavisinin olmadığı, kronik olduğu, hastanın tek başına yaşamını sürdüremeyeceği” ifade edilmektedir.
Ne var ki burada ilginç bir şekilde bir yetkili, öğretmeni arayıp bu raporun aynısını Siirt’ten de alması gerektiğini söylüyor. Siirt’te İl Sağlık Müdürlüğüne ya da hastaneye giderek aynı raporu oradan da yazdırması gerektiğini istiyor.
Madem öyle bu sefer de o kurumlara başvuruyor. Ancak bu kurumlar da “Görmediğimiz hastaya rapor veremeyiz” diyor. Öğretmen bu durumu tekrar MEB yetkilisine ilettiğinde, yani annesini o halde Ankara’dan Siirt’e getirmesinin zor olacağını özellikle Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesinden aldığı raporun neden geçerli olmadığını ifade ettiğinde aldığı cevap maalesef olumsuz oluyor.
Netice itibariyle özür tayini listesi açıklandığında öğretmenin tayini yapılmıyor. Atama dairesinden birine ulaşıp nedenini sorduğunda da “Siirt’ten alamıyorsanız bu beni ilgilendirmez. Raporun içerik, ifade olarak sağlık özründen tayin hakkını sağlayacak nitelikte olması yeterli değil. Aynı raporu Siirt’ten almış olsaydınız tayininizi yapardık” diyerek telefonu kapatıyor.
Kısacası görülen o ki öğretmenin annesinin Siirt’e getirilebilecek durumda olmaması, Siirt’teki sağlık kurumlarının da görmediğimiz hastaya rapor yazmayız diyerek rapor vermemesi, Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi gibi saygın bir hastaneden aldıkları sağlık kurulu raporunun da geçerli sayılmadığı gerekçesiyle bu öğretmen arkadaşın tayini yapılmıyor.
İyi de bu arkadaşımız 85 yaşında ve masum bir bebekten daha savunmasız olan annesiyle nasıl ilgilenecek? Aklı sürekli Ankara’da annesinin hastalığında olan bir öğretmenin Siirt’te başarılıolması beklenebilir mi?
Sayın Bakanım; 85 yaşında alzheimer hastası ve bir gözü de görmeyen, masum bir bebekten farksız, bakıma muhtaç bir annenin hatırına bu arkadaşımızın işini kolaylaştırmanızı bekliyoruz. Ve ayrıca MEB’de ilgili birimlerdeki arkadaşların biraz daha nazik ve anlayışlı olmalarını talep ediyoruz.