McKinsey olayı ve Reis’in kararı
GÜNLERDİR McKinsey tartışmalarıyla çalkalanıyordu ortalık… 30 Ekim 2018 tarihinde yayınlanan yazımda “McKinsey Gerçeği”ni açıklarken, bir çok kimse benim McKinsey’in gelişini savunduğumu sandı. Oysa benim karşı çıktığım nokta çok farklıydı.
Ne demiştim o yazımda…
“McKinsey ile anlaşmanın ardından, internet ortamında acayip bir algı operasyonu başladı.
-Türkiye Ekonomisi bir Amerikan şirketine devredildi.
-İMF ile anlaşmanın başka yolu…
-Duyun-u Umumi yolda…
-DPT ve Sayıştay ne güne duruyor.
Bir sürü saçmalık, geri zekâlılık ürünü yalanlar…”
İşte ben bunları dile getirmiştim.
Ve yine demiştim ki;
“McKinsey gibi bir danışmanlık şirketi, DİK DURAN bir lider ve DİK DURAN bir yönetim karşısında, öyle elini kolunu sallayarak olta atamaz…”
Yani Başkan Erdoğan’ın varlığına dikkat çekmiştim.
Eklemiştim de;
“Eğer McKinsey, ülke zararına bir işe bulaşırsa, her şeye burnunu sokarsa o zaman da hemen müdahale etmek Sayın Başkan Erdoğan’ın ilk görevi olmalıdır.”
Demek ki Başkan, günlerdir yapılan tartışmaları dikkate aldı ve McKinsey’le anlaşmanın bu milletin gönlüne sinmediğini anladı, çıktı kürsüye, “Bunlara fikir falan danışmayın” deyiverdi.
Kısaca, ben yanılmadım, tam tersine 12’den vurdum. Çünkü o yazımda Reis’in bir aksilik durumunda müdahale etmesi gerektiğini dile getirmiştim. Nitekim öyle de oldu…