Mazlumun çığlığı olmak
Ben sürekli olarak "Merhamet Diplomasisi" diyorum. İşte merhamet diplomasisi Sayın Emine Erdoğan'ın sergilediği duruştur. Bu duruş merhametin temsilcisi, dünyanın gönül elçisidir.
Beraberindeki heyetle Arakanlı sığınmacıların Bangladeş'te barındıkları Kutupalong Kampını ziyaret eden ve yardım dağıtan Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan hanımefendinin sergilediği duruş insanidir, vicdanidir ve küresel mesajlarla doludur. Sürekli olarak insan haklarından söz eden Batı, konu Müslümanlar olunca, Arakan'a yine gözünü kapatmıştır. Mazlumların çığlıklarını duymamıştır. Üç maymunu oynayan Batı'ya Emine hanımın verdiği mesaj; "siz görmeseniz de biz buradayız. Siz duymasanız da biz mazlumlarlayız" şeklinde olmuştur.
Emine hanımın duruşuyla beraber İngiltere başta olmak üzere birçok ülkelerden ses gelmeye başlamıştır. Mağduriyeti yok sayanlar BM başta olmak üzere uluslararası örgütlere çağrılara başlamışlardır.
Asıl amaçta budur.
Sorumluluk alarak dünyayı harekete geçirmeku2026
Mazlumun çığlığı olmak. Bunu Türkiye başarmıştır. İnsan haklarından söz eden batı, insanlık can çekişirken sessiz kalmaya devam ettikçe, biz ayıplarını göstermeye devam edeceğiz. Haklının yanında, zalimin karşısında durarak, kirli dünya sistemini değiştirmek için direneceğiz.
Bu direnç gücünü Cumhurbaşkanımız Erdoğan'dan almaktadır. Bu direnç yine gücünü medeniyet kodlarından almaktadır.
İnsanı iyilik yaşatır.
İnsanlığı kardeşlik kurtarır.
Arakan'a uzatılan elimiz iyilik ve kardeşlik elidir. Türkiye iyilerin buluşmasında, iyiliğin dünyaya yayılmasında ve süreklilik kazanmasında anahtar rol üstlenmektedir. Türkiye'nin insanlığa karşı ahlaku00ee, vicdanu00ee ve medeniyet sorumluluğunu yerine getirerek iyiliğe sunduğu büyük katkılar Nobel ödülü üstüdür. Bu duruşa değer bir ödül, yeryüzünde bulunmamaktadır. Rakamlar da bunu belgeliyor. Küresel İnsani Yardım 2017 Raporu'na göre, Türkiye 2016'da en çok insani yardım yapan ikinci ülke oldu. İnsani yardımların milli gelire oranında ise % 0,75'lik oranla Türkiye bir kez daha "Dünyanın En Cömert Ülkesi" unvanını elde etti. Peki ödül yerine neden hedef alınıyoruz? Hedef alınıyoruz çünkü dünyaya sömürü düzenini yerleştirip nemalanan ülkeleri rahatsız ediyoruz. Onlar rahatsız olsa da bu düzen değişecek.
Bizler değişmesi için verdiğimiz mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.
Dara düşen kim varsa yanında olmaya devam edeceğiz. Verdiğimiz bu mücadelede ayrım yok. Dil, din, mezhep ayrıştırması hiç yok. Nerede bir mazlum varsa omuzunda elimiz olacak.
Öyle de oluyor.
Son örneği de geçen hafta yaşandı.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından, Kolombiya'nın kuzey bölgesinde yer alan ve sağlık merkezlerine yalnızca nehir taşımacılığı ile ulaşılabilen Bojaya kasabasına İstanbul adı verilen bot ambulans desteğinde bulunuldu.TİKA tarafından temin edilen bot ambulans sayesinde yaklaşık 10.000 kişilik nüfusa sahip bölgede görülen salgın hastalıklar, solunum eksiklikleri ve enfeksiyonlar gibi acil müdahale gerektiren sağlık sorunlarının çözümü için büyük bir adım atıldı. Ayrıca hamilelik döneminde yaşanan acil durumlar ve bebek rahatsızlıkları başta olmak üzere kadın-çocuk sağlığı hususunda önemli gelişmeler kaydedilecektir.
170'e yakın ülkede kalkınma merkezli işbirliği çalışmaları yapan TİKA'ya teşekkürleru2026