Mazlumun ahı indirir şahı!
Kansız, insanının güvenliğini tehdit etmeyen, şiddet yerine sadece "şehadet" dinamiğiyle yol alan şanlı İran devriminde haykırdık hep: "Mazlumun ahı, indirir şah'ı" diye!
İnancımızda zalimin de mazlumun da dini, milliyeti, mezhebi yoktur!
Zulmedenin Müslüman, Hıristiyan, ateist olmasının fark etmediği gibi mazlumun dininin veya milliyetinin de önemi yoktur.
***
Şii jeopolotiğinden zihinsel olarak çıkamayıp, İranlılara hak gördüğü "devrimi", en azından şans olarak Suriyelilere tanımayan nesnel(!) analistlerden olmadık Elhamdülillah!
Bahreyn, Yemen ve Suud'daki "Sünni" zalimler için dilediğimiz kahır kadar Suriye'deki zalim için de "Kahrolsun" diyebilme onurunu taşıdığımız için alnımız ak! "Sünni" zalime de zalim demeyen namerttir!
***
Suriye'de bir yıldır devam eden ve 8 bin insanın şehit olduğu bir kıyam var. İsyan, kıyam, ayaklanma, devrim. Adına ne denilirse denilsin bir milletin feryadı var en azından.
İşte bu feryada, içselleştirilmiş komplo mantığı ile "Batı destekli" yaftası yapıştıranlar, keşke Müslüman kimliğiyle de değil sadece insan kimliği ile bir hafta Suriye'de yaşananlara şahit olsalar. Veya orada yaşasalar bugünkü gibi "Bir yılda ne değişti? Türkiye ABD'nin emriyle hareket ediyor" gibi cümleler kurabilirler mi?
***
Dış Haberler Müdürümüz Turgut Alp Boyraz, daha dün anlattı. MSN aracılığıyla görüştüğü İslami kimliğe sahip Suriyeli bir genç kendisine "Abi kuduz köpekler devleti yardımınıza gelmiş deseler kabul edeceğiz. O kadar vahim durumumuz!" demiş.
Şimdi soruyorum:
Zalimin Sünnisi-Şiisi, Müslümanı- Allahsızı olur mu kardeşim?
Bugün "İran, Lübnan, Filistin" stratejisi ile yok "ABD'nin işi", yok "Zıkkımın kökü vs." diyenler, yarın huzuru Hak'ta bu "stratejik analizlerini" savunabilecekler mi?
***
Sınırdaki illerimizde yaşayan arkadaşlarla görüşüyorum. On binlerce Suriyelinin ülkelerinden kaçarak Urfa, Hatay, Antep gibi illerde akrabalarını yanında veya otellerde kaldığını, mülteci kamplarına gitmedikleri için resmi kayıtlarda bunun görünmediğini söylüyorlar.
Bir insan, canından, malından evladından eminse, terk eder mi vatanını?
Rahat mı batıyor da mülteci oluyorlar?
***
Hadi babası Hafız'ın Hama Humus'unu unuttuk!
8 bin şehidin ahı tutmayacak mı şecere-i Esad'ı?
Bugün Esad'ın yanına koşarak kanlı ellerini sıkanlar veya bunu gıyaben sosyal medyada filan yapanlara soruyorum gene:
Tamam dediğiniz gibi bugün Suriye'de yaşananlar "ABD'nin İran'ı sıkıştırma planı", "Arap Baharı de Batı'nın projesi!"
E zulüm bitti mi Suriye'de? Katledilen bebeklerin hepsi mi montaj?
***
Bugün Esad bu "Batı planı"ndan yırttı diyelim peki yarın?
Yarın Esad'ı kim kurtaracak halkının elinden?
Her taşın altında "Batı"yı arayanlar, zulmün payidar ve konjonktörel olduğuna dair senediniz mi var?
Yarın da diyelim kaçtı Esad, Müntakim olan Allah'ın adaletinden de kaçabilecek mi?
NOT: Adem Özköse ve Hamit Coşkun'un en azından hayatta olduklarını öğrendik. Dualarımız onlarla. Allah onların yardımcısı, Esad'ın ve tüm zalimlerin kahredici azabı olsun!
