Maymun ve domuza dönüştürülen düşman Yahudiler
Bismillahirrahmanirrahim…
Aziz kardeşlerim.
İsrail’in, dünyanın gözleri önünde Gazze’de Filistinli Müslümanlara yönelik soykırıma varan bombardımanını bir aydan fazla süredir devam ediyor. İsrail, 7 Ekim’den bu yana havadan, karadan ve denizden 24 saat aralıksız bir şekilde Gazze Şeridi’nde yaşayan Filistinlileri, çocuk, kadın, yaşlı demeden şehit ediyor. Bu zulme susanlar da suçludur.
NETANYAHU’NUN ŞİRK SÖZLERİ
Önce, dikkatlerimizi çeken ve medya dünyasının da dikkatlerini çektiği ve de yerildiği için olacak Binyamin Netanyahu’nun ofisi tarafından silinen açıklamayı sunalım ve ardından açıklamalarımızı yapalım:
{Binyamin Netanyahu, birkaç gün önce İsrail parlamentosunda yaptığı konuşmada “Bu mücadele ışığın çocukları ile karanlığın çocukları, insanlık ile orman kanunları arasındadır” şeklinde ifadeler kullanır.}
Dünya ölçeğinde alaka uyandıran bu ifadeler bize de bir Kur’ân ayetini çağrıştırdı.
Hatırladığımız bu ayeti işlemeden bazı kısa bilgiler sunalım:
KUR’ÂN, İNCİL VE TEVRAT NURDUR/IŞIKTIR
Allah’ın insanlığa son mesajlarını içeren Kur’ân’da, İncil ve Tevrat gibi ilahi kitaplar Nûr yani ışık olarak nitelendiği gibi, ışığı yansıtan ay da “Nûr” olarak isimlendirilir. (Nisa 4/174; Enam 6/9; Maide 5/46; Yunus10/5)
Buradan hareketle Kur’ân’da yer alan “Allah göklerin ve yerin nurudur“ yani ışığıdır anlamındaki ayet mecazi olarak değerlendirilir. (Nûr 24/35)
Bu Kur’ânî ifade, Kur’ân’ın bütünlüğü içinde genel kabule göre Allah’ın sonsuz kudreti, bilgisi ve egemenliğini yansıtır.
IŞIK YARATAN DEĞİL YARATILANDIR
Özetlersek ışık yaratıcı değil yaratılandır. Bu sebeple “Işığın çocuklarıyız” ifadesi, hangi anlamda kullanılırsa kullanılsın ışığı yaratıcı ana konumuna getirmektir ki şirktir yani Allah’a ortak koşmak/Allah’ın yanı sıra ilahlar edinmektir.
“Karanlığın çocukları” ifadesi de karanlığı yaratıcı konumuna getirmektedir ki o da ikinci bir şirktir. Şirk ise Kur’âna göre tövbe edilmediği takdirde affedilmeyecek olup Cehennem’e götürecek en büyük günahtır. (Nisa 4/116,121)
Netenyahu, Allah’ı yaratıcı olarak kabul eden bir insansa ve bu ifadesini, “Biz Allah’ın çocukları olarak ayrıcalıklı üstün varlıklarız” anlamına kullanmış ise bu da Kur’ân’ın işaret ettiği, Allah’a iftira nitelikli tam bir Yahudi pisliğidir. Çünkü Kur’ân bize onların “Biz Allah’ın çocukları ve sevdikleriyiz” iftirasında bulunduklarını açıklamaktadır. (Maide 5/18)
MÜCADELE İNSANLIKLA ORMAN KANUNLARI ARASINDA
Netanyahu’nun “Mücadelenin insanlık ile orman kanunları arasında olduğu” şeklindeki tespiti ise İsrail aleyhine olmak kaydıyla doğrudur. Zira sırtını Amerika’ya dayayarak Filistin topraklarını işgal eden ve sürekli olarak ölümcül saldırılar yapan İsrail’dir. Birleşmiş Milletler kararlarını yok sayan İsrail’dir. Yasaklar getirilmesine rağmen yüz binler halinde şehir meydanlarına dökülen dünya halklarının feryatlarına sağır kesilen İsrail’dir.
Çaresizlik içinde ölümü göze alıcı bir çare olarak gerçekleştirilen Hamas’ın saldırılarına karşı Hamas’ın bulunduğu tünellere giremeyen ama kadın, çocuk, mabet, okul ve hastane tanımaksızın bombalayan İsrail’dir.
İsrail’in mezalimine karşı çıkan insanoğlu insan Yahudiler bir tarafa, Netanyahu hükümeti ve destekleyicileri… İşte onlar maymun ve domuz dölü olabilirler…
İSRAİLOĞULLARI KENDİ PEYGAMBERİNİ ÖLDÜRDÜ
İsrailoğullarının, Allah’ı ve yasalarını tanımayan,
peygamberlerini ve adalete çağırıcılarını öldüren ve güce tapan kâfirlerini
Allah maymunlara ve domuzlara çevirmiştir. Okuyalım:
“Ey Peygamber/Ey yükümlü insan! Onlara şöyle de: Demek
Allah’a ve hayatımızı yönlendirici yasalarına iman ettik diye bizi
suçluyorsunuz, öyle mi? Peki, Allah katında bundan daha ağır bir cezayı
kimlerin hak ettiğini size bildireyim mi? Onlar, kendileriyle övünerek izinden
yürüdüğünüz atalarınızdır. Yani, isyankârlıklarından dolayı Allah’ın
lânetlediği, Peygamberleri öldürdükleri için gazap ettiği, sözlerinden
caydıkları için ahlâkî çöküntüye uğratıp doyumsuz maymunlara ve tepeden tırnağa
pisliğe batmış domuzlara dönüştürdüğü ve böylece, Allah’ın buyruklarına
başkaldıran azgın yönetimlere, yani Tâğûtlara kul köle yaptığı kimselerdir!”
(Maide 57/60)
Bu ayetin lafızları, kâfir ve katil tarihi Yahudilerin
fiziki anlamda şekil olarak maymunlara ve domuzlara dönüştürüldüklerini
göstermektedir. Bazı Kuran yorumcularının kabulü çizgisinde dönüşümü ileri
derecede inanç ve yaşam pisliği olarak da görebiliriz.
NETANYAHU KATİLİ DOMUZ DÖLÜDÜR
Buna göre kafir olup güce tapar olan ve çocuklar dahil
savunmasız insanları hastanelerde, camilerde-kiliselerde ve okullarda
bombalarla vuran ve soykırımı yapmakta olan Netanyahu ve destekleyicileri olan
zalim ve korkak Yahudileri, dünyaya maymun ve domuz dölü olarak
duyurulabiliriz.
Nitekim kendi döneminin, antlaşmalara ihanetle baş kaldıran
ve arkadan vurmaya çalışan hain Beni Kureyza Yahudilerine, kalelerini muhasara
ettiğinde saldırgan bir dil kullanmaları üzerine rahmet ve savaş Peygamberi
olan Peygamberimiz, Rabbimizin nitelediği gibi vasıflayarak onlara şöylece
hitap etmiştir: Ey maymunların, domuzların ve Tağut’a taparların kardeşleri!
Siz mi bana sövüyorsunuz! (İbn-i Hişam 3/245;
İbn-i Sa’d 2/77)
Kur’ân’da müminlere en büyük düşmanlık yapacakları
bildirilen Yahudiler de maymun ve domuz dölleri olan bu gibi Yahudiler olsa
gerektir. (Bak. Maide 5/82)
Çünkü Yahudilerin Allah’a ve ahirete imanlı, secdeli, hakka
çağırır, hayırda yarışır ve güvenilir olanları da vardır. (Al-i İmran 3/113 ve
75)