Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
07 Kasım 2012

Mavi Marmara Davası

31 mayıs 2010 da İsrail ordusu tarafından "sivil" ve "insani yardım taşıyan" gemilere yapılan saldırı nedeni ile yaşamını yitiren, yaralanan, işkenceye uğrayan, eziyet gören, eşyaları gasp edilen kişilerin şikayetleri neticesinde açılmış bulunan dava İstanbul Çağlayanda bulunan 7. Ağır Ceza Mahkemesinde 6-7 ve 9 Kasım tarihlerinde ilk duruşmaları yapılacak. 37 farklı ülkeden kişiler bu davaya müdahil olmak için Türkiye'de bulunuyor. Bu kişilerin arasında ülkesinde bakanlık yapmış siyasetçiler, hukukçular, gazeteciler, aktivistler bunmakta.

Mavi Marmara davası ile ilgili olarak müdahil olacak olan kişilerin anlatacakları kamuoyu ile paylaşacakları çok önemli bilgiler bulunmakta. Zira ülkemizde neden gidildi, teslim olunsa daha iyi olmaz mıydı? Şeklinde birçok soru soruldu. Bu soruların bir çoğu da ne yazık ki iyi niyetli değildi.

Sorulan bu soruların ve akla gelen diğer soruların gölgesinde bizler 9 sivil vatandaşımızı yabancı bir ülkenin askerlerinin saldırısı sonucunda uluslar arası sularda Türk siciline kayıtlı bir gemide ancak deniz haydutlarının uyguladığı yöntemlerle vahşi bir saldırı sonrasında kaybettik. Yaşları 19-55 arasında olan ülkemizin değişik bölgelerinden 9 kişiyi kaybettik. Bu kişilerin ailelerinin yakınlarının sevenlerinin ülkelerinden son beklentileri bunu yapanlardan devletlerinin hesap sorması. Bu dava bunun için açıldı. Herkesin sorduğu soru "bu dava gerçek bir dava mı?" herkesin bu soruyu sormasının sebebi davanın karşı tarafında İsrail'li askerlerin bulunması. Zira İsrail ve İsrail menşeli kimse bu dünyada sorumluluğu olmayan tabir yerinde ise "dünya diplomatik dokunulmazlık belgesi sahibi" statüsünde kabul edilmektedir.

Ancak cinayet işleyen kişi bizim kanunlarımıza göre Cumhurbaşkanı dahi olsa yargılanır. Bu nedenle bu davanın hukuksal alt yapısında herhangi bir eksiklik bulunmamaktadır. Mevzuatımız bu yargılamaya müsaittir.

Dava ile ilgili olarak gazetelerde internet haber sayfalarında geçen reklamlarda her nekadar "İsrail yargılanıyor" şeklinde belirtilse de yargılanan İsrail değil İsrail Genel Kurmay Başkanı RAU ALUF GABİEL ASHKENAZİ, İsrail Deniz Kuvvetleri KomutanıELİEZER ALFRED MAROM, İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı AVİSHAY LEVİ, olay tarihinde İstihbarat Başkanı olan AMOS YADLİN'dir. Burada yapılan fiillerden dolayı şahıslar yargılanmaktadır. Bu nedenle bu yargılama bir ülkenin başka bir ülkeyi yargıladığı veya siyasi baskı oluşturmak için düzenlenen bir girişim değildir. Katil oldukları kesin bunu basın organlarına açıklamaktan çekinmeyen kişilerin adalet önünde hesap verme günüdür.

Davanın 490 müşteki/mağduru bulunmaktadır. Bu kişilerin dinlenmesi, yazışmaların yapılması uzun sürebilecek olmakla birlikte bu dava şu anda dünyadaki tek örnektir. Yunanistan Güney Afrika Cumhuriyeti, Belçika başta olmakla birlikte vatandaşları bu saldırıda zarar gören hiçbir ülke dava safahatına gelememiştir. Türkiye'de çok ciddiye alınmamakla birlikte bu dava şuu anda dünyada çok ses getirmiş herkes bu davanın akıbetini merak etmektedir.

Bu dava Gazze'ye insanlık onurunu taşımaya çalışan dünyada yalnız değilsiniz demek isteyen yürekli bir grup insana karşı hepimizin sorumluluğunu bir nebze olsun azaltacak bir davadır. Bu dava bir vicdan muhasebesidir. Bu dava haklının hakkının zalimden alınarak hak edene iadesi için insanlığa sunulmuş bir fırsattır. Biz avukatlar için de bu davada yer almak çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras olacaktır.