Dolar (USD)
35.27
Euro (EUR)
36.77
Gram Altın
2978.61
BIST 100
10004.82
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
15 Aralık 2016

Mavi dünya kırmızı kan kaybediyor!

  1. dünya savaşının yaşayan tanıkları olan bizler, pamuk ipliğine bağlı hayatlarda kurduğumuz hayal dünyasında korkulu gözlerle yaşam gayretine düştük.

Her gün yeni acılara kulaklarımızla ve gözlerimizle şahit olduk. Akabinde hiç yaşamamış gibi tekrar hayatımızın rutinleşen işlerine döndük.

Her gece felaket tellalları en uç noktalarda çığlıklarını attı. Çoğu zaman bu bağırmalara bizler de destek verdik.

Bilgi çöplüğüne dönmüş beyinlerimiz her gördüğünden ve duyduğundan etkilendi. Zamanla etkileyen durumunda olup bilgi çöplerini çoğalttık.

Maskeli mutlu görülen yüzler mutluluk naraları attı. Bizler, açlıktan ve soğuktan ölen bedenlere kör olduk.

İnsanlığın her zaman kan kaybettiğinin farkında olduk. Lakin kan verme gayretine girmedik, her geçen gün ölümüne şahit olduk.

Açık hava tımarhanesine dönmüş dünyada, patlamaya hazır bomba durumunda olan insanlar durumuna geldik.

Her duyulan söylemleri düşünmeden, yargılamadan, sorgulamadan anlam dünyamıza kabul ettik. Yeni gerilimlerin başlangıcı haline getirdik. Daha büyük sorunları tetikledik.

Ya gelecekten ümidi olmayan, her baktığından acıları okuyan, hayallerinin üzerini örten, içine kapanarak dünyaya küsen, ya da her şeye isyan ederek elindeki imkanları sonuna kadar dünya için harcayan, egoistleşen paranoyak tiplere döndük.

Hayatta doğru bilerek tuttuğumuz her parçanın en önemli olduğunu düşündük. Diğer parçaları tutanların söylemlerini önemsizleştirdik. Akabinde birçok düşmanlar kazandık. Her yaşanan günün akşamında terazinin kefesine konulacak güzellikleri gün ve gün erittik.

Ateş ocağa düştüğünde "Yansın bu dünya." deyip, bu zamana kadar edebiyatını yaptığımız doğruların üzerini örttük. Kendimiz gibi düşünmeyenleri düşman gördük. Adaletsizliğe düştük.

Halbuki u00c2lemlerin yegane sahibi olan Hak Teala Maide suresinin 8. ayetinde; "u2026Bir kavme olan düşmanlığınız sizi adaletsizliğe sevk etmesinu2026" buyurmamış mıydı?

Adaletin hakim olmadığı ve haksızlıklara maruz kalma düşüncesi insanları her zaman teröre hazır duruma getirir. Terörün dini yoktur. Mazlumlar öncelikle teröre kurban giden canlardır. Düşünmeden dünyasına kabul ettiği doğrular uğruna canını verenler de kandırılmış bedenlerdir.

Mavi dünyayı kırmızıya bulamak derdinde olup kan emen vampirler mevcut olduğu müddetçe akan kanlar durmayacaktır.

Kırmızı görmüş boğanın durumu her birimizin malumudur. Kırmızı görmeyi isteyen boğalar olduğu müddetçe bu arenalarda akan kanlar durmayacaktır.

Hayat hiçbir zaman boşluk kabul etmez. Boşluğun olmadığı hiçbir alan yoktur. Hayatını Hak ile doldurmayan batıl ile dolacak ve bu da insanı zindanlarda bırakacaktır. Ebedi düşmanımız olan şeytan günah işlememizin elbette gerekçesi değildir. Lakin şeytan bu boşluktan faydalanmayacak kadar da bilgisiz değildir.

Doğru yolun üzerinde oturup doğrularla kandıracağını söyleyen ebedi düşmanımız şeytan bizi doğrularla kandıracaktır. Buna kendi kafasındaki kültüründen aldığı doğruları, Allah'ın vahyinde benzeşen ayetler ile doğrulatacaktır. Yaşanan olumsuzlukları da göstererek "Ben senin iyiliğini istiyorum, saltanatı ve ölümsüzlüğü vaat ediyorum." diyecektir.

Nasıl ki tarih tekerrürden ibaret ise, yaşanan olaylar da her zaman tekrardır. Şeytan insanlığın ilk atası Hz. Adem'i ve eşini Allah adıyla aldatmıştır. Şimdilerde de durum farklı değildir. Şeytan her zamanki gibi iş başındadır. İnsanoğlunun boşluğundan faydalanmakta ve o boşluktan girmektedir.

Tuttuğumuz hakikatin bir parçasıdır. Bütünü görmeden hüküm vermek, karayı görmeden sevinmek gibidir. Halbuki görmediğimiz yerden gelen büyük bir dalga vardır. Boğulmak da an meselesidir.

Bilgi çöplüğünden parça alan her birey, kendi çöpünün en güzel çöp olduğunu savunur durumdadır. Her çöpü elinde bulunduran da, ne kadar iyi pazarlama yapıyorsa bu dünyada kazanandır. Lakin Hak katında kazananın kim olduğu kendi bilgisinde vardır bir bilen de Rabbidir. Kafir de "bu bilgisinin üzerini örten" demek değil midir?

Vicdanların önü örtülmemeli, insan kalma yarışında gayretli olunmalıdır. Rabbe kul olma gayretinde olmayanlar, kül olma yolundadır. Kül olmak, yok olmak demek değildir.

Yanmak! Yanmak!

O acıyı yaşamak için ete kemiğe bürünmek! Ve tekrar yanmaku2026

Doğruların, güzelliklerin, mutlulukların, başarıların hepsinden de önemlisi vicdanların örtülmediği temiz ve pırıl pırıl bir mavi dünya umudu ileu2026