Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.23
Gram Altın
2969.37
BIST 100
9632.09
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
06 Şubat 2016

MASTER PLAN VE SUR'A SÖZÜMÜZ VAR -III-

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Mardin'de açıkladığı Master Planda barınma, sağlık, eğitim gibi temel konularda eksiklik olmayacağı taahhüdü çok değerliydi. Esnafın prim borçları, kredileri ertelenecek, sigortalardaki haksızlıklar giderilecek.

Sayın Başbakan konuşmasında "Yerel yönetimin yetkileri genişletilecek" sözleri ile de ciddi bir adıma işaret etti.

Sur için yapılacakları,"Sur'u tarihi özellikleriyle öylesine yeniden inşa edeceğiz ki bütün insanlık gelip ilham alacak"sözleriyle açıkladı.

İslami STK'larla beraber binlerce aileye yardımda bulunan Platform temsilcisi ve Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı Dr. Murat Koç, "Sur ilçesinde binlerce esnaf ve on binlerce çalışan işsiz kaldı. On binlerce insan yerinden oldu. Bu yardımlar önemli olmakla birlikte sorunun kalıcı çözümü için devletin projeler üretip bunu toplumla paylaşması gerekiyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Mardin'de açıkladığı "Terör Master Planı" geliştirilerek acilen devreye sokulması gerekir."

Yaşananlardan dolayı ciddi travmalar yaşandı, bunlar için de Dr. Murat Koç'un önerisi başbakanın da "seferberlik" ile getirdiği gibi,"Toplumsal psikolojinin gergin ve oldukça kaygılı olduğunu söyleyebiliriz. Bunu rehabilite etmek için halkla doğrudan temas kurulması ve her şeyden evvel mağduriyetlerin giderilmesi gerekiyor. Sağlık Müdürlüğü, Müftülük, Milli Eğitim, Aile ve Sosyal politikalar Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Müdürlüğü gibi devlet kurumlarının yerelde eş güdümlü bir çalışma başlatarak toplumsal rehabilitasyona dönük faaliyetlerin de aksatılmaması gerekiyor."

 Esnaftan Hakan Altındağ ise,"Sur'un en büyük özelliği Diyarbakır'ımızın ticaret merkezi olması, nasıl ki İstanbul'da Tahtakale, İzmir'de Kemer Altı varsa, Diyarbakır'da da Sur var. Şu an Sur'da ticaret tamamen bitmiş durumda" diyor ve işsizlik için de "Özellikle erkeklerin acilen iş sahibi olması gerekiyor."

Çözüm içinFatih Kayhan, "Çözüm Sürecinde yaşanan olaylardan ders çıkarılarak, kırılmalara sebep olacak suiistimallere izin verilmeden;

 Eşit Vatandaşlık hukuku temelinde Anayasal adımların ivedilikle atılması, Ülkenin birliği temelinde adalet sisteminin evrensel hak ve hukuk normlarına evirilmesi,
 Bölge gerçeklerine uygun Master Plan'larının ivedilikle hayata geçirilmesi.
 xxx

Peki, bölgede kripto vali yardımcıları, kaymakamlar, üst düzey bürokrat görev yaptığı sürece başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Mardin'de açıkladığı on esaslı bu değerli Master Planın gerçekleşmesi mümkün mü? Hayır.

Vatandaşlar"PDY mensubu, sürgüncü, art niyetli Vali Yardımcılarının, Bölge ve İl Müdürlerinin, polislerin bölgeden alınmaları u2013olayların bir daha bu noktaya gelmemesi için- hayati öneme sahiptir" diyor. Neden mi? Bakınız,

Ciddi ciddi iddia edilen bir olayı (tanıklarım var) aktararak bölgede bürokrasiden kaynaklanan vahametin boyutlarını netleştirelim:

Birkaç gün önce kurum amirleri ile yapılan resmi bir toplantıda, Diyarbakır Sur Ailelerinin mağduriyetini gidermek için yapılması gerekenler tartışılıyor. Herkes olumlu kanaatler ifade ederkenDiyarbakır TAPU VE KADASTRO BÖLGE MÜDÜRÜ Habil Oğan öyle bir skandala imza atıyor ki duyduğumda dehşete düştüm. Bölgeye gönderilen bürokratların istediklerinde hangi fitne ve fesatla olayları içinden çıkılamaz hale getirebileceklerinin en dehşet örneğidir Habil Oğan'a atfedilen bu iddia.

Nasıl mı?

Sayın Oğan toplantıda Sur'un mağdur ailelerine ödenmekte olan ve daha yeni yeni bin liraya çıkarılan kira yardımının bir kısmının ailelere ödenmeyip bloke edilmesini önermiş. Niçin mi? Fitneye bakınız:

Hani devlet Sur'daki evleri kamulaştıracak ya.

Bölge Müdürü Habil Oğan'ın önerisine göre devlet/hüku00fbmetmağdur ailelere kira için ödemeyi taahhüt ettiği, ama bir kısmına cebren ve hileyle el koyacağı bu paraları kamulaştırma ve sonraki uygulamalara vatandaşın karşı çıkmasını engellemek için kullanmalıymış.

Yani, Sur'un mağdur aileleri kamulaştırma sürecinde bugün hükümetten aldıkları kira yardımlarından kesilecek parasıyla "ikna" edilecek. Ya anlaşırsınız ya da kestiğimiz kira paraları size ödenmeyecek!

Kimse bana bu skandalı izah edemez. Vatandaşlar "Bakanlıklar bu bürokratları çok beğeniyorlarsa bizden uzaklaştırsınlar, götürüp müsteşar yapsınlar!" derken yerden göğe kadar haklıdırlar.

Bu müdürleri, onların sırtını sıvazlayan vali yardımcılarını, Ankara bürokrasisini bu aziz millet hak etmiyor.

İşte Çevre Ve Şehircilik Bakanlığının bölgedeki en üst düzey bürokratının kafası!

Bereket versin İl Valisi Sayın Hüseyin Aksoy derhal müdahale ederek bu skandal ötesi teklifi gündeme bile almamış.

Peki, bu skandal öneri kabul görseydi, bu hassas süreçte sizce ne olurdu?

Felaket olurdu.

Sayın Başbakanın Mardin konuşmasında bahsettiği plan mahkeme kararıyla göreve dönen bürokratlarla yü-rü-mez.