Mart ayında işsiz sayısı azaldı
Bu başlık bir açıdan doğru.
Mart ayı işsizlik verileri geçen ayla kıyaslandığında işsizlikte azalma olduğu sabit.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun(TÜİK) 2015 Mart ayına ilişkin "işgücü istatistikleri''negöre veriler şöyle:
Ülke genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,6 puan azalarak yüzde 10,6 olurken, işsiz sayısı aynı dönemde 3 milyon 226 binden 3 milyon 69 bine düştü.
Gerek oran gerekse mutlak değer olarak işsizlikte bir önceki aya göre bir azalma olduğu açık.
Ama veriler geçen ayla değil de geçen yılın aynı ayı ile mukayese edilirse tablo kararıyor.
İşsizlik oranı ve işsiz sayısında artış gözleniyor.
İşte rakamlar:
2014 Mart döneminde işsizlik oranı yüzde 9,7, işsiz sayısı 2 milyon 747 bin olarak tahmin edilmişti.
Buna göre işsizlik oranı yüzde 0,9 artarken işsiz sayısına 322 bin kişi ilave olmuş.
Genç işsizlerde de benzer trend söz konusu.
Yılın ilk iki ayında yüzde 20 olan oran, Mart ayında yüzde 18,6'ya geriledi.
Geçen yılın aynı dönemine göre ise arttı, yüzde 16,7'den yüzde 18,6'ya yükseldi.
Görüldüğü üzere baz alınan döneme göre işsizlik verileri farklı değerlendirilebiliyor.
Objektif davranmak gerekirse durum şöyle formüle edilebilir; Mart ayı işsizlik verileri bir önceki aya göre iyi, geçen yıla göre kötü.
TÜİK'in açıkladığı istatistiklerde dikkat çeken diğer veriler de şunlar:
*Türkiye'de çalışma çağındaki 57,6 milyon nüfusun 29 milyonu iş gücüne dahil.
İşgücüne katılım oranı yüzde 50,4 gibi son derece düşük bir seviyede.
Nüfusun yaklaşık yarısı çalışırken, diğer yarısı olan28,5 milyon kişi ekonomik faaliyetin dışında kalıyor.
Türkiye'nin de arasında olduğu OECD ülkelerinde bu oran yüzde 65'in üzerinde.
İşgücüne katılım ne kadar yüksek olursa ekonominin büyümesi de o nispette hızlanır.
*Mart 2015 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı yüzde 32,7 olarak gerçekleşti.
8,5 milyon insan ne sigorta primi ne de vergi ödüyor.
Kayıt dışılıkla mücadele sürdürülmelidir.
*Yaklaşık 650 bin üniversite mezunu işsiz.
Yıllarca okul sıralarında dirsek çürüten bu genç insanların boşta gezmesi sadeceekonomik kayıp değil aynı zamandasosyal bir sorundur.
*İstihdamın yüzde 52,6'sı hizmet sektöründen gelirken, sanayinin payı yüzde 20,5, tarımın yüzde 20, inşaatın yüzde 6,9 düzeyinde olması da düşündürücü.
Milli gelire katkısı yüzde 10'nun altında olan tarım sektöründe 5 milyon insan istihdam edilmesi verimsizliği ve gizli işsizliği akla getiriyor.
Yazımızı şöyle bağlayalım:
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın ifade ettiği gibi 2009'dan bu yana 6 milyon kişiye istihdam imkanı sağlanmasını takdir etmeklebirlikte işsizliğin hala ekonominin temel sorunu olduğunu, istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme sağlanmadan yüzde 5-6 seviyelerine indirilemeyeceğinin altını çizelim.
Not: Yakın tarihimize damgasını vuran 9.Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'e Allah'tan rahmet, ailesine ve milletimize başsağlığı dileriz.