Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Marshall yardımlarının arka planı

II.Dünya savaşından sonra Türkiye artan Sovyet tehdidine karşı NATO’ya üye olabilmek için Kore’ye asker gönderdi.

ABD ve Türkiye’yi bir araya getiren neden ise; Amerika, Sovyetlere karşı, Orta Doğu’daki çıkarlarını korumak isterken, Türkiye ise ülkenin güvenliği, için ABD ile ittifak kurmuştur. Bu süreçte Amerika tarafından Türkiye’ye Marshall yardımıyla modern tarım aletleri gönderilmiştir. O yıllarda Türkiye nüfusunun yüzde 82’si çiftçidir.

Çiftçilere Marshall yardımı ile kredi sağlanarak taksitle traktör satın almaları sağlanmış ve böylece ziraat işlerinin makineleşmesi sayesinde daha fazla mahsul elde edilmiştir. Türk çiftçisi ilk defa satın aldıkları bu traktör ve tarım makinaları nedeniyle bankalara borçlanmışlardır.

Marshall yardımlarıyla Türkiye bir cendereye alınmıştır. Modern tarım denilerek,tarımda hızlı bir makinalaşma ve suni gübre kullanımı sayesinde çiftçilerin fazla ürün alacağı algısı yapılarak bu suni gübreleri kullanmaya başladılar.
Toprağa atılan kimyasal gübrelerle toprağımızın verimi her sene düştü. Düştükçe de gübre oranları artırılarak, ürünlere kimyasal ilaçlar verilerek, doğal tarım yöntemi yok edildi.


1950'li yıların ortalarına kadar Anadolu insanı kara kılçıklı buğdayını kendi ekip, biçerdi. ABD'nin o yıllarda gıda alanında geliştirdiği ve adına “sonora" dediği bitki genetiğinin değiştirilmesi sonucu, üretimi arttırma yolunda yaptığı bir araştırma, kendi tarımında"büyük ilerleme" kaydetti.Türk toplumunun temel besin maddesi olan kara kılçıklı doğal buğdayın yerine, genetiği değiştirilmiş tohum buğdayları ABD Türkiye’ye hibe etmeye başlamıştı.

Türk köylüsü artık bu amerikan buğdayını kendi topraklarında tohum olarak kullanmaktaydı. Amerikan planı tıkır tıkır işliyordu. Buğday’dan hemen sonra, hayvancılık sektöründeki süt ürünlerine el atıldı. Marshall yardımları süt üreticilerine de darbe vurdu. Ülkenin başına gelen en tehlikeli meselelerden biri de Türk çocuklarının maruz kaldıkları gıda saldırısıydı.

1973 yılında ilköğretim okuluna başladığım yıl, bizede süt tozu okuldan verildi, ancak rahmetli anne ve babam süt dururken süt tozuda ne oluyor,diyerek tepkilerini ortaya koymuş ve bize süt tozu yerine, süt içirmişlerdi.

Hayvancılığın yaygın olarak yapıldığı bu dönemde, okula giden çocuklar süt ve süt ürünlerine doğal yollarla ulaşabildikleri halde, süt tozu tüketmek zorunda bırakılmışlardır.Marshall Planı ile "bedava" buğdaydan sonra, doğal yolla beslenen çocuklarımıza süt tozu ve beraberinde "Çocuk Felci" aşısı, yardım olarak geldi.

Süt tozunun zorunlu olarak içirildiği bu yıllarda, Türkiye'de ilk çocuk felci salgını görülmeye başlandı. Felçlere, hatta ölümlere yol açan bu hastalığa karşı aşıları da ABD, milyon dolarlar karşılığında Türkiye'ye sattı.

Batı’nın yüzyıllar boyu Osmanlı İmparatorluğu üzerinde kurduğu mali egemenliğin temel aracı olan kapitülasyonlardan, Lozan Antlaşması‘yla kurtulan Türkiye, bu seferde Mashall Planı ile tekrar Batı’nın mali egemenliği altına girmiştir.