MARMARAY, TRAFİK , BİLİM
Boğazın iki yakasını denizin altından birleştiren Türkiye'nin 153 yıllık rüyası "Asrın Projesi" Marmaray, Cumhuriyet'imizin 90'ıncı yıldönümünde, çok sayıda yabancı devlet adamının katılımıyla, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından görkemli bir törenle açıldı.
Şimdilik Ayrılıkçeşme-Kazlıçeşme güzergahında günde 200 bin yolcu taşıyacak Marmaray, Gebze-Halkalı etabının devreye girmesiyle kapasitesi 1,5 milyona yükselecek, böylece ulaşımda raylı sistemlerin payı yüzde 20'ye çıkacak, trafik rahatlayacak.
Şüphesiz İstanbul'un bir numaralı sorunu trafik.
Ömrümüz yollarda geçiyor.
Sinir sistemimiz yıpranıyor.
Can ve mal kaybı her geçen gün artıyor.
Araçların egzozundan çıkan zehirli gazlar, hava kirliliğine yol açıyor.
Fazla beklemeden dolayı boşuna yakılan yakıt ve işgücü kaybı, 3,5 milyar lira olarak hesaplanıyor.
Ekonominin yumuşak karnı cari açığı artıran en önemli kalemlerden biri de, petrol faturasının kabarık olması.
İnsan ve yük taşımacılığında raylı sisteme ağırlık verilerek petrole olan bu bağımlılık azaltılmalı.
Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında demiryollarında sağlanan hızlı gelişme, sonraki yıllarda ne yazık ki yavaşlamış, karayolları ön plana geçmiştir.
Avrupa ülkelerinin şehirler arası yollarında otobüs ve kamyon göremezken, sanki petrol zengini bir ülkeymişiz gibi bizde neredeyse tüm taşımalar lastik tekerlekli araçlarla yapılıyor.
Dövizimiz yurtdışına gidiyor.
Neyse ki AK Parti döneminde, raylı sistemlerin yaygınlaşması yönünde ciddi çabalar sarfediliyor, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın desteğiyle Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın yönetiminde büyük projeler hayata geçiriliyor.
Marmaray onlardan biri.
Trafiği hafifletecek.
Yalnız bu gayenin hasıl olabilmesi için, ulaşım alışkanlıklarımızın değişmesi lazım.
Özel araç sahipleri artık toplu ulaşım araçlarını tercih etmelidirler.
Bunu teşvik etmek için, toplu taşımada hizmet kalitesi yükseltilmeli,insanlar yolculuk sırasında eziyet çekmemeli.
Aksi halde kişilerin, özel araçlarından vazgeçerek toplu taşıma araçlarını kullanmalarını beklemek hayaldir.
O takdirde de; her gün 1000 yeni aracın trafiğe çıktığı ve yine yüz binlerce aracın belirli merkezlere akın ettiği bir şehirde, trafik sıkışıklığına razı olup, tamamen kilitlenmediğine şükretmek gerekir.
Şunun altını çizelim:
Trafik sorununun temel sebebi araç sayısının fazlalığıdır.
Köprü ve tünel inşası, yol genişletme çalışması, kavşak düzenlemesi, trafiği o noktada rahatlatıyor, birkaç yüz metre ilerisinde keşmekeş devam ediyor.
Sarf edilen paralar ve emek boşa gidiyor.
Bunun yerine, bazı Avrupa şehirlerinde uygulandığı gibi şehir merkezlerine giren özel araçlardan yüksek ücret alınması daha akılcı bir çözüm olacaktır.
Marmaray'a dönersek; gerçekten göz kamaştırıcı bir proje.
Ne kadar övünülse azdır.
Başarıyı gölgelemek istemem ama, içimdeki burukluğu sizlerle paylaşmadan da geçemeyeceğim.
Mimar Sinan gibi çok ünlü mimarlar yetiştirmiş bir milletiz.
Yüzlerce sene geçmesine rağmen hala ayakta duran camiler, köprüler, kervansaraylar inşa etmişler.
Yerli yabancı herkes hayranlık duyuyor.
Bugün ise bütün büyük projeleri çizenler ve gerçekleştirenler hep yabancılar.
Otomobil ve uçaktan vazgeçtik.
Kendi mimarlarımız ve mühendislerimiz bir köprü dahi inşa edemiyor.
Çünkü bilim ve teknolojide nal topluyoruz
Üzüntüm bundan.
