Mansur Yavaş’ın iş ortağı
Psikiyatri eğitimine başladığım sıralarda deneyimli bir hocamız, “Teşhis koymakta zorlandığınız hastaları serviste takip edin. Kimlerle arkadaşlık ediyorlarsa aynı teşhise sahip olmaları kuvvetle muhtemeldir.” demişti.
Hocamın bu sözlerinde isabet ettiğini meslek hayatı boyunca hep müşahede ettim. Manik olanlar maniklerle, depresif olanlar depresiflerle, psikotik olanlar psikotiklerle yarenlik ediyorlardı. Özellikle de psikopat olanlar veya karakter bozukluğu olanlar yine kendine benzer kişilerle birlikte oluyorlardı.
Bunları niçin mi anlattım. CHP’nin, daha doğrusu Millet İttifakı’nın Ankara Büyükşehir Belediyesi için başkanlığa aday gösterdiği ve Ankaralıların seçmesini istediği Sayın Mansur Yavaş’ın şimdi mahkemelik olduğu ortağından söz etmek istiyorum.
Elbette hocamızın söylediği ve az önce ifade ettiğimiz kural her arkadaşlıkta geçerli değildir. Ancak Sayın Mansur Yavaş’ın yıllarca birlikte iş yaptığı ortağı ilginç özelliklere sahip biri.
Üstelik bu özelliklerini bizzat eski ortağı Mansur Yavaş söylüyor: “O çocuk tacizcisidir” diyor, “Şizofrendir. % 80 maluliyeti var, yani çalışma ve iş gücünün % 80’ini kaybetmiştir” diyor.
Bunlarla da yetinmiyor, ortağı için çok ağır suçlamalarla ilgili dava dosyaları bulunduğunu söylüyor: “Şantaj, tehdit, resmi evrakta sahtecilik” gibi suçları işlediğini iddia ediyor.
Yine evlilik dışı seks kasetlerinin olduğu ileri sürülüyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da Mansur Yavaş’ın ortağı konusunda, “Bu iddialar (Mansur Yavaş hakkında ileri sürülen iddialar) doğru değil. İddiayı yapan kişi kim? Şizofren ve çocuk tacizcisi. Bunlar daha önce defalarca gündeme getirildi. Hiçbirisi doğru değil. Neden şimdi gündeme getiriliyor?”
Şimdi kendisine soruyoruz: Özel hayatıyla ilgili bu kadar ağır suçlamalarda bulunduğunuz Necmettin Kesgin’le neden yıllarca arkadaşlık, dostluk ve iş ortaklığı yaptınız? Yoksa kişilik yapılarınızda bir benzeşme mi var?