Dolar (USD)
34.48
Euro (EUR)
36.39
Gram Altın
2953.44
BIST 100
9358.19
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

​Maneviyat ve iç barışı

Birey, iç barışını ve maneviyatını ancak kendisi gerçekleştirebilir. Maneviyat ve iç barışını gerçekleştirmek için bireyin kendi dışında kurgulanmış olan hiçbir kurumsal yapıya, kültüre, doğmaya, kaynağa, kişiye, modele, otoriteye, kimliğe bağlanmasına, bağlı olmasına ve bağımlı olmasına gerek yoktur. Maneviyat, iç dünyada başlayıp dışarıya doğru genişleyen bir tecrübedir. Dışarıdan dayatılen emirlerle, ritüellerle ve kurgularla iç dünyasında ahlaki ve manevi bir tecrübenin gerçekleştirilmesi imkansızdır. Bireyin maneviyatı ve iç barışı, asıldır. Birey, hiçbir şekilde kendi dışındaki hayali güçlerle, otoritelerle ve yapılanmalarla ilişkide olmak zorunda olmadığı gibi, buna ihtiyacı yoktur. Bireyin maneviyat ve iç barışını gerçekleştirmek için kendisiyle ve doğayla sağlıklı bir ilişkisinin ve ilgisinin bulunması gerekmektedir.

Maneviyat, insanın kendi içinde ve doğada kendisine özgü tecrübelerle anlam ve amaç arayışı içinde olmasıdır. İnsanın dışında, insana rağmen, insanın üstünde olma iddiasıyla insandan bağımsız ve ilgisiz bir şekilde oluşşturulan anlam ve değer çerçevelerinin hiçbiri, insan için doğru, yeterli ve anlamlı değildir. Her birey, kendi hayatının anlamını ve amacını kendi oluşturabilir, şekillendirebilir ve arayabilir.İnsan, hayatın anlam ve amacını kendi içinde aramalıdır, dışarıda değil!

Gerçek maneviyat ve iç barışı, kişinin kendisiyle, diğer insanlarla ve doğayla kurduğu olgunlaştırıcı, geliştirici ve açık ilgilerle ve ilişkilerle gerçekleştirilebilir. İnsanın kurduğu sahte, uyduruk ve yapay ilişkiler, insanı yabancılaştırmakta ve yabanileştirmektedir. Kadınla, çocukla, hayvanla sahici manevi ilişkiler kuramadığı için kişiler, onlara yabancılaşan yabani katillere dönüşmektedir.

Maneviyatın ve iç barışın amacı, insanın hayatı dolu dolu, mutlu ve umutlu bir şekilde yaşamasıdır. Maneviyatın merkezinde hayat vardır. Hayat yerine ölümüü şiddeti ve yıkımı kutsayan ve yücelten hiçbir şeyin ahlaki ve manevi bir değeri ve işlevi yoktur.

Maneviyat, hayatı ve insanı merkeze alır. Manevi bir hayat yaşamak için bireyin sürekli olarak diğer insanlarla ve canlılarla ilgilenmesi gerekmektedir. Bireyin diğer insanlarla ve canlılarla ilgilenmesi, bireyin sürekliolarak onlara yardım etmesi, onların hayatlarının daha iyi hale gelmesine elinden geldiğince katkılar sunması ve dünyanın daha iyi bir yer haline gelmesi için çaba göstermesi demektir.

Maneviyatın merkezi bu dünyadır, çünkü maneviyat bu dünyanın gerçek şartları içinde yaşanacak ve gerçekleştirilecek bir tecrübedir. Maneviyat tecrübesi, hayali alemlerde ve dünyalarda gerçekleştirilemez. İnsanın en önemli görevi, bu dünya hayatı içinde iç barışını ve maneviyatını geliştirmesi, olgunlaştırması, canlı tutmasıdır.

Maneviyat, hurafelerle, yanılsamalarla, yanılgılarla ve yalanlarla yaşanamaz. Maneviyat, bilimden, ahlaktan, felsefeden, sanattan, akıldan beslenmelidir. Maneviyat, insanlığın modern ve medeni olan bütün bilgi birikiminden, değerlerinden ve ideallerinden beslenen dinamik bir tecrübedir. Modern dünyaya ve medeniyete savaş açan, modern medeniyeti reddeden ve düşman ilan eden bir yaklaşım, insanın manevi gelişimine hiçbir katkı sunmamaktadır.

Maneviyat, insanlık toplumunun özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve barış değerleri etrafında gelişimine katkı sağlamaktır. Maneviyat, insanları birbirinden izole etmemektir. Maneviyat, özgürlük, eşitlik ve barış değerleri etrafında insanların birbirleriyle dayanışma içinde olmaları ve birbirlerinin hayatlarına felsefi, bilimsel, sanatsal, sosyal, edebi, entelektüel, kültürel ve siyasal açılardan katkıda bulunmalarıdır.

Maneviyat, bireyseldir, toplumsaldır ve doğaldır. Maneviyat, spesifik bir tecrübe kategorisi değildir. Maneviyat bütün tecrübelerde olması gereken bir niteliktir. Maneviyat, insan olma bilinciyle insancıl bir şekilde hayatı insanca yaşamaktır. Maneviyatın bizzat kendisi amaç değildir. Maneviyatın kendisi insanın kendisiyle, diğer insanlarla, canlılarla ve doğayla daha insancıl ilişki kurmak ve onlarla ilgilenmek üzere kazanması gereken bir niteliktir.