Manevi mimarlar
Toplumları manen eğitenler başta peygamberler sonra bu yolun yolcuları olan manevi erlerdir. İman, ilim, ahlak, fazilet, marifet, ibadet ve infak prensipleri ile hayatlarını yoğurmuş olan bu gönül ehli insanlar sadece kendilerini eğitmekle kalmamış, hem topluma ve hem de o toplumu yönetenlere rehber olmuşlardır
Büyük Selçuklu veziri, Ortaçağ İslâm dünyasının en başarılı devlet adamlarından, Türk-İslâm unsurlarını birleştirmek suretiyle iktâ sistemini geliştirip daha düzenli bir yapıya kavuşturan Nizâmülmülk, Peygamber müjdesi ile yüreğine fetih ateşi düşen, Peygamber Efendimizin ev sahibi ve bayraktarı Ebû Eyyûb el-Ensarî, Tabiîn’in meşhur âlimlerinden ve evliyanın büyüklerinden, sahip bulunduğu bütün dünya nimetlerinden vazgeçip zühd yolunu seçmesiyle bilinen İbrahim Ethem, Türk gönül eri, sûfi büyüğü, ilk Türk tarikatı olan Yeseviliğin kurucusu, Anadolu’nun Türkleşmesinde ve İslamlaşmasında büyük etkisi olmuş Hoca Ahmet Yesevi, Ahilik Teşkilatı'nın kurucusu, tefsir, hadis, kelâm, fıkıh ve tasavvufla ilgili kitaplar yazmış Ahi Evran, Anadolu’da Türk-İslam Medeniyetinin oluşmasında, Osmanlı İmparatorluğunun kuruluş planlarının fikir bazında hazırlanmasında büyük hizmetleri olan gönül insanlarından biri Şeyh Sadreddin-i Konevi, Osmanlı Devleti'nin kuruluşunda düşünceleri etkili olmuş, sadece bir düşünür ve din adamı değil, devlete şekil veren siyasal bir kimlik olarak da bilinen Hacı Bektaş-ı Veli, Anadolu’nun Türkleşmesine hizmet eden gönül eri Sarı Saltuk, Osmanlı adalet ve hoşgörüsünün mimarı Şeyh Edebali, Orhan Gazi devrinin feraset ve kemâlât sahibi gönül erlerinden biri olan Geyikli Baba, Osmanlı’nın manevi gücünü, şefkatini, hamiyetini, adaletini ve azametini borçlu olduğu gönül sultanlarından biri Emir Sultan, Anadolu'ya manevi fetih için gelen Horasan erenlerinden Somuncu Baba, Anadolu’ya Orta Asya’dan gelen Türk göçerlerin yerleşik hayata geçmesini sağlayan Hacı Bayram Veli, Osmanlı Devleti’nin “Müfti’l-Enam”ı, padişahı mahkemeden kovan kadı, zamanın müceddidi, büyük İslâm âlimi Molla Fenari, yüceltmek ve yükseltmek için eğiten ve öğreten bir hoca deyince ilk akla gelen isim, kıymetli bir fıkıh âlimi, iyi bir şair ve “muallî” bir muallim olan Molla Hüsrev, Fatih’i diğer padişahlardan ayırıp benzersiz bir hükümdar yapan manevi mimar, Akşemseddin, devrin âlimlerinden, vakur, heybetli, ciddi, kaygısız, kendinden emin, kararlı ve tasasız bir eda, az konuşan, öz konuşan, konuşunca herkesi dinleten, sözde mahir bir eğitimci Molla Gürani, matematik ve astronomideki hizmetleriyle ilim tarihinde unutulmazlar arasında yerini almış ilim ve gönül adamı Ebûl Vefa, müthiş bir hafızaya sahip, esprili, zeki, sözün nereye varacağını önceden kestiren, edip ve şair olan Hızır Bey, Anadolu erenlerinden Zembilli Ali Efendi, Türk-İslam dünyasının büyük astronomi ve kelam âlimi Ali Kuşçu, çamura bile değer katan âlim Kemalpaşazade Ahmet Şemseddin, Boğaz’ın dört manevi bekçisinden biri olduğuna inanılan Yahya Efendi, Yavuz Sultan Selim Han’ın musahibi, yakın arkadaşı, can yoldaşı Hasan Can, çağlar üstü, asırlar ötesi ve zamanını aşan âlim Ebussuud Efendi. hak aşığı Hoca Saadettin, tasavvuf hayatının önde gelen âlimlerinden olan Abdülkadir-i Geylani, Hüccetü’l-İslâm olarak tannan İmam-ı Gazâlî, padişah’ın sultanı Aziz Mahmut Hüdayî, Resûlüllah aşkı ile yanan bir gönül eri Himmetzâde Abdullah Efendi, büyük mütefekkir Erzurumlu İbrahim Hakkı, şair, mutasavvıf, engin sevgi, barış ve hoşgörü duygularıyla yıkanmış bir Allah dostu Âşık Paşa bunlardan bazılarıdır.
Her biri bir gönül insanı olan, toplumu manen eğiten ve yetiştiren bu güzel insanların adını kullanıp sözde şeyh olarak toplumu kandıran ve yanıltan müptezellerin ve onları kullanarak Müslümanlara ve İslam’a saldıran hain güruhun niyetlerini biliyor, onları ifşa ediyor, bu kadim milletin engin ferasetiyle bunları ayırt edeceğine inanıyor, bu adi mahlûkları dünyada Türk adaletine, ukbada İlahi adalete havale ediyorum.