Malum Medya
'' Medya dördüncü kuvvet '' denilir ancak sonuçlarına bakıldığında toplumu dönüştürmede birinci kuvvet olduğunda kuşku yok...
Medya üzerinden sürdürülen savaşların geçmişteki meydan muharebelerinden geri kalır yanının olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz...
Elin gavuru medya üzerinden yapacağını yapıyor , hangi gayeye hizmet ettiğini artık gizlemiyor ... Gel gör ki , bizim muhallenin hala kafa karışıklığı devam ediyor . Düşmanın silahı ile silahlanacağız ama korkarım ki süreç içerisinde silahı kendi ayağımıza sıkacağız ...
Bu işin künhüne yeterince vakıf değiliz , sadece tüketici durumundayız...
Yandaş medya , yoldaş medya derken herkes kendince bir yol tutturmuş gidiyor... Peki , biz neredeyiz ? Bu kavgada yerimizi daha aktif almayacak mıyız ?
Alanı boş bırakmak , kötülüğün egemenliği anlamına gelmiyor mu ?
Şer güçlerin , şeytani odakların elinde ilizyona dönüşen bu aygıt ifsadın ve idlalin adeta adresi durumunda ...
Doğrusu medya bizim için ithal bir olgu ... Medeniyet havzası , kültürel koordinatları , inanç ve değer kodları açısından bize ecnebilerden geçtiği yerinde bir tesbit ...
Batı menşeli medyanın mahremiyeti yoktur... Teşhir , tezvir , tahkir mesleki bir marifet addedilir... Değer duyarlılığı bekleyemezsiniz... İnsani , ahlaki kaygılar dumura uğramıştır...
Adeta medyanın işi ; ifşa ,fahşa ve imhadır ... Diğer bir ifade ile medya jurnacılıktır...
Bu gün siyasi çekişmelerin , şantajların , meydan okumaların , provake etmelerin ,manipilasyonların , ajitasyonların , gerçekleri karartmaların , üstü örtülü tehditlerin , teşhirlerin diğer ismi medya değil midir ?
Toplumsal algı nasıl oluşur ? Zihin nasıl biçimlenir ? Medya üzerinden izleyebilirsiniz ...
Eğitim ,enformasyon , eğlence adına yola çıkan medya zamanla bir çok modern virüsün kuluçkasına dönüştü adeta ...
Etikten , estetikten , erdemden ,edepten uzaklaşan medya islami ve insani değerlerin erimesinde başat rol oynamaya devam ediyor ...
Bazı Batılı insaflı düşünürler bile bunu fark etmiş durumda ; ''TV kills/Televizyon öldürür '' diyorlar...
Bu toplumun % 92'si televizyon izliyor ... Kitap okuma oranı ise % 4.5 lerde seyrediyor ...
Kısacası bu toplum televizyon okuyor , kitap izliyor ... Bunun anlamı :Kitap ''out'' , televizyon ''in'' ...
Herkesin evinde yaklaşık 200' e yakın kanal var ... Bu kanallar doğruya kanalize edilmediği taktirde yakınde nesilleri yutan kanalizasyonlara dönüşecektir ...
Biz saece bir izleyen olarak mı kalacağız ? Hak adına iz bırakanlardan olmayacak mıyız ?
Medyada alternatif mecralar üretmiyecek miyiz ?
Misyonumuz var , mesajımız var , güçlü bir medyamız yoksa bu taktirde esamemiz okunmuyacaktır ... İnsanlara uzanacak bir frekansımız yoksa problem bizde demektir... Medya mutlaka varolmamız gereken bir mecra ... Ama tutarlı ,kararlı , ilkeli ve de değer merkezli ...
Kendimizle çelişmeden , fıtratımızla çatışmadan , hayatın gerçekleri ile İslam'ın değerlerini telif ederek hedefe yürümeliyiz...
Çünkü biz Allah'ın sınırlarının geçilmez olduğuna inanıyoruz... Biz O'nun herşeyi görüp _gözetlediğine iman ediyoruz... Görenin üstünde mutlak bir Gören var... Bir Bilen var ... Bir İşiten var...
Bize malum medya değil , meşru bir medya lazım...
İmtihan dünyasında medyanın ciddi bir imkan olduğuna inanıyoruz... Tabii ki dili ,duruşu ,duyarlılığı bize ait bir medya...
Nesillerin felahına vesile olmak istiyorsak , fırsatları doğru ve yerinde değerlendirmeliyiz... Yerimizde sayarsak zamana yenik düşeriz...
Fırsatların kazası da yok...
Bu gün medyada yoksak , yokoluşumuzu onaylıyoruz demektir...
Artık Müslümanca iş yapmanın farkını ,farkettirmeliyiz...
Medyada farkımız ; inancımız , içtenliğimiz , içeriğimiz olsun...
Etki alanımızı belirliyecek etkinlik ve eylemlerle sözün sorumluluğunu kuşanmalıyız ...
Sözü olanlar ses vermeli değil mi ?