Maliyeti sıfır olan sadaka...

Değerli okurlarım, her yıl 3-9 Kasım tarihleri arasında, Organ Bağışı Haftası icra ediliyor. Bu haftayı icra etmekten maksat: organ bağışının gerekliliğini insanların gündemine getirmek ve kişileri Bağışa teşvik etmektir.

Bende konuya tamda buradan başlamak istiyorum. Evet şu anda sağlıklı olduğunuz için, Organ Bağışının önemini yeterince kavrayamayabilirsiniz.

Biliyorsunuz... Damdan düşenin halini anca damdan düşen anlar. Peki biz damdan düşmeden, düşenin halini nasıl anlayabiliriz?

Ben bunun en güzel yolu, empatidir derim. Unutmayalım... Hastanelerde bağış bekleyen yüzlerce hastadan biride biz veya yakınımız olabilirdi.

Düşünün... Çileli bir süreç yaşarken, bir anda, uygun organ bulundu haberi geldi. Bu durumda nasıl bir mutluluk yaşanır? Tarif için, Göklere uçulur sözü herhalde az gelir.

Yeri gelmişken, Organ bağışıyla alakalı bir iki detay aktarayım. Efendim Organlarınızı bağışlamaya karar verdiniz.

Bundan sonra yapılacak ilk iş, bir Sağlık Kuruluşunda bağışı resmiyete dökmektir. Bu da, iki tanık huzurunda yapılıyor.

Tavi biz bağışı yaptık, nasılsa organlarımız alınır denilmemesi gerekir. Çünkü organların alınabilmesi için, iki şartın mutlaka yerine gelmesi lazım...

Bunlardan biri: Ölümümüzün Hastanelerde yoğun bakım ortamında gerçekleşmesi... Diğeri: bizim bağışımızı ailemizinde uygun görmesi...

Eski Diyanet İşleri Başkanlarından Biri, "Organ Bağışı candan cana verilen bir Sadakadır" demişti.

Efendim bu öyle bir Sadakadır ki, verene maliyeti sıfırdır.