Dolar (USD)
34.52
Euro (EUR)
36.46
Gram Altın
2963.13
BIST 100
9124.91
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

MALATYA BULUNMAZ EŞİN

“Dostluğun birçok ve büyük faydası vardır, ancak içlerinden biri diğer hepsinden daha üstündür: Dostluk geleceğe dair bir umut ışığı yakar, ruhun zayıflamasına ve kendini kaybetmesine engel olur. Zira gerçek dostuna bakan, âdeta kendisinin bir benzerine bakar. Bu yüzden yanımızda olmayan dostlar bile yanımızdadır, yoksullar zengin olur ve zayıflar güçlü, söylemesi zor olsa da, ölü dostlar bile canlı sayılır, dostların saygınlığı ve anısı öyle değerlidir ki, onlara duyduğumuz özlem bizi terk etmez. Dostların ölümü kutlu, yaşamı övgüye değer bulunur.”

“Dostluk Üzerine” kitabında Cıcero milattan önce yüzüncü yıllarda böylesine anlamlı cümleler kuruyor. Dostluk her çağda, her zamanda aynı. Zamanın eritemediği erdemler durağı. İnsana yaşama umudu aşılayan, zorlu dünyanın duraklarında rahatlatan, dirilten, deva olan, şifa olan dostlarımızın, dostluklarımızın, kardeşliklerimizin olması ne güzeldir.

Dostlarımızın ve kitabın çağrısına uyarak Malatya Kitap Fuarına gitmek nasip oldu.

Malatya dost bir şehirdir ve orada kadim dostlarımız vardır. Hepsi birbirinden kıymetli dostlarımız. Biz dostlarımızın yüzlerinde, gözlerinde bulduğumuz umut ışığıyla daha bir umutlanırız. Bu sefer de böyle oldu. Deprem sonrasında kızım Hümeyra ile geçen yıl gitmek nasip olmuştu. Malatya’yı mahzun ve hüzünlü bulmuştum. Nice buluşmalar yaşadığım, sokaklarında gezdiğim, kitap fuarlarıyla bizleri mesrur eyleyen güzel insanların şehri Malatya’da da yıkımlar olmuş, canlar gitmişti.

Deprem sonrası çok düşünmüşümdür. Anadolu insanı nice yıkımlar görmüş, nice savaşlardan geçmiştir ama yine de umudunu kaybetmemiştir. Yaşadığımız büyük deprem yüreklerimizi dağladı, ocaklar söndü, nice canlarımızı kaybettik. Dersler çıkarmaya çalıştık. Milletçe kenetlendik, yardımlar yapmaya çalıştık elimizden geldiğince. Ve anladık, deprem öldürmez, çürük betonlar, çürük binalar, çürümüş zihniyetler, ihmal edilmiş, kontrolsüz eğitim öldürür. Merhametsiz insanlar, hırsız ve hırslı müteahhitler öldürür. Bir kez daha anladık dürüstlüğün, erdemin, merhametin, özverinin, çalışkanlığın, umudu yeşerteceğini. İhmalin, işi ehline vermemenin, çalıp çırpmanın nasıl insanlığı zillete taşıyacağını bir kez daha yakinen yaşadık.

Anadolu’nun güzel insanları oradaydı. Yürek yüreğe kardeşçe, dostça kenetlenmişlerdi yine. Biz bunu da gördük deprem sonrası. Acılar yüreğimizi dağlasa da, gidenlerin özlemi kara yaslara sürüklese de bizleri biliyorduk yıkılan binalardı, insanlığımız, merhametimiz, özverimiz, dostluğumuz kardeşliğimiz dimdik ayaktaydı.

Son yıllarda özlem duyduğum resim çalışmalarımı yoğunlaştırarak artık profesyonel olarak resim yapmaya da başladık. İlk resim sergimizi depremzede kardeşlerimiz yararına Fatih Belediyesi’nde Gülendam’ın Renkleri adıyla gerçekleştirdik. Rabbim bizlere kardeşlerimizi ziyaret etmeyi nasip eyledi. Dostlarımız, sevenlerimiz de güzel desteklerde bulundular. İşte o zaman anladım ki yıkılan evlerdir, büyük devasa binalardır, oysa yürekler, insanlık, dostluk dimdik ayaktadır.

whatsapp-image-2024-11-10-at-001357-1_b1be210c9858957deca07d7b5d9afb7f.jpeg

10. Malatya Kitap Fuarı Coşkusu

Umudu yeşertenler var olsunlar. Malatya 10. Kitap Fuarı etkinliklerinden dolayı hafta sonu kitap fuarında dostlarımız ve okurlarımızla buluştuk. Bu sefer Malatya’yı çok canlı, adeta küllerinden yeniden doğan Simurg Anka kuşu gibi heyecanlı ve coşkulu buldum diyebilirim.

Malatya Belediye Başkanı kadim dostumuz, manevi abimiz Sami Er’i ziyaret ettik dostlarla. Bizleri samimiyetle misafir etti teşekkürlerimi sunuyorum. Devraldığı belediyenin eksikliklerini gidermeye çalışırken, deprem sonrası, yorulmuş, kırgın, yıpranmış bir şehri devralmak kolay değil elbet. Ama gördüğüm o ki, eşi Sevgi Hanım’ın da yardım programlarına, sosyal dayanışma projelerine katılımı ile samimiyetle, şevkle ve heyecanla çalışmalar yapıyorlar. Kısa sürede Malatya’nın yeniden eski haline döneceğine hatta daha iyi duruma geleceğine inancımız sonsuz.

Yol arkadaşım, bereketli, çalışkan dostum, kitapları ile binlerce çocuğu büyüleyen Nehir Aydın Gökduman ve yazdığı birbirinden sürükleyici ve güzide fantastik hikâyelerle çocukların dünyasını zenginleştiren, naif kardeşim Esra Bahadır Cesar ile eşine az rastlanır güzellikte bir yolculuk ve ziyaret yaşadık. Ortak dostlarımızla buluştuk. Sevgili Nehir’in geç de olsa gelen Necip Fazıl Çocuk Kitapları Yazarlığı ödülünün haberini kutladık.

Nilüfer Zontul Aktaş, namı diğer “Nimem Korkut” tüm meşguliyetine rağmen bizi hiç yalnız bırakmadı. Dostluğu ve eşsiz samimiyeti, özverisiyle her daim yanımızda oldu. Kendisine minnettarız.

Kadim dostum Sevgi Er, tüm yoğunluğuna rağmen bizi programlarımızda, imza etkinliğimizde yalnız bırakmadı ne kadar teşekkür etsem az gelir.

Malatya deyince benim aklıma kardeşliği, dostluğu vefayı yaşadığım kıymetli insanlar gelir. Bunların başında, kütüphanemize de destek olan Dr. Mehmet Aslan Hocamız’ı, dekan olarak atandığı İnönü Tıp Fakültesi’nde ziyaret etmek nasip oldu. Bizleri büyük bir nezaketle ağırladılar var olsunlar. İşin ehline verildiğini bilmek bizleri bir kere daha mesrur eyledi.

Hüseyin Cömert hocam, hastası olmasına rağmen ziyaretimize geldi. İsmiyle müsemma yine cömertçe davranarak pek çok kitabımızı hediye olarak gençler için imzalattı. Sağ olsun var olsun.

Bünyamin Gülbay kardeşim, 100 Kitap Kafe projesiyle bizleri yeni kurulan ve gerçekten muazzam bir alan halini almış olan 100. Yıl Parkı’nda ağırladı. Gençlerle ve çocuklarla buluştuk. Çocukların zekâlarına, sordukları sorulara hayran kaldık. Sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum kıymetli kardeşim, kitap dostu güzel insan Bünyamin Gülbay’a. Yine bizleri ziyarete gelen yazar kardeşimiz Erol Afşin’le de sohbet etme fırsatı bulduk. Kendisine şükranlarımı sunuyorum.

Yazar dostlarımızla bizleri ağırlayan Malatya Kent Konseyi’ne teşekkürlerimi sunuyorum. Çok verimli ve bereketli bir sohbet gerçekleştirdik. Kent Konseyi’nde tanıdığım, “Sevmek Cesurların İşidir” kitabının yazarı sevgili Tuğba Tülin Durdu ile kurulan dostluğumuz kardeşliğimiz çok anlamlıydı, güzel dostluklar kuruldu yine Malatya’da. Malatya insanıyla, havasıyla bizleri sarıp kuşattı sıcacık… Malatya’dan ayrılırken Deniz Kitap Evine uğradık. Bir kahvenin kırk yıl hatırının peşinde, kitap dostu, cesur girişimci Mesut Özdemir kardeşimizin misafiri olduk. Gösterdiği eşsiz misafirperverlik için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Kitap – kafe konseptiyle açılan, 4 bin metrekarelik bir alanda kurulmuş olan kitabevinin dizaynı örneklik teşkil edecek güzellikte. Malatya’ya yolu düşenler bu mekânı mutlaka görmeli. Böyle mekânlar tüm şehirlerimizde artsa, kitapla, okumayla, sanatsal etkinliklerle gençlerimiz buluşsalar ne kadar güzel olur.

Kitap fuarı şehrin dışında olmasına rağmen kitap dostları akın etmişlerdi fuara… Yine Belediye Başkanımız Sami Er’in bildirdiğine göre; 10. Malatya Kitap Fuarı’na, 120 yayınevi katılım sağlarken, 247 yazar ağırlandı. 210 bine yakın ziyaretçi kültür şöleni gibi geçen fuarı ziyaret etme fırsatı buldu, 150 okuldan 30 bine yakın öğrenci fuar alanına taşındı, 150 okulda yazar – öğrenci buluşması gerçekleşti ve yine fuar alanında, okullarda, STK’larda 52 söyleşi gerçekleşti.

Deprem sonrası gerçekleşen fuarda mutlaka eksikler vardı. Ama büyük gayretlerle ve özveriyle hazırlanmış kendisini toparlamaya çalışan bir belediye ve şehirde gerçekleşmiş olan fuar zorluklara rağmen muazzam bir buluşmaya şahitlik etti diyebilirim.

Tüm zorluklara rağmen, böylesine anlamlı bir fuarda dostlarımızla ve okurlarımızla bizleri buluşturan Malatya Valiliğine, Milli Eğitim Müdürlüğüne, Başkanımız kıymetli ağabeyim Sami Er’e, heyecanı ve dostluğuyla daima yanımızda olan dostum Sevgi Er’e, emeği geçenlere sonsuz teşekkür.

Anladık ki umudu yeşertenlerden olacağız. Kardeşliğimiz, dostluğumuz ve sımsıcak dualarımızla kenetlenerek yeniden yeniden başlayacağız. Bir kere daha anladık ki yıkılan binalarmış, gönüller dimdik ayakta... Güzel yürekli insanlar dimdik ayakta. Rabbim bizleri, ülkemizi, Malatya’mızı, Maraş’ımızı, Hatay’ımızı ve ülkemin tüm şehirlerini, tüm dünyamızı muhafaza eylesin. Bizleri felaketlerden korusun.

Ve bir kere daha anladık ki Malatya bulunmaz eşin… Gönülleri coşturur ayla güneşin…