Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 May 2023

Makus talih

Olmamalıydı ama bir kez daha olanlar oldu.

Siyaset kurumu zaten yeteri kadar yıpranmış, güvenilirliği toplumun tüm kesimlerinde alt seviyelerde itibar görüyorken bu yapılmamalıydı.

Secim atmosferine renk katan, duruşu ile özellikle genç seçmenlerden olumlu puan alan Muharrem hoca seçime saatler kala adaylıktan çekilmeye zorlanmamalıydı.

Kimlerin baskısı ile gerçekleşti bu olay önümüzdeki günlerde daha net olarak öğreneceğiz.

Sanırım buda her taşın altından çıkan masa altındakilerinin ürünü.

Başlangıçta altılı olarak kurdurulan masanın asıl unsurlarından birincisi PKK ikincisi ise FETÖ.

Bu gerekliği artık cümle âlem biliyor çünkü sağır sultan bile duydu.

Hal böyle olunca insan ister istemez bel altı her bir vuruşta masanın bu gizli ortaklarından şüphe ediyor.

Bir yılı aşkın süredir her ay toplanıp havanda su döven masa sakinleri seçim günü belli oluncaya kadar bu garip eylemleri ile ülke gündemini işgal etti.

14 mayıs Pazar günü seçimlerin yapılmasına karar verildiğinde masada görülen sakinlerin etekleri tutuştu ve olanlar olmaya başladı.

Dedeye verilen görevlerden bir tanesi de ne olursa olsun masayı dağıtmaması olunca art arda yaşanılan garabetler silsilesini bizzat yaşayarak görmeye başladık ve hala da görmeye devam ediyoruz.

Önce 3 mart büyük krizi patlak verdi.

Malum süreçte yaşananlara birlikte şahit olduk.

Can ciğer kuzu sarması görüntülü masa sakinlerinin kendi aralarında ne büyük sorunlar varmış öğrendik ve not aldık.

Ablamız ,kapalı kapılar arkasında çevrilen dolapları tüm ayrıntıları ile net bir şekilde açıkladı ve ben bu oyun içindeki oyunda yokum der demez üzerine öyle bir saldırı başlatıldı ki, aman Allah’ım.

Ağza alınmayacak galiz küfürlerden tutun da, sifonla atılan cürufa kadar salvo halinde salya sümük saldırılar tüm hızı ile devam ederken ,kapalı kapılar arkasında hangi tehditlere maruz kaldıysa saatler içerisinde, ablamız 180 derecelik bir açı ile döndü ve nerede kalmıştık diyerek yeniden arzı endam eyledi.

Dünün küfürbazları aynı hız ve açı ile dönüş yaptı ve ablanın yüzüne karşı tükürdükleri ne varsa hepsini yalayıp yutarak ortalığı tertemiz etme yarışına girdiler.

Bu süreçte ablamızın kişiliği kimliği ve hatta partisi zarar gördü ama azgın azınlığın yaladığı tükürükler yanında bu zararın hiç bir önemi ve değeri yok.

Şimdi ablamız; kafası gözü yarıldığı, partisi ciddi sarsıntılar geçirmeye devam ettiği ve korkunun ecele faydasının olmadığını bildiği halde kerhen de olsa dedenin seçilmesi için çalışıyormuş gibi yapıyor.

Benim ablamızın beden dilinden anladığım ve gördüğüm bu.

Dünya zindelerinin ve yerli yabancı terör sevici Erdoğan düşmanlarının ortak adayı dede, tüm çaba ve gayretlere rağmen seçimi kaybederse tükürük yalayıcı zindeler ilk bedeli ablamıza ödettirecekler.

Seçim çalışmalarında umulandan fazla itibar gören ve farklı bir seçim süreci tercih ederek gençlerin ilgisini çeken Muharrem hocaya ,malum güruh önceleri yumuşak ifadelerle ve daha sonra giderek artan dozda tehditlerle ablamıza uyguladıkları taktiğin aynısını uygulamaya koydular.

Et ve kemikten ibaret olmayan hocamız önceleri durumun vahametinden haberdar değildi ya da bu kadar alçakça bir seviyeye düşeceklerine ihtimal vermiyordu ve geçiştireceğine inanıyordu.

Seçime saatler kalmasına rağmen inadım inat diyerek direnen hocaya karşı tepkiler öyle sertleşti ve adileşti ki, hoca başına örülmek istenen çorabı sonunda gördü ve adaylıktan çekildiğini açıklamak zorunda kaldı.

İşte böyle bir ülkede yaşıyoruz sevgili kardeşlerim.

İtilip kakılma veya haklı iken haksız duruma düşürülme vuruşları ile yola gelmeyenlere karşı devreye başka güdümlü unsurlar sokuluyor ve piyasaya hayali veya gerçek kasetler verilerek olmazlar olur hale getiriliyor.

Bugüne kadar yerli ve yabancı zindelerin tüm bel altı vuruşları ,şantajları montajları entrikaları tehditleri darbeleri vesayet odaklarının her türlü kirli girişimlerine direnebilen tek lider ERDOĞAN oldu.

Bu aziz millet bu durumun farkında.

Onun için direndikçe direniyor ve devlet millet kaynaşmasına engel olmak isteyenlerin tüm oyunları ya başarısız oluyor ya da pişkin yüzlerde şamar izi bırakıyor.

Geçmişte yaşamış dedelerimiz açık oy gizli sayımı görmüştü.

Biz yaşayanlar bugün yaşanan garabetleri görüyoruz.

Yarının yaşayacaklarının böyle garabetler yaşamaması için bugün bizler daha çok çalışmalı, gayret etmeli ve ülkemizi çekmek istedikleri çukura düşürmelerine engel olmalıyız ki yarınlara hayalimizdeki ülkeyi bırakalım.

Gençlik yıllarımın her 29 mayısında zincirler kırılsın Ayasofya açılsın yürüyüşüne katılır ve merhum Üstadım ve hemşerim Necip Fazıl’ın bir gün açılacak endişe etmeyin tesellisi ile sabrederdim.

Çok şükür açılmaz denen Ayasofya açıldı.

Taksime yapılamaz denen cami yapıldı.

Camisiz Levent Barbaros Hayreddin Paşa camisine kavuştu.

Rabbim izin verirse daha başka güzelliklerde olacak ve yarının gençleri bugün bize hayal gibi gelen hasletlerine kavuşarak yaşamanın tadına varacaklar.

14 mayıs seçimlerinin ülkemize devletimize milletimize ve mazlum dünyaya hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.