MAİ
M-Neden beni anlamıyorlar hâlâ şaşkınım. Ben ki hayatın her aşamasında varlığımı her şeye hissettiririm. Bensiz hiçbir şeyin tadı tuzu yoktur. Hele insanın hiç yoktur. Anne rahminden toprağın rahmine kadarki yaşam sürecinin adıyım ben.
Ah insan ah! Beni umursamaz tavrın veya umursuyor gibi yapar
tavrın sana ne acılar yaşatıyor. Bir gün anlayacaksın beni! Umarım geç kalmamış
olursun!
A-Ben de senin
kadar önemliyim. Belki senden daha önemliyim. Hatta yerle gök ve içindekilerin
hepsi benim varlığımla bir arada dururlar. Lakin bir noktada sana tam
katılıyorum. Bu insan denen hergele ne zaman başı dara düşerse beni arar bulur.
Derdine derman olduğumu haykırır. Ben de herkesin derdine derman olacak şekilde
bana sahip çıkmasını isterim. Nerede onda o feraset. Kendini kurtarmak ya da
daha fazla iktidar elde etmek için beni kendine yontar ve o ulvi bedenime zarar
verir. Muvakkat beraberliğimiz musavatsızlığı getirir.
İnsanlar iki ileri bir geri yapıp güneşe benzeyen yüzümü
nikaplayarak yaşamaya devam ederler. Ah o güneş gibi yüzümün insanların her
tarafını aydınlatacak zamanı, ne zaman görünecek!
İ- Ha ha ha!
Gıdıklayın da biraz güleyim! Bu midesine düşkün, aklını ve kalbini onun peşine
takmış pişkin insan ben varken sizin peşinize hiç düşer mi? Ne kadar safsınız M
ve A!
Bunu hiçbir zaman unutmayın. Aslında insan sizler olmadan
yaşayamaz. Ve bensizliğe bir müddet dayanır veya bir çaresini bulur. Hatta ilk
insanlar ve insanların en değerlileri hep sizi dava etmişler ve sizden
bahsetmişler. Bütün yaşantılarını sizin üzerinize bina etmişler. Onların bu
akli ve kalbi tebliğine karşılık veren insanlar da insanlığın en ideal seviyesini
yaşamışlar. Ve ben de en huzurlu dönemimi yaşamışım o zamanlar. Gelin görün ki
bu aymaz insanlık imdi her şeyi bana bağladı ve bensiz bir yaşamın olmadığını
söylüyor. Halbuki ben siz olmadan ne yaşarım ne de yaşamazım. Sadece onların
işkembelerinin tatmini için sürekli baş vurdukları bir durağım.
M- İşin en tuhafını size söyleyeyim mi? İnsanların
organizasyonu denen bu devlet şeysi! İşte anlayın yani. Bensizliğin veya beni
ihmal edişin neler olduğunu bilmelerine rağmen bana hakiki sahip çıkmamaları
beni resimlerin ve törenlerin mağduru ve mahkumu yapmaları ne acı bir şey. Dedim ya ben anne rahminden itibaren
onların her zerresine göremeyecekleri şekilde müdahil olurum. O rahimden
çıktıktan sonra da önce beni dünyaya getirenlerin sonra da talim ettirenlerin
vesilesiyle her daim var olurum.
A dostlar! Başlangıcım iyi olmayınca sonum da iyi olmuyor.
Helal ve huzurlu bir dokuz aylık rahim hayatı olmayınca doksan yıllık rahim
dışı hayat da hep huzursuz oluyor. Kaçan huzuru iktidar elde etmek isteyenler daha
çok kaçırıyor. Ne çok isterdim o dokuz aylık hayatın dokunuşundaki masumiyet
doksan yıllık hayatta da esas alınsaydı. O dokuz yıllık hayatın marifeti
bilinmedikçe bu maarif marifetsizliğe devam edecek. İşte buraya yazıyorum.
Demedi demeyin.
A- Ah benim mebde-i hayatım olan dertli M’am! Bazen
diyorum ya senden daha ileriyim ben varlığın ilk halinde ve dahi her
halindeyim. Sen insanın başlangıcında varsın baskın olarak. Lakin ben bütün
varlığın oluşumunda varım her an. Öyle hassas mizanlarla şeylerin yaşamındaki
karelerim ben. Hafif ihlalim onların hayatını ve hakikatini değiştirir. Hele
insanların hayatındaki yerim hiç tartışma götürmez. İnsanların hayatlarında ben
hakikaten olunca kurtla kuzunun dahi bir arada yaşadığı dönemler olmuş biliyor
musun!
Bu aralar yine ben konuşulur oldum dünya semtinin Anadolu
köşesi denen yerde. Önüme veya arkama bir çok sıfat ekleyerek beni yine
sunuyorlar halk pazarına. Sıkıntıların bertaraf edilmesinin benim parlayan
yüzümle olacağı söyleniyor. Fakat beni şimdi bu şekilde kullananlara da inancım
tam değil. Çünkü dünya semtinin bu köşesinde neredeyse yüz elli seneden dazla
bir zamandır başı hep dara düşenler bana sığındılar. Feraha çıkınca da beni hep
unuttular. Ya da gücü elde edenler herkesin de güçlü olması için beni paylaşmadılar.
Gidince güç ellerinden yine bana sarıldılar. İsterdim ki herkes için ben eşit
ve doğru bir tanım aralığında olaydım.
Yok yok! Ümidim pek yok bu tek taraflı benden istifade etmek
isteyenlerin teşebbüsünden.
İ- Oluşturduğumuz
sonsuzluğu arındıran huzurlu maviliğin karanlığa inkılap etmesindeki asıl
sebeplerden biri de beni elde etmek isteyenlerin her yolu mübah görmeleridir
biliyor musunuz! Bir nevi bu acayip halin normal olmasıdır. Yani normalliğin
deliliğidir.
Evet doğru diyorsun arkadaşımız. Biz sadece dünyanın
karalarına hakim olan MAİ’lik değil aynı zamanda insanlık iklimine de huzur
getiren sevgili MAİ’yiz.