Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
12 Ağustos 2021

Mahmut ÖZER yıpratılmamalı!

Öncelikle Milli Eğitim Bakanlığı’nın başına getirilen Sayın Mahmut Özer’e hayırlı olsun dileklerimizle başlayayım. Çok isabetli bir tercihte bulunulmuş. Rektörlük, ÖSYM Başkanlığı, Bakan Yardımcılığı gibi birçok zorlu görevi başarıyla üstlenen Sayın Özer’in Milli Eğitim Bakanlığı’na getirilmesi çok doğru bir karar. Böyle isabetli bir karar alan ve tercihini Sayın Özer’den yana kullanan Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eğitim camiası adına teşekkür eder, Bakan Özer’e bu zorlu görevinde başarılar dilerim.

Kendisine yönelik yapılacak eleştirileri ön görmüş olmakla birlikte, tüm bu eleştirileri göğüsleyerek Bakanlık koltuğuna otur oturmaz kendi ekibini kurmakla işe başlayan Özer, en doğru işi yapmış oldu. Nitekim çok kalabalık bir eğitim kitlesini yönetecek, beklentilerini karşılamaya çalışacak, eğitim sorunlarıyla cebelleşecek, reformlar yapacak, kalite standartlarını yukarıya çıkarmaya çalışacak ve üstelik tüm bunları pandemiyle mücadele döneminde yapacaksanız iş yükünüz daha da fazla olacaktır ki; bu yükün altından, tüm sorunların üstesinden gelmenin tek yolu iyi bir ekiple yola çıkmak. Sayın Özer de bunu yaptı. Birçok genel müdürü, daire başkanlarını görevden aldı; kendisi ile uyumlu çalışacağını düşündüğü isimleri o koltuklara oturttu. Yani kendi ekibini kurdu. En doğru olanı yaptı. Ayrıca değil MEB için, tüm Bakanlıklar için geçerli bu; Bakanlık makamına getirilmişlerse kendi ekiplerini kurmak kadar doğal bir durum olamaz. Bu tüm bakanların en doğal hakkı.

Daha önceki dönemlerde Bakanlı koltuğuna getirilen isimlerin farklı meslek gruplarından olduğunu gördük. Belki de ilk defa mühendis kökenli biri Bakanlık görevini üstleniyor. Milli Eğitimin en temel sorunlarına bakınca birçok sorunun teknik konular olduğu görülür. Sayın Özer, mühendis kökenli olması nedeni ile teknik açıdan yaklaşıp sorunları çözmesinin çok daha kolay olacağını düşünüyorum. Nitekim Bakan yardımcılığı döneminde Mesleki Eğitimde yaptığı başarıları ve sayısız projelere attığı imzaları bilmeyen yoktur sanırım. Mesleki Eğitimde o kadar ilerleme kaydedildi ki, hemen hepsi teknik konulardı. Müşkül konulardı. Tüm sorunlar çözüldü mü, elbette hayır ama baya ilerleme kaydedildi. Bu ilerlemede Sayın Özer’in çok büyük katkısı olduğunu herkes biliyor. Benzer şekilde teknik açıdan sorunlara yaklaşıp sorun yumağı haline gelmiş ve bir türlü çözülemeyen konuları Sayın Bakan, kendi kurduğu ekibiyle birlikte çözeceğine inanıyorum. Her ne kadar seçimlere kadar kısa bir süre Bakanlık görevinde kalacak olsa da, bu kadar kısa bir sürede bile birçok sorunun çözümüne şahitlik etmiş olacağız kanaatindeyim.

Örneğin Ziya Selçuk tarafından gündeme getirilip eğitim camiasının gündemine sokulan 3600 Ek Gösterge ve Öğretmenlik Meslek Kanunu ne yazık ki Sayın Selçuk döneminde şu veya bu sebeple çözülemedi. Bu sorunlar eğitim camiasının en çok yakından ilgilendiği en önemli iki konu diyebiliriz. Sayın Mahmut Özer döneminde illa ki basın yoluyla ya da farklı şekillerde bu iki konu gündeme gelecektir. Sayın Özer’in önünde üç farklı yol var; ya bu iki konuyu çözmekle uğraşacak (çözebilecek veya çözemeyecek), ya bu iki konuyu farklı yeni bir formata/versiyona dönüştürüp yeniden gündeme getirecek ve çözümü ile uğraşacak ya da eğitim camiası bu konuda bir beklenti içerisinde girmemesi için bu iki konu gündeme geldiğinde öyle farklı bir cevap veya iletişim dili kuracak ki bu iki konu artık eğitim camiasının gündeminden rafa kaldırılmış olacak. Bakan Bey’in bu üç yoldan hangisini tercih edeceğini ilerleyen günlerde göreceğiz.

Bakan Bey’in başarılı olmasını yürekten istiyor ve arzu ediyorum. Bu nedenle kendisine dışardan bir göz olarak şu konuyu hatırlatmak isterim. Daha önceki dönemde Bakanlık koltuğuna kim oturduysa bazı kesimler tarafından çok yıpratıldı. Çalışmasına müsaade edilmedi, ayakbağı olundu. Çok tecrübeli biri olan Sayın Bakanın buna müsaade etmemesi ve her kesime eşit mesafede çalışmalar yürütmesi yıpranmasını engelleyecektir.

Henüz bir haftası bile olmayan Sayın Bakan hakkında algı oluşturmaya çalışanlar var. Yazık. Üzücü. Yanılmıyorsam ilk defa teknik kökenli biri Bakanlık görevini üstleniyor. Bunu fırsata dönüştürmeliyiz. Sorun yumağı haline gelmiş tüm konuları teknik yaklaşımlarla çözmeye çalışacak olan Bakan Bey’e yardımcı olmalı, yıpranmasına müsaade etmemeliyiz.

Yeni göreviniz hayırlı olsun Sayın Bakanım.