Dolar (USD)
34.58
Euro (EUR)
36.44
Gram Altın
2958.89
BIST 100
9698.23
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
30 Haziran 2022

Barış Tüm Milletlerin Çıkarınadır

Rusya Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Dmitry Peskov geçtiğimiz Pazar günü yaptığı açıklamada: ‘’Batı, inatla savaşı sürdürmek istiyor’’ dedi. Hatta Washington'un Kiev'in barış hakkında ‘’düşünmesine veya konuşmasına bile izin vermediğini’’ söyledi. (RT)

Rusya Cumhurbaşkanlığı Sözcü’sünün açıklaması bana göre, üç hususa işaret ediyor. Birincisi, bu bir durum tespitidir. İkincisi, Batı’nın savaşı sürdürme politikasına karşı, Rusya’nın bir barış siyasetlerinin olmadığının itirafıdır. Önce bu iki hususu biraz açalım:

Rusya 24 Şubat’ta saldırı başlattığı günden beri, Batı’nın bu savaşı uzatacağı belliydi. Çünkü Batı’nın temel hedefi Rusya’yı mümkün olabildiğince Ukrayna’da yıpratmaktı. O hâlde bu savaş, devam ettiği sürece Batı’nın amaçlarına hizmet edecektir.

Rusya, Ukrayna’nın Batı’yla yakınlaşma çabalarını engellemek için defalarca görüştü ama sonuç alamamıştı. Diplomasi ile alamadığı sonucu şimdi güç kullanarak elde etmeye çalışıyor. Fakat güce bir kere başvurulduğunda işlerin nereye varacağını tam olarak kestirebilmek gerçekten zordur.

Dmitry Peskov açıklamasının işaret ettiği üçüncü husus ise, Rusya, önümüzdeki süreçte, savaşı durdurmak içinçare aramaya ağırlık vereceğini gösteriyor. Aksi hâlde savaş derinleştikçe Rusya, kendi gücünün sınırlarıyla yüzleşmek zorunda kalacaktır.

Yaptırımlar

Batı yaptırımlarının Rusya’da neden olduğu fiyat artışlarıyla birlikte, bütçeyi dengelemek için devlet, kamu harcamalarını kısabilir. Bu da Rus halkı için sefalet ve belirsizlik döneminin başlanmasına neden olacaktır. Barış geciktikçe iç sorunlar ülkede derinleşerek kalıcı hâle gelebilir.

Ancak burada önemli bir hususun altını özellikle çizmek isterim: Barışın sağlanması, sadece ekonomik sefaletin engellenmesine değil, aynı zamanda Rusya’nın güvenliğini de garanti edecektir. Aslında Ukrayna halkının da savaşa değil, barışa ihtiyacı vardır. Yeri geldikçe her zaman vurguladığımız bir hususu burada tekrar edeceğim: Barış ve adalet bütün milletlerin çıkarınadır.

Barış için diplomasi

Önce diplomasi kavramına kısaca açıklık getirelim. Bilindiği gibi diplomasi, devletlerin her türlü yetenek, bilgi ve güç bileşiminden oluşan siyasi bir faaliyettir. Temel hedefi savaşa başvurmadan devletin çıkarlarını kurumaktır. Bu yönüyle diplomasiyi bitmeyen bir maratona benzetebiliriz.

Dolayısıyla Ukrayna’da devam eden savaşı durdurup barışı sağlamak için diplomatik görüşmelere tekrar dönülmesi, bütün ülkelerin çıkarına olacaktır. Şimdiye kadar yürütülen barış turlarından bir netice çıkmadı ama bundan sonra da çıkmayacağı anlamına gelmez.

Ukrayna’da barışın sağlanması, ABD ve İngiltere’deki küçük bir azınlığın dışında Türkiye ve Avrupa dâhil tüm bölge ülkelerin çıkarınadır. Savaş, kaynakları tüketerek sefalete neden olurken, barış üretimi besleyerek refahı sağlar. Savaş öldürür, barış yaşatır.

Türk-dışişleri barışı sağlamak için tekrar diplomatik görüşmelere öncülük edebilirse, bu stratejik açıdan Türkiye’nin de yararına olacaktır. Çünkü Rusya’nın tamamen kaybetmesi, Türkiye’nin de çıkarına aykırıdır. Zira burada oluşacak güç boşluğunu ABD dolduracaktır.

Toparlayacak olursak Türkiye, ABD ile Rus yayılmacılığı arasında barış temelli bir denge siyasetiyle ancak hayatı çıkarlarını koruyabilir. Bu nedenle bir kez daha altını çizerek diyoruz ki: Barış tüm milletlerin çıkarınadır.

İletişim: [email protected] – twitter: @MehmetB78849685