Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
11 Kasım 2020

Macron'un İslam'la kavgası nasıl biter?

Batı medeniyetinin köklerine indiğimizde karşımıza Yunan ve Roma medeniyetleri çıkar. Hristiyanlık öncesi Batının kültür köklerini paganizm oluşturur. Roma’nın 4.yy’da Hristiyanlığı tanımasından sonra Batı dünyası yeni bir şekil alır. Artık Hristiyanlık da paganizmle birlikte Batı medeniyeti üzerinde etkili bir güç haline gelir. Böylece Eski Yunan ve Roma’dan devralınan mirasın üzerine bir de din unsuru eklenir ki sonraları Haçlı zihniyeti olarak karşımıza çıkacak olan akım kaynağını buradan alır.

Eski Yunan ve Roma acımasızdır, ırkçıdır, kölecidir. Yunan site devletlerinde halkın büyük bir kısmını köleler oluşturur. Köleler yönetimde söz sahibi değildir. Küçük bir azınlık “demokratik düzen içinde sivrilir ve yönetim görevini üstlenir. Roma ise son derece zalimdir. Öyle ki hipodromlarda insanları aslanlara parçalatacak kadar!

Batının zalimliğini anlatmak için Haçlıların doğu seferlerinde çoluk çocuk demeden insanları nasıl süngüden geçirdiklerini zikretmeye, köle ticareti dönemlerinde Afrika’da milyonlarca zencinin nasıl öldürüldüğüne, yerlerinden yurtlarından edildiğine, beyaz adam tarafından Amerika işgal edildiğinde milyonlarca -evet binlerce değil-Kızılderilinin nasıl hunharca katledildiğine değinmeye gerek bile yok sanırım.

Gelelim son birkaç yüzyıla. Stalin 25 milyon insanın hayatına malolan büyük bir katliama imza attı. Hitler sayısı milyonlarla ifade edilen Yahudiyi gaz odalarında ölüme terk etti. Fransa Cezayir’i işgal ettiğinde yüz binlerce insanı hiç acımadan öldürdü. ABD, Irak’ta 1.5 milyon insanı demokrasi palavraları eşliğinde acımasızca katletmekten geri durmadı. İngilizler Ortadoğu’yu kan gölüne çevirdiler. Osmanlı’yı parçalamak için Fransızlarla birlikte Anadolu’da sayısız cinayete ve katliama iştirak ettiler, göz yumdular. Suriye’de yaşananları anlatmak için ise sayfalar yetmez.

***

Her şey beyaz adamın refahı, rahatı ve geleceği içindi. WASP yani beyaz ve Anglosakson toplum rahat yaşasın, dünya nimetlerinden en büyük payı alsın, yeryüzünde hükümran güç sadece kendileri olsun diye milyonlarca insanın ölümüne, yüzbinlerin yurdundan, vatanından olmasına mal olacak savaşlara katliamlara imza attılar. Batı ırkçıdır, kölecidir, zalimdir. Çünkü kendisini var eden kültürel, dini ve felsefi temeller böyle kodlanmıştır.

Şimdilerde ise Fransa üzerinden insanlığın son kurtuluş adası olan İslam’a saldırıyorlar. İslam’ın yüzyıllarca bayraktarlığını yapmış Türk milleti ve onun önderliğinde özellikle Ortadoğu’daki Müslümanlar uyandıkça, ayağa kalktıkça Batı hırsından, nefretinden kahroluyor. Azerbaycan’ın Ermenistan karşısında elde ettiği muzafferiyetin acısını Fransa kendi ülkesindeki Müslümanlara baskı uygulayarak çıkarıyor. Türkiye’de, Cezayir’de, Suriye’de, Mısır’da ve sair ülkelerde Müslüman halklar ayağa kalktıkça, batının kurduğu kirli düzene isyan bayrağını açtıkça Fransa gibi dünya siyonizmin baş jandarmalarından olan bir tasmalı devlet kendi ülkesindeki sıradan halka devlet terörü uyguluyor. Sabahın köründe, suçu sadece Müslüman olmak ve Hebdo karikatürlerini tasvip etmemek olan, henüz on yaşındaki çocukları evlerinin kapıları tekmelenmek suretiyle gözaltına alan bir devlet ancak ve ancak faşist, ırkçı ve zalimdir.

***

Fransa üzerinden İslamofobia hortlatılmaya çalışılıyor. Adına Macron denilen ve Siyonistlerin tasmalı köpeği olan zat Fransız toplumuna nefret tohumları saçıyor. Böyle yaparak hem kendi toplumunun geleceğini tehlikeye atıyor hem de Avrupa’nın. Eğer Avrupa’da ırkçı, aşırısağcı-İslam düşmanı hareket yükselirse bundan zararlı çıkan yine Avrupa devletleri ve Avrupa toplumları olur. Macron bunun farkında değil. O sadece kendisine verilen maşalık görevini icra ediyor. Aslında tasmasının zincirleri başkasının elinde.

Bu kavgadan çıkacak sonucu ben size söyleyeyim. Eğer Macron bu şekilde devam ederse ortada ne Fransa kalır ne de bütüncül bir Avrupa, tespih tanesi gibi dağılıp giderler. Üstelik bu dağılmayı önlemeye ne NATO’nun gücü yeter ne de AGİT’in. Avrupa paramparça olur. Ve son sürpriz olarak da Avrupa’nın tam göbeğinde müstakil bir İslam devletinin kurulmasını da engelleyemezler. Sabrın sonu selamettir. İslam güneşi yeni yüzyılda bence Avrupa kıtasından doğacaktır.