Macron seçildi ama..
Fransa’da beklendiği gibi Macron ikinci defa Cumhurbaşkanı seçildi. Ama bu
Macron’un beş yıllık Cumhurbaşkanlığı döneminde başarılı bir performans ortaya
koyduğundan kaynaklanmadı. Bana göre, Macron’un yeniden seçilmesinin üç temel nedeni
bulunmaktadır.
Bunlardan birincisi, Macron’un
rakiplerinin iyi olmamasından kaynaklandı. Zira muhalefet partileriaçıkladıkları
hükümet programları, ekonomik ve güvenlik konularında Fransız toplumuna güven
vermedi. İkincisi, İki Dünya Savaşının
yıkıcı sonuçlarını dünyayla birlikte Fransızlar da tecrübe etmişlerdi. Ukrayna’da
patlak veren savaş, ırkçıların iktidarda olması üçüncü dünya savaşını tetikler
mi? Seçimden önce konuştuğum bütün Fransızlar bu endişeyi dile getirmişlerdi.Üçüncüsü, Le Pen gibi ırkçı birinin
cumhurbaşkanı olması mevcut ekonomik krizi daha da derinleştirebilme kaygısı vardı.
Macron’un tekrar seçilmesinin nedenlerini kısaca bu şekilde
özetleyebiliriz. Ancak bu seçimin Müslüman Fransızlar açısından da kısaca
değerlendirmekte yarar vardır. Gerek seçimden önce gerekse seçimden sonra
Fransa’yla bağlantılar kurdum. Yaptığım görüşmelerde bende oluşan kanaate göre,
çıkan sonucun Müslümanlar için olumlu bir yansıması olmayacaktır. Çünkü seçim
kampanyası sürecinde her iki liderde İslam’a ve Müslümanlara karşıtlığı konusunda
birbirleriyle yarıştılar adeta.
Hatırlanacağı gibi Macron 2017’de seçildikten sonra Müslüman azınlığı hedef
almış ve azami baskılar uygulamıştı. Seçim sürecinde ortaya koyduğu Müslüman
karşıtlığını göz önünde tuttuğumuzda bir önceki dönemde yaptığı zulüm yeni
dönemde de devam edeceğini göstermektedir.
Middle East Eye sitesinin haberine göre, Fransa’da son 5 yıl içerisinde
718’den fazla cami, okul, vakıf gibi kuruluşlar, bakanlık kararnamesiyle bir
gecede fiilen feshedildi. Fakirler için toplanan 46 milyon Euro’ya el koyarak yardım
kuruluşlarını kapattılar. Devlet destekli zulüm politikası, uluslararası
platformlardan gizlediler.
Makul siyasetin temsilcisi olarak gösterilen Macron, hâlbuki ırkçı rakibi
Le Pen gibi İslam’ı ve Müslümanları tehdit olarak görmektedir. Hatta Macron'un
içişleri Bakanı, Le Pen'in İslam'a yaklaşımını "yumuşak" olarak
nitelendirmişti.
Tabi burada üzerinde durulması gereken soru, Fransa başta olmak üzere tüm Batı
âleminde ırkçılık neden yükselmektedir? Bu sorunun tek bir cevabı yok ama bana
göre, en önemli sebebi, Batı âlemi uzun bir zamandan beri düşünce alanında büyük
bir çölleşme yaşamaktadır. Batı’da artık büyük filozoflar yetişmiyor.
Açıkça belirtmekte fayda vardır, hiçbir Avrupa ülkesinin tv kanallarında
ufuk açıcı analizler göremiyoruz. Somut bir örnek olsun diye söylüyorum: Salı
ve Perşembe akşamları tv net’te Nedret Ersanel beyin yönettiği ‘’Akıl
Odası’’ kalitesinde bir televizyon programını Batı’da göremiyoruz.
Dolayısıyla düşüncenin üretilmediği yerde düşmanlaştırmafaaliyetleri daha
kolay zemin bulur. Fransa şu anda AB dönem Başkanlığını yürütürken, Macron bu
platformu uyduruk bahanelerle Müslüman karşıtı olarak kullandı. Müslümanlara
karşı uyguladığı faşizan tutumunu AB’nin ortak güvenlik stratejisi olarak
benimsemeye zorladı.
Macron seçildi ama Fransız siyaseti merkez sağ ile aşırı sağ arasında
bölünmeye devam edecektir. Görüştüğüm birçok Fransız Müslüman, seçim sandığının
artık geçerli bir siyasi çözüm olmadığını söylediler. Irkçılık vahim boyutlara
ulaştıkça, bu zulmün manevi, psikolojik ve siyasi etkileri sağlam bir şekilde
kök salacaktır. Demem o ki, Macron
seçildi ama Fransa’da zulüm devam edeceğe benziyor.