Macron konuştukça Fransa daha da batıyor
Fransa Devlet Başkanı Macron’un, 2 Ekim’de Fransız medyasında yer alan Cezayir’e yönelik aşağılayıcı ifadeleri infiale yol açtı. Macron, Cezayir’in resmi tarihinin gerçeklere dayanmadan yeniden yazıldığını iddia ederek, bu resmi tarihin Fransa’ya düşmanlık üzerine inşa edildiğini öne sürmüştü.
Macron,
Fransa’nın Cezayir’de yaklaşık 5 milyon insan katlettiğini bilmiyor mu? 1960’larda
Fransa, Cezayir’in Sahra Çölü’nde 17 atom bombası denemeleri yapmış ve bunun
sonucunda bölgede yaşayan on binlerce Cezayirli çeşitli hastalıklara yakalanmış,
çocuklar özürlü doğmuştu.
Fransa
hükümeti hâlâ nükleer denemelerini tam olarak nerelerde yaptığını gösteren
haritaları Cezayir hükümetine teslim etmiş değildir. Aynı şekilde Cezayir’in
doğu sınırı boyunca döşediği mayınların haritasını da resmen paylaşmadı.
Macron
’un bizzat kendisi 2017’de Fransa Cumhurbaşkanlığı kampanyası sırasında
Cezayir’e gitmişti. O sırada verdiği bir mülakatta: ‘’Sömürgecilik insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur’’ itirafında
bulunmuştu.
Ancak
aradan daha bir yıl geçmeden bu defa Fransa Cumhurbaşkanı olarak Cezayir’e
gidip, koruma ekibi eşliğinde sokaklarda poz verirken bir genç kendisine, “Fransa
sömürgeci geçmişiyle hesaplaşmak zorunda” demişti. Macron, daha bir kaç ay önce
kendi açıklamasına aykırı olarak, “Siz sömürgeciliği yaşamadınız ki!”
karşılığını vermişti.
Cezayir
halkına bütün bu acıları yaşatmış bir ülkenin Devlet Başkanı Macron bu defa:
‘’Fransa’nın sömürgesi olmadan önce Cezayir ulusu var mıydı?’’ dedi. Bu
ifadeyle hem Cezayir’i sömürgeleştirdiğini itiraf etmiş oldu hem de onurlu
Cezayir halkını yok sayarak haddini aştı.
Nitekim
Cezayir Cumhurbaşkanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, Macron’un ifadelerini, “Fransız sömürgeciliğine karşı direnen 5
milyondan fazla ŞEHİDİN anısına yönelik kabul edilemez bir hakarettir”
diyerek kınamıştı.
Dikkat!
Naziler’in katlettiği Yahudi sayısı 6 milyondu. Cezayir halkının her bir ferdi,
Fransızların işlediği vahşette ya doğrudan muhatap olmuş ya da bir bağı
olmuştur. Bu bağın yarattığı ortak duygu, Fransızlar tarafından zulme uğramış
olma duygusudur.
Bu duygu
düşman olarak gördüğü sömürgecilere karşı kendine özgü bir öfke taşır.
Sömürgeciler sert ya da yumuşak, itici ya da sempatik, radikal ya da ılımlı
davranabilir. Ancak bu davranışların ardında değişmeyen bir art niyet, açık ya
da sinsi bir plân hep olmuştur. Ancak sömürgecilerin gözden kaçırdıkları bir husus
var: İnsanlığa karşı işlenen suçlar sadece tarih kitaplarının sayfalarında
kalmıyor.
Fransa,
Afrika kıtasında hâlâ bir güvenlik, ekonomik ve kültürel liderlik hayali kuran
eski sömürgeci bir ülkedir. Cezayir halkının geçmişini yok sayan Macron, bölgede
bir gelecek kurabilir mi? Fransız ihtilalinden sonra tarihinde bu kadar çapsız
başka bir Devlet Başkanları oldu mu? Gerçekten bilmiyorum.
Hiçbir
millete karşı bir ön yargımız kesinlikle yoktur ama Fransa, tarih boyunca hep
ihanet etmiştir. Örneğin İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanya’sı Fransa’yı işgal
edince Fransa Cezayirlilere: “Gençlerinizi Avrupa’ya savaşmaya
gönderirseniz bunun karşılığında Cezayir’e bağımsızlık vereceğiz” demişti.
Cezayir halkı Fransa’nın Nazi işgalinden kurtulmasıyla kendilerinin de
özgürlüğüne kavuşacağına inanmıştı.
Almanya
yenilince Avrupa’da olduğu gibi Cezayir’de de sevinçle karşılanmıştı.
Cezayirliler Fransa’nın kendilerine verdiği sözü hatırlatmak için yürüyüşler
düzenlemiş ama Fransızlar bir hafta içinde 45 bin Cezayirliyi şehit ederek
insanlık tarihinin en ağır ihanetlerinden birine imza atmıştı.
Macron,
konuştukça, Fransa’nın işlemiş olduğu bütün bu cinayetler tekrar hatırlanıyor.
Ancak iş sadece hatırlanmakla kalmıyor: Macron konuştukça Fransa Batıyor.