M. Akif İnan için
6 Ocak tarihi benim için çok önemli bir gün. Mescid-i Aksa şairi -Yedi Güzel Adamdan biri olan kıymetli üstadımız Mehmet Akif İnan'ın vefat yıl dönümü…
Şair Akif İnan’ı anmak için Urfa- Harrankapı mezarlığında
dostları, sevenleri ve edebiyatseverler olarak mezarı başındaydık. Akif İnanın mezarı başında Memur-sen
Şanlıurfa il başkanı İbrahim Coşkun, Memur-sen Eski Genel başkan yardımcısı
Ahmet Kaytan ve Akif İnan’ın okul arkadaşı aynı zamanda Urfa’nın Vakıf adamı
olan Yusuf Demirkol hocamız birer konuşma yapmışlardı.
Akşam programında ise TYB Şanlıurfa şubesi organizesinde ve
Haliliye Belediyesi
Mihmandarlığında Mehmet Akif İnan’a dair şiirler, hatıralar
ve onun şiiri üzerine konuşmalar yapılmıştı.
M. Akif İnan’a dair…
Öğrencilik
yıllarımızda Edebiyat Fakültesi şiir gecelerini hazırladığımız zamanlarda
onunla yüz yüze tanışmıştık. Ankara'daki şair dostlara reislik yapar, onları
arabasıyla getirirdi. Bazen de otobüsle de geldikleri olurdu. Ankara ekibini
hiç unutmam: Mehmet Akif İnan, Ragıp Karcı, Atilla Maraş, Alaaddin Özdenören
vardı. İstanbul ekibi Nurettin Durman, Adem Turan, Hüseyin Akın, Mürsel Sönmez,
Şeref Akbaba… Erzurum'dan Nurullah Genç, Kütahya’dan Mustafa Özçelik, Van'dan
ise Müştehir Karakaya gelirlerdi.
1998'de şiir gecemize dair bir hatırayı burada zikretmek
isterim. Merhum Akif İnan, şiirini
okumuş ve yerine oturmuştu. Sonra sunucu arkadaşımız, şiirini okuyacak başka
bir şair dostumuzu davet edecekti. Anons gerçekleşmişti. Fakat gelecek olan
şairden önce Mehmet Akif İnan Üstadımız tekrar kürsüye çıkmış ve şöyle demişti.
Kıymetli dostlar bugün üstadımız Necip Fazıl'ın metafizik oğlu Hilmi Oflaz'ın
vefat ettiği gün. Onun için bir Fatiha okuyalım "El Fatiha" demişti.
Biz, Hilmi Oflaz'ı ve üstadı Necip Fazıl için yapmış olduğu fedakârlıkları
ilk olarak M. Akif İnan’dan öğrenmiştik. Hilmi Oflaz, edebiyat ve hakikat
ilişkileri içerisinde edebiyattan yana taraf tutan edebi mahfillere derman olan
bir insandı. Kim bilir, üstat Necip Fazıl'a yapmış olduğu iltifatlar
neticesinde bir çağa ışık tutacak şiirlerin de ortaya çıkmasına vesile
olmuştur.
İşte Akif İnan; sadece Necip Fazıl'ı değil Necip Fazıl'ın
dostlarıyla da yakından ilgilenen, onların dertleriyle dertlenen bir insandı. Üstat
Necip Fazıl'ın İstanbul'dan Ankara'ya geldiği zamanlar otel odalarında değil
onun evinde kalıyor olması bir meseledir. Demek ki üstatla beraber Hilmi Oflaz
da geliyormuş evlerine…
Mehmet Akif İnan'ı ve diğer dostlarımızı şiir gecesi sonrası
kalacakları otele bırakırken bir yarım saat de olsa onlarla otel lobisinde
sohbet etme imkânı bulurduk. Bu sohbetlerin birinde M. Akif İnan şöyle demişti.
Biz, Necip Fazıl'ın açmış olduğu şiir atmosferinde soluk alıp veriyoruz. Her ne
kadar Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Muhip
Dıranas, Ahmet Kutsi Tecer şiirimiz üzerinde etkileri olmuşsa da Necip Fazıl'ın
bizde estetik ve içerik açısından büyük etkisi olmuştur. Mehmet Akif İnan'ın
Necip Fazıl dışında tuttuğu ve etkisinde kaldığı, daha doğrusu kaldığını
söylediği diğer üç şahsiyetin dünya görüşü ve inançları açısından dindar bir
görüntüleri yoktu. Necip Fazıl, Akif İnan'ın şiirini dinî değerleri koruyan, tarihe,
klasik mimariye ve İslâmî hassasiyete sahip bir şiir olarak devşirmiştir.
Akif İnan'ın kendi sohbetinde bahsettiği bu şairlerin
dışında bir de onun yakın dostu Rasim Özdenören'in de bir hatırasını daha
nakledeyim. 2001 tarihinde merhum Rasim Özdenören, Urfa'da vermiş olduğu bir
konferansta Akif İnan'a dair şunları söylemişti. “Biz, Akif İnan'la fi
tarihinde İstanbul Aksaray'da bir kıraathanede oturuyorduk. Sonra Akif İnan,
bize dedi haydi Yenikapı’ya kadar yürüyelim. Biz, onunla Aksaray'dan Yenikapı'ya
kadar yürüdük. Akif İnan, yolda durmadı
ve Ahmet Haşim'in bütün şiirlerini bize ezbere okudu.” Demek ki Akif İnan’ın
şiirinin arka planı çok zenginmiş. Bir sonraki yazımızda buna değinmek
dileğiyle…
M. Akif İnan’a rahmetle..