Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.54
Gram Altın
2960.11
BIST 100
9672.75
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
01 Aralık 2024

​Lübnan'daki ateşkesi kabul edenler Gazze'nin aleyhine çalıştılar!

Ateşkesle Amerika, Yahudi saldırganlığına karşı iki önemli şeyi başarmış oldu...

Hizbullah güçlerinin Litani’nin kuzeyine çekilmesi ve iki cephenin birbirinden ayrılması!

27.11.2024'te Lübnan cephesinde Yahudi Varlığı ile Hizbullah arasında ateşkes ilan edildi. Bunun şartları arasında, ‘israil’in saldırgan ordusunu iki ay içinde güney Lübnan'dan çekmesi ve Hizbullah kuvvetlerini Litani nehrinin kuzeyine çekmesi de vardı. Eğer anlaşma tarafça ihlal edilirse, Yahudilerin güneyde hareket özgürlüğüne sahip olması, ayrıca düşman uçaklarının gözetleme ve casusluk amacıyla Lübnan hava sahasını kullanması da var şartlar arasında!

Savaşı durdurma anlaşmasının ayrıntılarını şu şekildeydi:

Güçlerin çekilmesi: ‘İsrail’ ordusu yavaş yavaş Güney Lübnan'dan çekilerek, 60 günü geçmeyecek bir süre içinde çekilmeyi tamamlıyor. Hizbullah, İsrail sınırının yaklaşık 30 kilometre kuzeyindeki Litani Nehri'nin kuzeyine çekiliyor. Lübnan ordusu, ‘İsrail’ sınırındaki 33 bölge de dahil olmak üzere "yaklaşık 5.000 asker" ile kuvvetlerini Litani'nin güneyinde konuşlandırıyor.

İzleme mekanizması: Anlaşmanın uygulanması, Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü (UNIFIL), Lübnan ordusu ve İsrail ordusu arasında halihazırda mevcut olan üçlü bir mekanizma tarafından izlenecek. Bu mekanizma, ABD ve Fransa'yı da kapsayacak şekilde genişletilecek. Washington bu gruba başkanlık edecek.

Bu anlaşmaya rağmen düşman, köylerine dönenlerden 4'ünü direnişçi zannederek tutukladı ve Litani'nin güneyinde sokağa çıkma yasağı ilan etti.

Anlaşmanın şartları da şunlardı:

Hareket hakkı: 'İsrail', güney bölgesinde yükümlülüklerin ihlaline karşı her zaman harekete geçme hakkını saklı tutar. Güney bölgesi dışında ‘İsrail’, Lübnan'ın sınırlar ve geçiş noktaları üzerinden yasadışı silahların Lübnan'a sokulması da dahil olmak üzere bu tehditleri engelleyememesi veya engellemek istememesi halinde, kendisine yönelik gelişen tehditlere karşı harekete geçme hakkını saklı tutar. ‘İsrail’ bu tür adımlar atmaya karar verirse, bunu mümkün olan her durumda ABD'ye bildirecektir. ‘İsrail'in Lübnan üzerindeki hava saldırıları yalnızca istihbarat, gözetleme ve keşif amaçlı gerçekleştirilecek ve mümkün olduğunca çıplak gözle görülmeyecek, ve ses bariyerini aşmayacaktır.

Böylece Lübnan ve Gazze'deki iki cephe birbirinden ayrılmış oldu. Gazze Şeridi, Lübnan Cephesi'nden gelen desteğin sona ermesiyle birlikte Yahudiler ve çevredeki hainlerin darbelerine maruz kalmış oldu.

Amerika ve onun işbirlikçileri, iki cepheyi ayıran ve Hizbullah’ın güçlerini Litani nehrinin kuzeyine çeken bu anlaşmayı yaptıktan sonra, Gazze'yi, hatta Batı Şeria'yı, Kudüs'ü ve tüm Filistin'i Yahudilerin kontrolü altına alacak benzer bir anlaşmayla parçalamaya çalışıyorlar.

Tabi bütün bunlar Müslüman ülkelerdeki yöneticilerin, özellikle de Filistin'i çevreleyen ve ona yakın olanların, sanki Yahudilerle Müslümanlar arasında tarafsızmış gibi gözleri ve kulakları önünde oluyor, aslında onlar Yahudi Varlığı’na daha yakınlar! İran, anlaşmanın kendisini mevzilerinden çekilmeye ve Gazze'ye destek vermemeye zorlamaması için ordusunu Lübnan'daki partisini desteklemek üzere harekete bile geçirmedi. Hatta Gazze ve Batı Şeria ile bitişik olan Mısır ve Ürdün rejimleri bile bunu yapmadı. Ordularını Gazze ve Batı Şeria'yı desteklemek için harekete geçirmek yerine Kahire'de buluştular ve sömürgecilerin kutsal topraklara ektiği dikeni sökmek için orduları harekete geçirmek yerine Yahudilerle Filistin topraklarıyla ilgili müzakereleri tartıştılar... 27.11.2024 tarihinde medyaya yansıdığı üzere: (Cumhurbaşkanı Sisi ve Ürdün Kralı, Filistin topraklarındaki gelişmelere ilişkin pozisyonları koordine etme çabalarını tartışıyor.)

Hulâsa; cephelerin birbirinden ayrılmasıyla Gazze cephesi tamamen yüzüstü ve kaderine bırakılmış durumda.

Artık Yahudi işgalciler istedikleri gibi dünyanın gözü önünde katliam üstü katliam yapacak. Ve maalesef ki gene önceden olduğu onlardan hesap soracak kimse olmayacak (Kassam Tugayları dışında).

Elbette ki Netanyahu durmayacak, bir şekilde Lübnan cephesini yeniden alevlendirmek için bir bahane bulur; Dünyanın ve İslam Alemi’nin gözü önünde 14 aydır soykırımın bahanesini bulan şahıs da bunun bahanesini de bulur.

{وَسَيَعْلَمُ الَّذٖينَ ظَلَمُٓوا اَيَّ مُنْقَلَبٍ يَنْقَلِبُونَ}

{Zulmedenler, neye nasıl dönüşeceklerini (başlarına nelerin geleceğini) yakında görecekler.}