Dolar (USD)
35.43
Euro (EUR)
36.54
Gram Altın
3052.75
BIST 100
10020.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
03 Eylül 2018

Lübnan-I

Lübnan’dayım.

Standart bir Türk Lübnan’ı hemen hiç bilmez, ilgi de duymaz.

Lübnan bize Arjantin’den bile uzaktır. Çünkü Araplar bizi “arakadan vurmuştur”. Bilirsiniz, düşmanla görüşülmez, sırt dönülür.

Halbuki; Şerif Hüseyin bize isyan ettiğinde Beyrut, Şam, Bağdat bizim arkamızda, yanımızda durmuşlardır.

Araplar’ ın bizi “arakadan vurduğu” klişesi İbrani bir projedir, amaç Türkiye’yi yalnızlaştırmak, İsrail’in kucağına düşürmektir.

Lübnan, Adana’ya uçakla 20 dk. uzaklıktadır.

Lübnan, Büyük Selçuklu’ lardan, Eyyubilerden, Memluklerden, Osmanlı asırları boyunca, nerdeyse 9 asır “Türk Vilayeti” kalmıştır. 1923’e kadar Türk Vilayeti idi. Bugün, Anadolu’daki bazı Vilayetlerimiz bile bu kadar uzun süredir bizde değildir.

Olsun biz yine de Lübnan’a, Beyrut, a soğuğuzdur, çünkü onlar bizi illa arkamızdan vurmuştur(!).

Yeri gelmişken sorayım;

İngilizler sizi Çanakkale’de nerenizden vurmuştur?

ve

İngilizleri, neden hemencecik affettiniz?

Lübnan’ın yüzölçümü Konya’nın dörtte biri kadardır. Ama nüfusu 4-5 milyondur. Konya’nın nüfusunun bugün 2 milyon olduğu düşünülürse, Lübnan’daki nüfus yoğunluğu anlaşılır. Bu nedenle Lübnan’da yer gök bina ile doludur.

Lübnan’dan Konya’ya döndüğünüzde kendinizi bomboş bir ülkeye gelmiş hissedersiniz.

Lübnan dışında 15 milyon Lübnanlı yaşar.

Biz bu günlerde, yeterince üretim yapmadığımız için paramızın değerinin düştüğünü tartışıyoruz. Halbuki, Lübnan’da üretim nerdeyse sıfırdır, ama Lübnan’ın milli geliri bizden yüksektir. Petrolü de yoktur. Ticaretin gücü budur. Ekonomide ticaretin gücünü atladığımızı düşünüyorum.

Lübnan’da, nüfusun bir bölümü, 600-1000 metrekarelik, fiyatları 8-15 milyon dolar olan denize nazır evlerde oturuyorlar.

Lübnan’da ilkokul 3 yaşında başlıyor, 6 yaşında bitiyor. İlkokulu bitiren her çocuk Arapça, Fransızca, İngilizce’ yi anadili gibi öğreniyor. Çok uluslu şirketlerin CEO ‘ları çoğunlukla, Lübnanlıdır.

Okula giden çocuklar, cıvıl cıvıl boyanmış, camları olmayan, yarı açık, müzikle seyreden, düğün aracı gibi korna çalarak giden araçlarla okullarına gidiyorlar.

Lübnan’da toplu ulaşım, dolmuş, otobüs, tramvay yok. Sadece özel araçlar ve taksi ile ulaşım sağlanıyor.

Sedir ağacı Lübnan’ın sembolüdür. Dünyada en iyi sedirler Lübnan’da yetişir. Eski devirlerde gemiler sedirden yapıldığı için Lübnan’ın büyük devletler için daima stratejik bir önemi olmuştur.

Lübnan’da 1115, Beyrut’ta ise 730 kadar Osmanlı eseri vardır.

Bugün başbakanlık olarak kullanılan Osmanlı Kışlası ile bunun hemen yanındaki vaktiyle Alman Hastanesi olarak kullanılan bina aktif olarak kullanılıyorlar.

Ne yazık ki bunlardan hiç birini yakından, birebir görme şansım olmadı. Çünkü hiç biri gezi programına alınmamıştı.

Yeri gelmişken belirteyim. Yurt dışı tur operatörlerimiz, sanki şarap Türk sofrasının vazgeçilmeziymiş gibi sizi illa bir şarap üretim merkezine götürürler. Sonra da bıktırıncaya kadar kilise dolaştırırlar. Her kilisede ipe sapa gelmez aziz hurafelerini, ballandıra ballandıra anlatırlar. Türkiye’de “din” denince tüyleri diken diken olanlar, Hristiyan kutsallarına nedense pek saygılıdırlar.

Sizi, o diyarlardaki Osmanlı-Türk eserlerinin yakınından bile geçirmezler.

O ülkeye gelen bir Japon nereleri gezerse sizi de oralarda dolaştırırlar. Sizin “Türk” olarak öncelikleriniz olacağı kimsenin aklına gelmez.

Muhtemelen kasıtlı götürülmezsiniz.

Kimliğinizi bulmanız istenmez.

Macaristan’a giderseniz sizi Mohaç’a götürmezler. Çünkü sizin Mohaç’ı bilmeniz, hatırlamanız, o özgüvenle, o dirayetle, o gururla yaşamanız istenmez.

Gittiğiniz ülkede Osmanlı bakiyesi bir Türk semti varsa o semt gezi programına asla alınmaz. Ama Yahudi semti varsa detay detay o semtte dolaştırırlar.

Turizmin yerli ve milli olmaya ihtiyacı var.

Tur organizatörlerini ve tur rehberlerini Turizm Bakanlığının eğitmesi, yönlendirmesi gerekiyor. Siz o ülkeye sıradan biri olarak değil bir “Osmanlı Varisi” olarak gidiyorsunuz. Sizin orada gezeceğiniz, uğrayacağınız yerleri gittiğiniz ülke değil, sizin ülkeniz belirlemelidir.

Yeni Turizm Bakanımıza çok iş düşüyor çok...

Haftaya devam inşallah...