Dolar (USD)
34.58
Euro (EUR)
35.95
Gram Altın
3006.46
BIST 100
9464.41
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
26 Temmuz 2022

Lisanıyla insan

Dil, insana verilmiş en büyük bir nimettir. Cirmi küçük, cürmü büyüktür dilin. İyi kullanıldığında selamete, kötü kullanıldığında ise insanı felakete sürükler.

Dillerine sahip olanların vezir olabileceği, sahip olamayanların rezil olacağı söylenir atasözlerimizde. İş olsun diye, lâf olsun, vakit geçsin, ömür tükensin diye yapılan boş konuşmalar, batıla sürükleyen günahlar hakkında yapılan konuşmalar; akıl, fazilet ve ilimde üstünlüğü ispat için karşıdakini cehalet ve ahmaklıkla itham ederek yapılan konuşmalar; husumet içeren, yapmacık hareketlerle süslenen konuşmalar, fahiş ve başkasına söverek yapılan gevezelikler, lanetler, günaha sevk eden şarkı ve şiirler, karşıdakini rencide eden şakalar, eğlenmeler, alaya almalar, sırrı ifşa etmeler, yalan sözler ve yeminler, bir dilin sahibini felakete götüren eylemlerdir.

Kur’an-ı Kerim bize dilimizin, sözümüzün, lisanımızın nasıl olması gerektiğini öğretmektedir.

Önce doğru olmalı söz. Doğru sözlülere müjdeler verilmektedir. Doğru söz söyleyenlerin işleri düzelir, hataları af olur. “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki Allah sizin işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın.” (Ahzâb; 70) Sözü değiştirip başka şekle sokanlar, yani yalan konuşanları “Zalim” olarak isimlendirir Kur’an-ı Kerim. “Derken, onların içindeki zalimler, sözü kendilerine söylenenden başka şekle soktular.” (Bakara; 59)

Sonra değerli, güzel olmalı söz. Değerli söz sahibini de değerli kılar. Kişi kıyafeti ile karşılanır konuşması ile ağırlanır, ahlakı ile uğurlanır derler. Kişinin gücü sözünün gücüyle orantılıdır. Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır der atalarımız. Allah bize tatlı ve güzel konuşmamızı emreder. “… onlara tatlı ve güzel söz söyle.” (İsrâ; 23)

Yerinde ve uygun söylenmeli söz. Yerinde söylenmeyen sözün ağırlığı da olmaz. Zamana ve mekâna uygun söylenmeyen söz de dinlenmez. Yalanın etkisi kötü yönde çok olur ama süresi yatsıya kadardır. Yalan söz sahibini de yalancı eder. “Güzel (ve doğru) söz söyleyin.” (Ahzâb; 32)

Söz tesirli olmalı. Doğru ve ilmi söylenen sözler etkili olur. Yürekten söylenen sözler yüreklere tesir eder. Yüce Mevla’nın sözleri, Kur’an-ı Kerim hem öğüt verir, hem de bu öğütleri etkileyici ve güzel bir şekilde söyler. Öğüt verdiği kişilerden, bizden de aynı şeyi ister. “Onlara öğüt ver ve onlara, kendileri hakkında etkili ve güzel söz söyle.” (Nisâ; 63)

Söz gönül alıcı olmalı. Gönül kıran kimse iki cihanın bahtsızıdır. Kişi gönül kıran değil gönül yapan olmalıdır. “O zaman onlara yumuşak bir söz söyle.” (İsrâ; 28)

Yumuşak bir eda ile söylenmeli söz. Yumuşak söz bir Kur’an üslubudur. Aynı üslubu da bizden istemektedir. “Ona yumuşak söz söyleyin. Belki öğüt alır yahut korkar.” (Tâhâ; 44)

Dilimiz ile anlaşırız, dilimiz ile ayrışırız. Dilimiz ile barışırız, dilimiz ile bozuşuruz. Dil ile dertleşiriz, dil ile sertleşiriz. Dil olur bize tercüman, dil olur bize asuman. Dilimiz kadar yaklaşırız birbirimize ve dilimiz kadar severiz birbirimizi. Dilimiz kadar anlarız birbirimizi ve dilimiz kadar üzeriz birbirimizi. Dilimiz kimliğimiz olur, dilimiz benliğimiz, dilimiz her şeyimiz. Cirminden büyük işler görür dilimiz.

Diline hâkim olanlardan olabilmek ümidiyle...