Libya'da Yeni Yönetim
Libya halkı küresel ve bölgesel güçlerin etkisi altında birbirlerinin kanını akıtırken, sömürgeci güçler de Libya’nın zengin kaynaklarını gasp etme hesaplarını yapmaktadır.
Ancak son
zamanlarda ateşkesle ortaya çıkan huzur ortamı istenilen seviyede olmasa bile,75
üyeden oluşan Libya Siyasi
Diyalog Forumu'nun 1 Şubat’ta İsviçre’de başlayan müzakerelerin bir uzlaşmaya
varılması olumlu bir adımdır.
Zorlu geçen oylama neticesinde Başkanlık Konseyine Muhammed
Menfi seçilirken, Başbakanlığa ise, Abdulhamid Dibeybe seçildi.
Hatırlanacağı gibi Muhammed Menfi Ulusal Mutabakat
Hükümeti’ni temsilen Atina Büyükelçiliği görevindeyken, Türkiye ile
UMH arasında 2019’da deniz yetki alanları imzalayınca, Yunanistan tepki olarak
Menfi’yi sınır dışı etmişti.
Bahçeşehir Üniversitesi Denizcilik ve Global Stratejiler
Merkezi’nin resmi twiter hesabında Atina için ‘’kovdukları Büyükelçi Libya Başbakanı olarak bulunduğu Başkent
Trablus’ta, Yunanistan Büyükelçilik açıyor’’ bilgisini paylaştı. Bu da
diplomatik bir tecrübe olarak not edilmelidir.
Libya toprakları
üzerinde farklı ülkelerin siyasi, ekonomik ve stratejik hesapları ve
rekabetleri neticesinde Libya halkı tarifi imkânsız acılar yaşadı. Türkiye
dünyada ve bölgesinde barışı destekleyen siyasetine uygun olarak Cenevre’de
varılan uzlaşmayı memnuniyetle karşıladığını açıkladı.
Ancak bizzat sahada aldığım haberlere göre; BAE’nin finanse
ettiği, Rusların paralı askerleri Wagner Grubu Sirte ve Jufra arasındaki bölgede
siper kazmaya devam etmektedir.
Öyle anlaşılıyor ki, Halife Hafter’i destekleyen Rusya, Libya’yı
terk etmek istemiyor. Dolaysıyla bir taraftan BM himayesinde siyasi müzakereler
devam ederken, diğer taraftan siperlerin kazınması hâlâ çatışma riskini
artırmaktadır.
Libyalı kaynaklardan aldığım bilgilere göre, Konsey üyeleri
2014 yılından bu yana devam eden çatışmaların bir parçası olmamışlar. Ülkenin çetrefili
sorunlarıyla baş edebilmesi için yeni üyelerin yıpranmamış olmaları önemlidir.
Sonuç
Türk Dış İşleri, Libya konusunda sonuçları iyi hesaplanmış
yeni stratejiler geliştirmelidir. ABD ve Avrupa’nın bu görüşmelere önderlik
etmelerinin temel nedeni Türkiye’nin Libya’da artan rolünden dolayı olduğu
unutulmamalıdır.
ABD’de diplomatik haberleri takip eden gazeteci arkadaşlardan edindiğim bilgilere göre, Biden ekibinin Türkiye ile tartışmalı konulardan oluşan uzun bir liste üzerinde çalıştıklarını öğrendim. 2021’in ilk NATO zirvesinde Türk ordusunun Libya’dan çekilmesini gündeme getirebilirler. Buna karşı Türk Dış İşleri bu baskılara karşı koyacak güçlü söylemler geliştirmelidir.
Libya’yı istikrarsızlaştıran Hafter’in siyasi müzakereleri
umursamadığını Libyalı kaynakların bana aktardıkları bilgiler arasındaydı. Bu
da onun hâlâ Libya’yı istikrarsızlaştırabilecek askeri bir güce ve dış desteğe
sahip olduğunu göstermektedir. Türkiye bütün bu gelişmeleri dikkatle takip
ederek not etmelidir.
Libya’daki kavganın en önemli nedenlerinden biri de Akdeniz
üzerindeki hâkimiyet mücadelesidir. Türkiye ile Libya karşılıklı kıyıları
bulunan iki Akdeniz ülkesidir. Türkiye, Libya’nın yeni yönetimiyle karşılıklı
anlayış ve işbirliğini derinleştirdikçe dış baskıları daha rahat savuşturabilir.