Leyla Bebek
Mübarek günleri yaşamaya başladık. Ama hüzünlü bir hal ve büyük acılar içinde. Zaten bu hep böyle olagelmiştir. Müslümanlar için bayram olan Ramazan ayını ağız tadıyla bize yaşatmak istemediler. Her Ramazan öncesi Ortadoğu'da, İslam coğrafyasında şeytanu00ee tuzaklar kurulur. Amaç bellidir. O manevi hazzı tattırmamak, o uhrevu00ee güzellikleri yaşatmamak. Peki bu mümkün mü? Asla! Mesela üstat Sezai Karkoç'un Samanyolundaki Ziyafet kitabındaki şu satırlar bize yetişir ve karamsarlığı anında dağıtır. Bize muştu, müjde olur: "Kendi kendinden uzaklaşan insanın kendine dönüşüdür oruç ayı. Saniyelerimize, dakikalarımıza, ebedu00eelik ve ezelu00eelikten yakut damlalar düşüren oruç ayı. Oruç ayı geldi. Cehennem uzaklaştı, cennet yaklaştı. Ne güzel!"
Geçen gün Gazze'de İsrail'in yaptığı katliamda küçücük bir kız çocuğu da hayatını kaybetti. Şehadet şerbetini içen bu 8 aylık yavru, "Leyla Bebek"ti. Cenaze namazı kılındı, fotoğrafları yayıldı. Ardından öfke, gözyaşı ve dua bıraktı. Mustafa Ökkeş Evren'in "Oyun" şiirini hatırlıyorum: "Filistinli çocuk / Okul dönüşü / Yine oyuna dalmış / Elinde sapanı" Ama o katiller için çocuk olması hatta bebek olması hiç bir şeyi değiştirmiyor. Zira Cumhurbaşkanımızın bir ara yüzlerine tokat atarcasına haykırdığı gibi "Onlar çocuk öldürmeyi iyi bilirler." Bu kalleş, insanlık utancı güruh, İsrail askerleridir ve onlara talimat veren alçak hükümetleridir. Dünyanın sesi çıkmasa da Türkiye zalimlere haddini bildiriyor şükürler olsun. Türkiye'den sonra İslam aleminde de bir hareketlilik başlıyor. Ve günümüz mütefekkiri Nuri Pakdil'in dünyanın bütün yüreklerine işlemesi gereken şu sözleri kıymetlidir: "Kudüs sevilmeden insanlığa girilemez. Tutsak Kudüs'e borcumuz, Kudüs'ü savunmaktır, özgürlüğüne kavuşturmaktır. Yüreğimizin yarısı Mekke, geri kalanı da Medine'dir. Üstünde ise bir tül gibi Kudüs vardır. Kudüs'ü savunmak, gerçek bağımsızlığı savunmaktır."
Önceki gün bir çok gazeteyi anlamlı bir bildiri süsledi. Milli İrade Platformu'nun gazetelerde yayımladığı ilanda, "Kudüs Kırmızı Çizgimizdir" deniliyordu. Türkiye'nin yüzlerce sivil toplum kuruluşu yayımladıkları ortak açıklamada, şu görüşlere yer vermişlerdi: "İsrail, kuruluşundan bu yana siyonist-işgalci-terörist tavrını devam ettirmiş ve 14 Mayıs'ta yaptığı katliamla bunu bir kez daha ispat etmiştir. ABD Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınması uluslararası hukuk açısından da gayr-ı meşru00fbdur ve derhal bu karardan vazgeçilmelidir. Kudüs meselesinde, Müslüman devletlerin duyarsızlığı üzüntü vericidir. 18 Mayıs 2018 Cuma günü toplanacak olan İslam İşbirliği Teşkilatı acil, cesur ve somut kararlar almalı, 'Dünya beşten büyüktür' prensibiyle hayata geçirmelidir. Ülkemizin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın Filistin ve Kudüs konusundaki kararlılığı güçlü şekilde desteklenmilidir."
İslam ülkelerinden temsilcilerin katıldığı Kudüs toplantısı İstanbul'da yapıldı ve Filistinli kardeşlerimizle dayanışma adına "Zulme Lanet Kudüs'e Destek" mitingi muhteşem bir kalabalıkla Yenikapı'da gerçekleşti. Yeterli mi, elbette değil. Artık bizim her günümüz Kudüs, her günümüz Filistin! Onlar kurtulana, huzur bulana kadar bize rahat yok. Selahaddini Eyyubu00ee ne demişti: "Kudüs zulüm altındayken Müslümanlar nasıl rahat uyuyabilir?" Ve Kudüs'ü fethettikten sonra "Şarkın Sevgili Sultanı"nın gözüne uyku girebilmiştir.
Şu sözler ise Kudüs 1917 ve Nekbe 1948 kitaplarının yazarı Nurettin Taşkesen'e aittir: "750 bin Filistinliyi evinden, köyünden, yurdundan sürgün eden İsrail, bugün de katliamlarına devam ediyor. Çünkü Siyonizmin temelinde terör, katliam ve etnik temizlik var. 70 yıldır devam eden zulüm ve katliamlardaki cür'et, İslam dünyasının sessizliğinden kaynaklanıyor. 57 İslam ülkesinin idarecileri Türkiye'den cesaret almalı, Filistin ve Kudüs için artık bir şeyler söylemeli." Şükürler olsun ki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın lideri olduğu Türkiye, hem İslam alemini intibaha getiriyor hem de dünyayı sarsıyor. İnşallah bu emekler boşa gitmeyecek ve mazlumların kurtuluşuna vesile olacak. Nurettin Taşkesen, bugün Ayasofya Meydanı'ndaki kitap fuarında Kudüs ve Filistin'e dair kaleme aldığı eserleri imzalayacak.