Laz dağlarının yiğidine düşman Kaz dağlarının yalancıları…
Perşembe günü bir tweet atmıştım: Laz dağlarının yiğidi Erdoğan’a Kaz Dağları yalancılarının büyük bir düşmanlığı vardır diye…
Oysa Laz dağlarının vatan sevdalısı Erdoğan bu toprakların eskiye nazaran daha fazla ağaç sahibi olmasına da vesile oldu. Buna rağmen kaz dağlarının hangi davanın erleri olduğu ve kime hizmet ettikleri çok iyi bilinen, tüy gibi şuurları yolunmuş olanları, gezi benzeri masraflı bir organizasyonun figüranı olarak yollara döküldüler… Pet şişelerini, izmaritlerini, çöplerini tüy gibi Kaz dağlarına dikerek yol aldılar… Bu arada taşları kontrol edip, altın aramayı da ihmal etmediler… Dağlar dağ olalı böyle yiğitlik ve duyarlılık görmemiştir(!) Hepsi çevreciliğin birer abidesi olarak, cafcaflı organizasyonun imkânlarından faydalanarak, bir güzel kin kustular bolca ağaç diktiren Erdoğan’a… İzmir’in, Bodrum’un, kısaca Ege ve Akdeniz dağlarının tüylerini yolan dili maşalı, eli kadehli CHP zihniyeti, sırf Gezi benzeri bu ülkeye yeniden milyarlarca zarar vermek için gâvurun kötü planına el atıp, omuz verdiler…
Kaz dağlarının 40 km. uzağında altın madeni aramaya CHP zihniyetinin var olduğu 2001’de imza ve izin verilmiş. O zaman devlet kimin tarafından idare ediliyordu malumunuz… Fakat 2001’de kıyamet koparmayanların şimdi yollara dökülmesi ne ilginçtir. Üstelik kaz dağlarında arsa ve villa sahibi sözüm ona sanatçı ve siyasetçinin daha fazla höykürmesi çok daha ilginç. Gitmişler dağı parsellemişler, oymuşlar, villa yapmışlar şimdi kaz dağlarım da kaz dağlarım diye bir yerlerini yırtıyorlar... Aslında devletin yerinde olsam oradaki bütün villaları evleri yıktırıp, sahiplerine ağaç dikmeyi mecbur ederim. Başka yerlerin kesilmiş ağaçlarını Kaz dağları diye servis edenler, çevreciliğe değil emperyalistlere hizmet ettiklerini bir bilseler…
Faizlerin düşüşü, ekonomide güzel gelişmeler ve ordumuzun sağlam duruşu, yerli silahımız Gezi’nin ağababalarını kudurttu… 2001’de buzluğa koydukları kazı çıkardılar çevirmeye başladılar… Bu memleketin madenleri, zenginlikleri işletilmesin diye ve devletimiz enerji meselesini kökünden halletmesin diye hainlik peşinde olanların Allah bin türlü belasını versin ve kaz gibi çevrile çevrile rezil olsunlar… Alçakların dertleri çok; topraklarımızdaki madenler kullanılmasın, büyük projeler yapılmasın, ekonomi ve teknoloji ayağa kalkmasın mümkünse darbe dönemleri gibi ülke yerlerde sürünsün ve sadece bu tuzu kurular istedikleri gibi yaşasın. Yok, artık öyle köle gibi yaşamak! Kusura bakmayın bu ülke yeniden her türlü bağımsızlığını kazanacak ve altını da dışarıdan almayacak; kendi altınını çıkaracak... Siz hangi dağlara yürürseniz yürüyün, hangi organizasyonun figüranı olursanız olun, bizim kendi madenlerimiz kullanılacak, elbette çevreye zarar vermeden ve ağaçlandırma hızlandırılarak... Size tavsiyem; yalanlarla milleti kandıracağınıza İzmir’in ve CHP’nin elindeki belediyelerin dağlarındaki içki şişelerini ve molozları temizleyin...
Evet, sizin dile getiremediğiniz asıl derdiniz; bu toprakların zenginliği, hiçbir madeni kullanılmasın. Ve vatanımız tam bağımsız olmasın. Milli Şef’iniz İnönü bile Amerikan mandasını istemişti. İlk defa tam bağımsızlıkta yol alıyoruz, kendi madenlerimizi kullanmak istiyoruz ve devletin millete hizmetkâr olmasından keyif almaya başlıyoruz ama küresel deyyuslar rahat durmuyor, içerideki şuuru yolukları yeniden kaz gibi devreye sokmayı ihmal etmiyorlar…
Yalanlara karşı uyanık ve güzel bir bayram geçirmeniz dileğiyle Allah’a emanet olunuz…