Lavrov Neden Körfezi Ziyaret Etti?
Geçen hafta Rusya
Dış İşleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD açısından kilit öneme sahip Körfez ülkesi Suudi
Arabistan, BAE ve Katar’ı kapsayan bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin
zamanlamasını dikkate aldığımızda uluslararası ilişkilerin değişen şartları
içerisinde, Rusya kendisine daha iyi bir yer edinmeye çalıştığı
anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi ABD tarafından
desteklenen, bazı Arap rejimleriyle İsrail arasında malum olan ittifak ilan
edilmişti. Araplar üzerinde İsrail kontrolü resmen sağlandıktan sonra, ABD’nin
yeni yönetimi de İran üzerinde kontrolü sağlamak için tekrar nükleer
müzakerelere dönmeye çalışmaktadır.
Ancak ABD’nin İran planı Suudi Arabistan ve
Birleşik Arap Emirliği’nde endişeye neden olmaktadır. ‘’Arap baharıyla’’ birlikte ‘’Ortadoğu’da’’
etkili bir oyuncu hâline gelen Rusya, S. Arabistan ve BAE’de doğan endişelerden
istifade etmek istemektedir.
Suudi Arabistan,
BAE, Katar Dış İşleri Bakanlarıyla bir araya gelen Lavrov, enerjiden altyapıya,
uzay programlarından bölgesel işbirliğine uzanan konularda görüşmeler yaptı. Bölgenin
enerji, ticaret ve ulaştırma ağlarını koordine edebilecek bir pozisyona haiz
olmak isteyen Rusya için bu ziyaret önemliydi.
Bu bağlamda Suriye’nin
Tartus şehrinde bulunan Rusya’nın askeri üssü, Akdeniz’de hâkim bir konumda
olup, önemli bir kontrol noktası oluşturmaktadır. Kremlin şimdi de Körfez
ülkeleriyle çok yönlü ilişki geliştirmeye çalışarak Akdeniz üzerindeki etki alanını
genişletmeyi hedeflediğini düşünüyorum.
Çok kutuplu
uluslararası ilişkiler sisteminde Rusya’nın Körfez ülkelerine olan ilgisi ABD’nin
hegemonyasına karşı sistemsel bir arayışın sonucudur. Ev sahibi ülkeler
açısından bu ziyaret, Washington karşısında elini güçlendirecektir.
Bilindiği gibi Lavrov,
Doha’da Dış İşleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu ile de görüştü. Suriye başta
olmak üzere bölgesel konuları görüşen her iki ülkenin bakanları belli alanlarda
örtüşen stratejik bakış açılarının olduğunu gösterir.
Türkiye açısından
bakıldığında, Rusya ile kurulacak dengeli ilişkiler, dış politika konuları
başta olmak üzere kendisine pek çok alanda katkı sağlayacağı görülecektir.
Rusya açısından ise, geçmişe nazaran küçülmüş bir ülkenin Türkiye gibi bir
ülkeyle bölgesel işbirliği yapması ABD karşısında daha etkili yapacaktır.
Sonuç
Rusya Dış İşleri
Bakanı ABD’nin hegemonyası altındaki üç başkenti ziyaret ederek, Türk Dış
İşleri Bakanı ile bölgesel meseleleri konuşması sonuçları iyi hesaplanmış
stratejik bir hamledir.
Kremlin açısından bu gezi hem Körfez ülkelerine hem de Türkiye’ye kendisinin değerli bir ortak olduğu mesajı vermektedir. Türkiye ve Körfez ülkeleri açısından ise, Washington’a karşı alternatif siyasi seçeneklere sahip olduklarını göstermektedir.
Not: Geçen haftaki yazımızda bir Yunan gazetesinin başlığında: ‘’Gelecek Partisi’nin Genel Başkanı Sayın Ahmet Davutoğlu’nun Erdoğan Türkiye’yi Avrupa’dan uzaklaştırdı’’ dediğini yazmıştık. Gelecek Partisi’nin Basın Müşavirliğinden gelen mesajda: ‘’Söz konusu Gazete tarafından manşete yazılan ifade görüşmenin içeriğini yansıtmamaktadır’’ denildi. Okurlarımıza saygıyla duyurulur.