Lam ve cim
Değerli okurlarım sık kullandığımız bir deyim bugünkü makalemin başlığı. İlmin, bilimin önünde olduğu yıllarda el yazması kitapların kenarında kullanılan bu iki dip notunun derin mi derin anlamından bahsetmeyeceğim. Günümüzde kullanılan anlamına odaklanarak gereksiz detaylarda boğulmaya kem küm etmeye gerek yok, yaygın anlamı ile her şey ayan beyan ortada demek için kullanıyoruz bu iki kelimeyi.
Terör devleti İsrail,
büyük şeytanı arkasına alıp batı dünyası ve Arap kardeşlerimizin ruhsuz kukla
liderleri ile beraber iki ayda mazlum Filistin halkına yapıp ettikleri ile tüm
insani değerleri al üst etmesi yetmezmiş gibi nazlana tuzlana ateşkesi
lütfedince sevinenler oldu.
Gün sevinme günü
değil.
Düşmanın ne denli
acımasız ve ezoterik saçmalıkları ile dünyayı yaşanamayacak kadar gerdiği ve
bardağı çoktandır taşırdığı açık seçik görülüyor artık.
Başarılı olmak için,
yani bir halkı top yekun yok etmek için gerekirse atom bombası dahi
kullanacağından bahseden bir sapkın ruh ve zeka var karşımızda.
Aklı kullanmak mümkün
olmayınca zekanın yapamayacağı kötülük olmadığını yapay zeka denemelerindeki
sapkınlıklardan hem biliyor hem de görüyoruz.
Gazze katliamını bir
turnusole benzeterek nerede ise iki aya varan sürede bizzat yaşananları
görenlere ve görmeyenlere şöyle bir nazar edelim derim.
Ne kadar çok sapık
ruhlu cani insan müsveddesi varmış aramızda bu vesile ile onu da görelim.
Bu müsveddelerde akıl
da olmadığı için mazlum insanlara yapılan bu açık zulme karşı haykırmak şöyle
dursun daha beterini bekleyenler var.
Yalan fabrikasından
taze çıkartılmış yalanlara mal bulmuş mağribici gibi sarılıp büyük ve küçük
şeytanın askerliğini bilerek veya bilmeyerek yapan oldukça çok sayıda aklını
kiraya vermiş tıynıyeti bozuk bu yaratıklarla hemcins olduğumu kabul etmiyorum.
2003 de Irak’ı işgal
eden büyük şeytan o günün şartlarında iletişim kanalları kendi tekelindeydi ve
bir milyondan fazla insanı acımasızca katledip Basra körfezini kan gölü
haline getirdiğinde, dünyanın önde gelen televizyonları canlı yayınlarında körfeze
akıttığı mazlum kanı yerine, körfezdeki karabatakların acıklı hikayesini
dünyaya servis ediyordu.
Twitter X ve Threads
sosyal medya ağları o yıllardaki gibi bu zalimlerin tekelinde olsaydı bizler
büyük ihtimalle acımasız vampirlerin zulümlerinden çok suçsuz mazlumların
suçları üzerinden yorumlarla kafa karışıklığı yaşayacaktık.
Öyle bir karışıklık
ki, aklıselim bile söylenenlere ve gösterilen yalanlara acaba diyerek
bakacaktı.
Çok şükür dünya eski
dünya değil. Türkiye eski Türkiye değil.
Sağdan soldan gelen
ufak tefek işkembe gürültüsü ve gaz zırıltısı sesler ve yalan dolanlar
servis etse de, kısa sürede gerçek ortaya çıkıyor ve itibarı her geçen gün
sabun köpüğü gibi eriyen dünya zindelerinin yüzlerine şamar gibi vuruluyor.
Tüneller bulduk
denerek girilen dehlizler başka ülkelerden çıkıyor, tünellere su basma
görüntülerine bakıyorsun ilgisi yok. Kendi yalanlarını yine kendiler doğrulamak
zorunda kalıyorlar. Akademik unvanını yalan üzerine alan ve yalanın
nimetlerinden bolca satış yapıp haram servetlere sahip olan içimizdeki akıllar
şaşkın ördeklere dönmüş. Hamas cihadına terörist etiketi yapıştırıyor ve satışa
çıkarıyor alan üç beş müptezel hariç herkes bu sözün sahibine lanetler
yağdırıyor.
Dünya halkları nerede
ise her gün Filistinli mazlumlar için, zindelerin tüm baskı unsurlarına
rağmen dimdik ayakta ve meydanlar Filistin bayrakları ile rengarenk.
Netanyahu kafiri
şaşkın ve tükürdüğünü yalamak zorunda bıraktırıldığı için de çok üzgün. Öldürmek
dışında bir misyonu olmayan Netanyahu kafirinden çok içimizdeki itonyahulara
üzülüyorum. Bu kadar itonyahu bu memlekete fazla ve bu necip millet bu
alçakların fütursuzca atıp tutmalarına sabrediyor.
Sabrında bir sınırı
olduğu söylenir.
Ülkemizi idare
edenlere muhalefet etmek ayrı,
Bebek katili katliamcı
eli kanlı Netanyahu’yu tüm bu gerçekliklere rağmen alkışlamak ayrı.
Devletimizin tüm
birimleri ile bu acımasızlığa karşı verdiği mücadeleye kör olup, ABD üsleri üzerinden
politika üretmek veya olmayacak dualara aminler töreni düzenlemek ipe un sermek
kadar aptalca bir davranış olur.
Tek kutuplu olmaya
doğru hızla yol alan bir dünyada yaşarken bizde varız ile devam eden bir süreç
içinde zekayı kullanmak elbette doğru ama nakıs bir davranış olur.
Bizim inancımıza göre
Allah akledenlere hitap eder ve akledenlerden olmamızı öğütler.
Sabera zafer.
Sağlık ve mutluluk
dileklerimle.