Dolar (USD)
32.37
Euro (EUR)
34.98
Gram Altın
2324.12
BIST 100
9094.66
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

14 Ekim 2022

Laik toplumda dinden çıkmak

Bismillêhrrahmênirrahîm.

MUHTEREM Milat okuyucuları, Cuma gününüz mübarek olsun. Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Salât ve Selâm Sevgili Peygamberimiz ve biricik önderimiz Hazreti Muhammed Mustafa’nın (s.a.v( üzerine olsun.

Bu haftaki Cuma Sohbetimizde “İslâm’da inanç ve yaşama özgürlüğü” konusunu ele alacağız.

İslâm Dini açısından her hangi bir konuda hakikate ulaşmak için önce mutlaka ve mutlaka söz ve mâna olarak Allah’ın kitabı olan Kur’ân-ı Kerim’e başvurulması gerekir. Kur’ân ile birlikte Kurân’ı anlama yeteneği olan Hikmet’in kendisine indirildiği (Nisa 4/113) Allah’ın son elçisi Hz. Muhammed’in (s.a.v) Kur’ân ayetleriyle ilgili açıklamalarına bakılır. Sonra da Mezheb müçtehitlerimizin bu iki kaynakla örtüşen görüşleri araştırılır. Bu hafta ele alacağımız irtidat yani İslam Dini’nden çıkma ve Mürted yani İslam Dini’nden çıkan konusuna bu usulle yaklaşacağız.

Laikleşerek dinden çıkmak

İrtidat ve mürted konusu sanılabileceğinden daha çok gündemimizdedir. Laikleşerek irtidat eden Türkiye toplumunda ciddi bir İslamî eğitim alamayan müslümanların mürted olması doğaldır. Bu sebeple İslam’ın toplumsal yasalarını dışlayarak veya Deizme kayarak mürted olanlarımız çoktur, yüzbinler ve hatta milyonlarcadır.

Bu irtidadın; dinden çıkışın farkına varılamadığı için mücadele edecek Ebu Bekir’ler de pek azdır. Ama fıkıh kitaplarımızdan aldıkları tanımlardan hareketle silahsız ve silahlı mürted ayırımını yapmaksızın mürtedleri ötekileştiren, kâfirlikle suçlayan, nikahlarının düştüğüne ve mallarına el konulabileceğine ve hatta öldürülebileceklerine ilişkin görüş beyan eden insanlarımız vardır. Bunlar, bilmeden emperyalist güçlerin amaçları doğrultusunda kullandığı İŞİD’e ve benzerlerine de malzeme vermektedirler.

Mürted ne demek!

Biz önce Mürted’in tanımını yapacak sonra da her an yeni örneklerini görebildiğimiz silahsız mürtede yoğunlaşarak silahsız mürtetlere cezai bir işlem dahi yapılamayacağını açıklamaya çalışacağız.

Mürted yani dinden çıkan konusunu iki kısma ayırarak incelemek durumundayız.

1) Silahsız Mürted: Kur’ân merkezli İslam Dini’nin bilgili ve bilinçli imanlısı iken açık beyan nitelikli sözleri, davranışları ve işleri ile İslam’dan çıkan kişidir. Bir diğer anlatımla mürted; İslam Dini’nin Allah’a ve O’nun Peygamberlerine iman gibi bir iman esasını veya İslam Dini’nin ana kaynağı olan Kuran’ın bildirileri, emirleri ve yasaklarından birini veya siyasî, ailevî, iktisadî ve hukukî olarak nitelenebilecek kurallarının bir kısmını ya da bütününü inkar edip tanımayan kişidir. Bu anlamıyla mürtede Kur’ân-ı Kerîm’de başta Bakara 217 ve Maide 54 olmak üzere bir çok ayette değinilir.

2) Silahlı Mürted: İslâm dininden çıkışla birlikte İslâm toplum düzenine silahlı baş kaldırıda bulunan ve de fikren ve fiilen savaş açan kişidir. Bu anlamda mürtede, Allah’a ve Resûlü’neharb açma ve toplum düzenini ifsad/bozma bağlamında Maide 33’te yer verilir.

İNANÇ VE YAŞAMDA ÖZGÜRLÜK ASILDIR

İnsanlar, esaslarını Rabbimizin koyduğu İslam Dini ile istedikleri dini veya felsefi sistemi seçmede ve inançlarına göre yaşamada hür kılınmıştır. Açalım:

Yüce Allah insanlığa son mesajlarını içeren Kur’ân’da denemeye uğratmayı dilediği insanların varlığına iman ve inkâr yeteneğini kodlamıştır. İslamî iman esaslarına inanma ve yaşam kurallarını kabul edip etmemekte özgür bıraktığını da şöylece açıklamıştır:

{“ Gerçek şu ki, biz insanı katışık bir nutfeden (erkek ve kadının dölünden) yarattık; onu deneyeceğiz, bu amaçla da kendisini işitir ve görür kıldık.

Şüphesiz biz ona doğru yolu da gösterdik. Artık ister şükredici olsun ister nankör.” (İnsan 2-3 ve …)

“ İslam Rabbinden gelen Hak’tır. Artık dileyen iman etsin, isteyen de kâfir olsun…” Kehf 17/29) }

Bu sebeple kişi iman edip etmemekte ve iman ettikten sonra kâfirliğe saparak mürted olma özgürlüğüne sahiptir. Kur’an’a göre kişiye iman ve küfür konusunda baskı yapılamaz. İman konusunda zorlama kınanıp yasaklanır; Allah’ın iradesine başkaldırı nitelikli cehalet olarak görülür. Biz de görelim:

“Dinde zorlama yoktur. Artık doğruluk, sapıklıktan ayrılmıştır. Kim ki tağutu (despotları ve şeytani doktrinleri) inkar edip ALLAH’a inanıp güvenirse, kopmaz ve sağlam bir bağa yapışmıştır. ALLAH İşitir, Bilir.” (Bakara 2/256)

“ Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündeki insanların hepsi toptan iman ederdi. Hal böyle iken, mümin olmaları için insanları sen mi zorlayacaksın!” (Yunus 10/99)

“…Allah dileseydi insanların hepsine de doğru yolu gösterir; İslamî doğrular üzerine toplardı. Artık sen de (insanların hepsinin inanması için nefsine kıyarcasına üzülerek baskı yapmaya kalkan) cahillerden olma.” (Enam 6/35)

“ Ey Peygamber! Biz onların bu uyarılar karşısında nasıl inatçı bir tavır sergilediklerini, neler söylediklerini gayet iyi biliyoruz. Üzülme, sen onlar üzerinde bir zorlayıcı değilsin. Senin görevin onları zorla imana getirmek değildir. Sen ancak uyarıcısın. Öyleyse, uyarılarımdan korkanlara —kendi görüşlerinle veya insan ürünü kitaplarla değil— doğrudan doğruya Kur’an ile öğüt ver. (Kâf 50/45)

Kendisine indirilen bu ayetlerin mübelliği olan Peygamberimiz dahil bütün Peygamberlerin görevi de yalnızca tebliğ olmuştur. (Nahl 16/35) Üstelik Rabbimiz Peygamberimize İslam’ı kabul ettirmede zorba olamayacağı ve zorlama yapamayacağını ihtar etmiştir. (Ğaşiye88/21,22)

İstese de sevdiklerini İslamî çizgiye getiremeyeceğini de şöylece bildirmiştir:

“Sen, sevdiğin ve kendince Müslümanlığa lâyık gördüğün kimseleri doğru yola iletemezsin, fakat ancak Allah’tır, samimî bir kalple doğruya, gerçeğe ulaşmak isteyeni doğru yola ileten. Ve yalnızca O’dur, kimin doğru yola girmeyi hak ettiğini en iyi bilen.” (Kasas 28/56)

 
ABONE OL
Deniz feneri detay
Deniz feneri detay
Kızılay 160x600
TDV ramazan