Laik makarna yemeği ve CHP ile koalisyon

Ak Parti-CHP koalisyonunu planlayanlar için kara bir gündü önceki gün.

Son ana kadar umut vardı pek çoğunda.

Ola ki başbakan Davutoğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı CHP'yle koalisyona feda ederek.

Bu beklenti Çarşamba günü itibariyle ciddi bir darbe yese de umut işte, fakirin umudu meselesi.

Perşembe sabahı pek çok arkadaşla görüştüm. Herkes koalisyon ne olacak telaşındaydı. Telaş diyorum çünkü CHP ile koalisyonu ciddi ve sinsi güçler istiyordu. Bu koalisyonun gerçekleşmesi için inanılmaz yollara başvuruldu. Öyle ki halktaki, son günlerde İstanbul merkezli terör eylemleri bu güçlerin Ak Partiyi CHP ile koalisyona mecbur kılmaya yönelik olarak tertiplediğine dair kanaat pekişiyordu.

Peki,

Bu güçler neden Ak Partiyi CHP ile koalisyona zorlasındı?

Bunun birden çok nedeni var.

Ak Partiye düşmanlık,

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ı yalnızlaştırma isteği,

Ülkede istikrarsızlık ve beraberinde siyasi ve ekonomik kriz,

Nihayet iç işlerine gömülüp çevresinde ne olup bittiği ile ilgilenemeyen bir Türkiye hedefiu2026

Kısacası CHP-Ak Parti koalisyonunu isteyenlerin Türkiye'yi istikrarlı bir ülke olmaktan çıkarma istekleri birincil hedefti.

Neymiş efendim? "Biz restorasyon hükümeti istedik AKP istemedi" diyor CHP.

E herhalde yani.

80 yıllık enkazınızı onaran, yenilikleriyle Türkiye'ye klasman atlatan iktidara "gel, senin yaptıkların bozuk çıktı, ülkeyi tahrip etti düzeltelim" diyorsun. Bu, şu anlama geliyor "Türkiye beyaz Türklerin olsun, Anadolulu üç adım geri çekilsin, taşra millete, kentler elite kalsın, özgürlükler geri alınsın, enflasyon 50'lerin üstüne çıksın, başörtülüler parya muamelesi görsün, Zeki Müren de bizi görsünu2026" elbette ki Ak Parti istemez. Sadece Ak Parti mi?

CHP ile bir koalisyonu Ak Parti tabanı istiyor muydu?

Hayır.

Ak Partili olmayanlar bu koalisyondan bir hayır geleceğine inanıyor muydu?

Hayır.

Yaşanmış tecrübeleri hatırlayanlar bu koalisyondan ülke ve millet yararına bir şey gören var mıydı?

Hayır.

Hayır varmış ve verilecek sadakamız.

Yoksa demokrasi, insan hakları, ekonomi, uluslar arası itibar ve onlarca köklü kazanım yerle bir olacaktı. CHP'ye verilen görev bu. CHP'nin bu duruma nasıl düştüğünü merak edecek partililer vardır elbet. Onlar milletin gözünde "yabancı" olan CHP'nin nasıl oldu da bu hale geldiğine bakmalılar.

Son yıllarda paralel örgütle iş tutmasından tutun, Esadçı ve Sisici bir CHP kendi ülkesinde itibar göremez, kendi halkıyla barışık olamaz. Halkının geleceğine dair hedefler belirleyemez. Bu CHP'nin ufku Ak Partinin 10 yıl önce gerçekleştirdiği hizmetleri vaat olarak vermekten öteye geçemez. Bu yüzden CHP'nin meydanlarda "Eskişehir-Anlara, Konya-Ankara arası hızlı tren yapacağız" vaatleri milleti acı acı düşündürürken, aynı zamanda derin derinde düşünüyor.

Peki, CHP'nin "monşer zihniyetli" dış politikasına ne demeli? Millet bunu görmüyor mu? Bu CHP ile neyin koalisyonu kurulacaktı?

CHP'nin "Laik dış politika"sının Esad ve Sisi ile sıkı fıkı ilişki olduğunu millet bilmiyor mu? Millet makarna pişirip yemenin laikçesini! anlayabiliyor ama CHP kusura bakmasın millet Esadçı, Sisici bir dış politikanın nasıl "laik dış politika" olacağını bilmiyor. Bilmediği için de CHP ile yabancı kalıyorlar.

O zaman Ak Partinin bu CHP ile koalisyon kurmaması milletin yadırgayacağı bir durum değildir. CHP bunun üzerinde derin derin düşünmelidir. Hatta bu konuyu master konusu yapmalı ki "yerli" olabilsin.

Elhamdulillah sağduyu hakim oldu ve bu anlamsız, amaçsız, haırsız koalisyon gerçekleşmedi. Gerçekleşmesin gerçekleşmedi de, bu koalisyonu isteyen güçler Ak Partinin bu tavrına ne diyecek? Gelin onu da hem fikir olduğum İbrahim Karagül'den okuyalım:

"AK Parti-CHP koalisyonu sağlanamadı ya, bunlar şimdi intikam saldırıları başlatacaklar.
Terör, kan, ekonomik kriz, toplumsal kaos, sokak hareketleri müthiş operasyonlara girişecekler.

AK Parti'den intikam almak için yola çıkacaklar ama Türkiye'den intikam alacaklar. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı vuralım derken bütün ülkeye kurşun sıkacaklar.
Türkiye için felaket senaryoları servis edecekler. Ortadoğu'daki kaos fırtınasını içeri davet edecekler. Türkiye karşıtı ne kadar örgüt, emperyal güç, kalem tetikçisi varsa, onlarla iş tutacaklar, onlara ihaleler dağıtacaklar."

Doğru yoldayız vesselam.