Dolar (USD)
34.61
Euro (EUR)
36.25
Gram Altın
2922.27
BIST 100
9659.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
03 Eylül 2020

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne dikkat!..

Hah, şimdi oldu, “Haçlı İttifakı” tamamlandı!..

Akdeniz’de tansiyonun zirve yaptığı bir dönemde ABD’den provokatif bir adım geldi. Washington, Kıbrıs Rum Kesimi’ne koyduğu silah ambargosunu 33 yıl sonra kaldırdı. Ankara bu karara sert tepki gösterdi: Bölgede istikrarı zehirleyen karar müttefiklik ruhuyla da bağdaşmaz.”

Müttefiklik ruhuyla bağdaşmaz!..

Teessüf ederiz, bizi yine üzdünüz!..

***

Bir yanda bize “öve öve” kelek atan Trump yönetimi var, diğer yanda da “Bizdeki

muhalefetin yıkıcı kesimine tam destek verdiğini” ilân eden muhtemel Başkan Biden…

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu’nun en yüksek, özgül ağırlığı en fazla üyelerinden

Pek Muhterem Bülent Arınç Beyefendi, “Ehven-i Şer” makamındaki değerlendirmesinde,

“ABD’de oy kullanacak olsam, Biden’ı tercih ederdim” dedi ve ona kızanların büyük

büyük bölümü “Trumpçı kesildi” ama…

Büyük Şeytan’ın sağı da solu da bir, hele konu Türkiye ise!..

ABD’deki Rum ve Yahudi Lobileri’nin muazzam baskısı varken, bizi “tutacak” değiller.

Üstelik… Karşı karşıya olduğumuz Trump veya Biden’ın kişisel tavırlarına bağlı bir durum da değil.

“Siyonist-Haçlı İttifakı” bizi “yok etmeyi”, en azından “eski halimize döndürmeyi” kafasına koymuş bir kere.

O tarafın yapmak istediği net.

Umulur ki, milli birlik ve beraberlik ruhuyla boğazlarına çökebilelim.

***

ABD’nin de desteğini arkasına almış bulunan “ekonomisi batık” Yunanistan, “tetikçiliğini” yaptığı güçlerin emriyle bir “çılgınlığa” girişebilir mi?

Zor gibi görünüyor ama yaparsa sürpriz olmaz.

Pandemi vurgunu, ekonomisi turizme yaslanan Yunanistan’ı çok fena yamulttu, borçları çevrilebilir olmanın çok çok uzağında, Türkiye’nin yerli savunma sanayii alanındaki atılımları Yunanistan için “beka” meselesi anlamına geliyor.

Batı’nın şımarık oğlanı, tıpkı bizdeki 15 Temmuz darbecilerinin “Şura” öncesinde yaptıkları gibi, “Beklersem işim zaten bitecek, iyisi mi bir intihar dalışı, bakarsın kurtarırım!” diyebilir.

KIBRIS’A DİKKAT!..

Akdeniz mücadelesinde yani “varlık mücadelesi”nde zeminimizi sağlam tutacak olan

Libya’dan ziyade, elbette Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti.

Ah Kıbrıs, biz seni çok ihmal ettik!..

Bu fakirin yıllar yılı “Kuzey Kıbrıs’taki Siyonist Yerleşime Dikkat” çerçeveli ne yazılara imza attığını takip edenleri bilir.

Etmeyenler de küçük bir “Google” araştırmasıyla bulabilir.

Ah ki ah, yalvardık adeta; “Kıbrıs elden gidiyor, globalleşme, küreselleşme, AB ile bütünleşme dalgasına Kıbrıs’ı ihmal ettik. Kuzey Kıbrıs’ın en değerli, stratejik konumu en mühim arazileri Siyonistlerin eline geçiyor!” diye yazdık da yazdık..

Rahmetli Erbakan Hoca’dan da “Kıbrıs’a sahip çıkılsın, oradaki gençler ihmal edilmesin, Siyonist yerleşime göz yumulmasın” vasiyetleri aldık.

Amma velâkin, kaç kişinin umurunda oldu.

Kıbrıs seyahatlerimizin hiçbirinde “bronzlaşalım, güzelleşelim” demedik.

O güzelim kumsalların yanından geçtik, kumarhanelerine ibret gözüyle baktık, üzerlerine cami yapılsın diye vakfedilmiş arazilere “Kötü Evler” yapıldığını belgeledik, Kıbrıs’ta genç maneviyatının nasıl ihmal edildiğini, en mukaddes mekânlarımızın içki şişelerinin istilasına uğradığını görüntüledik…

Şirketler Mukayyetliği’nden çıkarttığımız kayıtlarla, KKTC’deki “Tel Aviv” merkezli şirketlerin sayısındaki artışı grafikledik…

Uyardık, uyardık…

“Türkiye’nin güvenliği açısından en az boğazlar kadar önemli olan Kıbrıs’ın ‘Türk Kesimi’ adeta İsraillilerin işgali altında” dedik.

Hani…

“Yabancılara gayrimenkul satışı” var ya…

Uyanık ve de organize İsrailliler, parsel parsel aldılar…

Kime ne diyeceksin, her bir şey yasal!..

Durum böyle böyle gelişti.

Türkiye, siyasal iktidara yönelik “devirme” hamleleriyle meşgulken, KKTC’nin yani Türkiye’nin altını oymaya dönük adımlar devam etti.

Ve bir gün geldi.

Kıbrıs’ın tepesindeki zat neler neler dedi!..

Ne günlere kaldık değil mi!..

***

Kıbrıs gençlerin maruz kaldığı “kara propaganda” çok yaman:

“Rumlar ile aramızda hiçbir problem kalmayacaktı ama Türkiye bizim Rumlarla iyi geçinmemizi istemedi. Diyaloğun önünü kesmek için elinden geleni yaptı. Türkiye baskısı olmasa, biz Rumlarla kolkola idik ve çoktan AB vatandaşı olmuş idik!”

***

Bu koca yalana inanan az mı?

Hayır çok.

Türkiye’de dolaşıma sokulan yalanlar, özellikle genç kesimi nasıl etkiliyorsa, Türkiye’nin “ihmal ettiği” Kıbrıs’ın genç kesimini de o derece etkiliyor.

Hatta daha fazla etkiliyor.

***

Şimdi…

Mesele geldi kapıya dayandı.

“Savaş olur mu, olmaz mı?” bilemeyiz ama bizi her koldan sıkıştırmak ve bitirmek için ellerinden geleni ardına koymayacaklarını görmemek mümkün değil.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşayan gençlerin, özellikle de “Kökten Adalı” gençlerin Anadolu’dan kalben kopmuş olmalarından endişe ederim.

İnşAllah tam olarak kopma olmamıştır ve İnşAllah “kalp ameliyatı” için gecikmemişizdir!

-------

TEŞEKKÜRLER

Evlâdımız Enes, başarılı bir beyin tümörü ameliyatı geçirdi, beynin ön tarafındaki 5 cm’lik bir tümörün tamamına yakını alındı.

Şükür durumu gittikçe iyiye gidiyor. Başta, büyük bir “Dua Seferberliği” başlatan ve memleketin, dünyanın her tarafından Şifa Duaları gönderen, Sosyal Medya’da “Rabbim Şâfi” çalışmasını gündeme yerleştiren kıymetli okuyucularımız, takipçilerimiz olmak üzere…

Dua eden, moral veren bütün dostlara teşekkürler.

Birçok meslektaşım aradı, isim isim yazsam unuttuklarım olacak, üzüleceğim. Cümlesine teşekkürler.

Çalışmalarını takip ettiğimiz bakanlar, iktidar ve muhalefet genel başkanları, genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, valiler, belediye başkanları ve bürokratlardan çok sayıda arayan oldu, her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Hepsinden Allah razı olsun.

İhsan Şenocak Hocamız ve talebelerinin dualarıyla desteklerini de asla unutamam.

Sağlık çalışanlarımızdan Allah razı olsun. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Sayın Cevdet Erdöl Hocamız yakın ilgisini eksik etmedi, Sağlık Bakanlığı Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç.Dr. Serkan Gökkaya, Başhekim Yardımcısı Dr. Ali Edizer Hocamızın desteğini her an yanımızda gördük, çok zorlu ameliyatı başarıyla gerçekleştiren Prof.Dr. Ahmet Murat Kutlay Hocamız ve Ekibi’ne şükranlarımızı arz ediyorum.

Yine, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Mehmet Daneyemez Hocamıza, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Şahin Bodur Hocamıza yakın ilgilerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.

Elbette İman ve tevekkül.

Enes Yavrumuz, 30 yaşında yakalandığı hastalığı o kadar sakin karşıladı ki…

Ameliyata hazırlanırken bir abdest alışı, bir dua edişi vardı ki…

“Şükürler olsun!” dedik.

Yüce Allah Herkese İman ve Sağlık Nasip Etsin.