Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.80
Gram Altın
2977.10
BIST 100
9730.7
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
27 Temmuz 2021

Kuva-yi Milliye olarak Güvenlik Korucuları

Kuvayı Milliye “Millî Kuvvetler, Millî Güçler” anlamına gelmektedir. Düzenli ordu şeklinde teşkilatlanmamış “Milis Kuvvetler” şeklinde ifade edebiliriz.

Kuvâ-yi Milliye bilindiği gibi, Osmanlı İmparatorluğu topraklarının aç akbaba; Yunan, İngiliz, Fransız, İtalyan ve Ermeni birliklerince işgal edildiği ve Mondros Mütarekesi ile son derece ağır koşulların dayatıldığı oldukça zor bir dönemde, Anadolu’nun dört bir tarafında Osmanlı ordusunun silahlarının alınıp dağıtıldığı bir dönemde doğmuş millî direniş örgütlerinin tamamına verilen isimdir.

Osmanlı Sultanı Halife Vahideddin Han’ın henüz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e vatanı kurtarma emrini vermeden önce ortaya çıkan örgütlenmedir.

Kuvâ-yi Milliye, Kurtuluş Savaşı'nın ilk savunma kuruluşudur. Halkın kendi kendine örgütlenmesidir. Halkın emperyalizme karşı verdiği büyük direnişidir.

Kurtuluş Savaşının kazanılmasının altyapısını oluşturmuştur. Her sınıf ve gruptan halkın oluşturduğu sivil-milis

Denizli Müftüsü Hulusi Bey, Demirci Mehmet Efe, İpsiz Recep, Topal Osman, Ethem (Çerkez) Bey, Antepli Şahin Bey, Kastamonulu Şerife Bacı, Halime (Halim) Çavuş, Erzurumlu Kara Fatma, Küçük Nezahat gibi Kurtuluş Savaşı kahramanları, aynı zamanda Kuvayı Milliyenin öncüleri ve kahramanlarıdır. Bu kahramanlarımızdan bazıları maalesef yanlışlar da yapmıştır.

1. Kurtuluş Savaşı ve 2. Kurtuluş (15 Temmuz) Savaşında olduğu gibi, halkımız her zaman devletinin yanında olmuştur.

Son 40 yıldır, Kurtuluş Savaşı döneminde mücadele ettiğimiz; Yunan, İngiliz, Fransız, İtalyan, Ermeni desteğinin yanı sıra ABD, Rusya, Suriye, İsrail gibi güçlerle yine mücadele halindeyiz. Son 40 yıldır PKK üzerinden yine aynı güçlerle mücadele ediyoruz.

PKK ile mücadele Kürtlerle verilen bir mücadele değildir. PKK ile mücadele Kürtlerle savaş değildir. Öyle olsaydı Kürtler topyekun PKK’nın yanında yer alırdı ve Türkiye de Suriye, Irak gibi son derece ciddi bir iç savaş yaşardı.

Kobani bahaneli isyan girişimi ve hendeklerin kazılarak özerklik ilan edilmesi olaylarında ciddi bir iç-savaşın eşiğinden dönüldüğü de unutulmamalıdır.

Kürt Halkı bunun farkında olduğu için; Kobani İsyanı ve Hendek-Özerklik isyanlarını desteklememiştir.

Kürt Halkı 40 yıldır, kendi devletleri olan Türkiye’nin yanında PKK (ABD, İsrail, Rusya, Fransa, İngiltere, Suriye, Yunanistan) ile mücadele etmektedir.

PKK ile en büyük mücadeleyi Kürt Halkı vermektedir. İçerideki Türk Solunun işbirlikçiliğine rağmen Kürtler PKK (ABD-İsrail) ile mücadele etmeye devam etmektedir.

Bunun en önemli kanıtlarından biri de, gönüllü Güvenlik Koruculuğudur.

Kürt halkı adeta düşmana karşı Kuva-yi Milliye şeklinde örgütlenerek mücadele etmektedir.

Güvenlik Korucuları bugünkü Kuva-yi Milliye’dir.

Bunun değerinin de çok iyi bilinmesi gerekmektedir.

Maalesef Korucularının değeri tam olarak bilinmemektedir.

*

Güvenlik Korucuları neden değersiz?

AK Parti, MHP, BBP gibi partiler Güvenlik Korucularının değerini kısmen bilmektedir.

Maalesef Cumhur İttifakı da Kuva-yi Milliye (Güvenlik Korucuları-Milis Kuvvetler) güçlerinin değerini tam olarak bilmemektedir.

Maalesef Cumhur İttifakı da Kuva-yi Milliye- Milis Kuvvetler’e hak ettiği değeri tam olarak vermemektedir.

Muhalefet partileri; CHP, İYİ Parti Kuva-yi Milliye- Milis Kuvvetler’e neredeyse hiçbir değer vermemektedir.

CHP, İYİ Parti gibi partiler hayvan haklarına gösterdikleri ilgiyi, Türkiye’nin birlik ve beraberliği için hayatlarını feda eden Kuva-yi Milliye (Güvenlik Korucuları) Birliklerine göstermiyorlar.

Kedi, köpek yaralanmalarında, ölümlerinde mesaj yayınlayan; Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Ekrem İmamoğlu, Tunç Soyer gibiler, Kuva-yi Milliye (Güvenlik Korucuları) Milisleri ŞEHİT olduğunda bir anma mesajı bile yayınlamıyorlar.

Neden? Çünkü; Kuva-yi Milliye (Güvenlik Korucuları) Milisleri biroy deposu değil de ondan.

Eğer Kuva-yi Milliye (Güvenlik Korucuları) Milisleri bir oy deposu olsaydı;

İYİ Parti genel Başkanı Meral Akşener, PKK’lı Selahattin Demirtaş yerine, Güvenlik Korucuları ile kahvaltı yapardı.

Kemal Kılıçdaroğlu, 'Selahattin Demirtaş bütün bu iddianameleri şeref madalyası olarak taşıyacak' demezdi ve ‘Kuva-yi Milliye (Güvenlik Korucuları) Milisleri PKK’ya karşı verdiği mücadeleyişeref madalyası olarak taşıyacak' diyecekti.

Ekrem İmamoğlu PKK’lı Selahattin Demirtaş’ın çizgisini değil, Kuva-yi Milliye (Güvenlik Korucuları) Milislerinin çizgisini beğenecek ve PKK’lı Pervin Bulda ile değil Kuva-yi Milliye (Güvenlik Korucuları) Milisleri ile fidan dikme etkinliği yapacaktı.

Dilek İmamoğlu ve Selvi Kılıçdaroğlu, PKK’lı Başak Demirtaş’ın doğum günü partisinde değil Kuva-yi Milliye (Güvenlik Korucuları) Milislerinin eşlerinin doğum günü partisine katılacaktı.

Dilek İmamoğlu ve Selvi Kılıçdaroğlu, PKK’lı Pervin Buldan ve PKK’lı Başak Demirtaş ile değil, Türkiye’nin birlik ve beraberliği için dul kalan Kuva-yi Milliye (Güvenlik Korucuları) Milislerinin eşleri ile tiyatro izleyecekti.

Demek ki; Kuva-yi Milliye (Güvenlik Korucuları) Milisleri oy deposu olaydı, sözde; gazeteci, yazar, sanatçı, iş adamı gibi soytarılar, Kuva-yi Milliye (Güvenlik Korucuları) Milislerini anardı. Onların yanında yer alırdı.

Göbeğinde kaz taşıyan Cem Yılmaz gibiler, Kuva-yi Milliye (Güvenlik Korucuları) Milislerinin hakları için de mücadele ederdi.

Her olaya (çiçek, köpek, böcek, ağaç) karışan; Levent Üzümcü, Tarkan, Athena Gökhan, Cem Yılmaz, İsmail Saymaz, Engin Özkoç, Ali Mahir Başarır, Levent Özeren, Ekrem İmamoğlu, Tunç Soyer, Yavuz Ağıralioğlu, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Muharrem ince, Mustafa Sarıgül, Canan Kaftancıoğlu, Şirin Payzın, Hasan Cemal, Murat Ongun, Levent Gültekin, Özgür Özel, Lütfü Türkkan, Uğur poyraz, Berna Laçin, Hasan Subaşı, Aykut Erdoğdu, Veli Ağbaba, Gürkan Hacır, Uğur Dündar, Yılmaz Özdil, emin Çölaşan, Özlem Gürses, Sedef Kabaş, Kadir inanır, Hasan Cemal, Deniz Zeyrek, Fatih Altaylı, Mustafa Balbay, Pervin Buldan, Mithat Sancar, Sezai temelli, Filiz Kerestecioğlu Demir, Garo Paylan, Barış Atay Mengüllüoğlu, Ahmet Şık, Erol Katırcıoğlu, Hüda Kaya, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Hakkı Saruhan Oluç, Ebru Günay, Meral Danış Beştaş, Berhan Şimşek, Zülfü Livaneli, Abdullah Gül, Murat yetkin, Engin Altay, Gürsel Erol, Mahmut Tanal, Gürsel Tekin… gibiler Kuva-yi Milliye (Güvenlik Korucuları) Milisleri için neden bir duyarlılık göstermiyorlar? PKK (HDP)’lılara, hayvan haklarına, LGBT’ye gösterdikleri duyarlılığı neden Kuva-yi Milliye (Güvenlik Korucuları) Hareketi Milisleri için göstermiyorlar?

Kuva-yi Milliye Hareketi (Güvenlik Korucuları) Milisleri neden bu insanların yanında değersiz?

*

Kuva-yi Milliye (Güvenlik Korucuları) Milisleri mi, PKK (HDP)’lılar mı değerli?

Kemal Kılıçdaroğlu:Kuvayi Milliye geleneğinden geliyorum” diyor, bugünün Kuva-yi Milliye (Güvenlik Korucuları) Milislerine sahip çıkmıyor. Hatta tam tersi, Kuva-yi Milliye (Güvenlik Korucuları) Milislerini düşman olarak gören HDP (PKK) ile seçim ittifakı yapıyor.

HDP ile seçim ittifakı yapanlar,

PKK’lı Selahattin Demirtaş ile kahvaltı yapanlar,

PKK’lı Pervin Buldan ile fidan dikenler,

PKK’lı Selahattin Demirtaş serbest kalsın diyenler,

PKK’lı Selahattin Demirtaş’ın çizgisini beğenenler,

PKK’lı Pervin Buldan ile tiyatro izleyenler,

Suriye’de, Libya’da, Afganistan’da, Katar’da, Sudan’da, Azerbaycan (Karabağ)’da, … ne işimiz var diyenler, …

İle Kuva-yi Milliye arasında bir bağ kurulamaz.

Kuva-yi Milliye’yi bugün, HDP (PKK) ile seçim ittifakı yapan CHP değil, içeride ve dışarıda büyük bir mücadele veren MİLLİ Cumhur İttifakı temsil etmektedir.

***

CHP Cumhurbaşkanı adayı olarak bir mason aday arıyor

CHP'li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, HRT Akdeniz kanalının yayınında, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayının kim olacağına ilişkin adeta bir itirafta bulundu.

Lütfü Savaş, "Cumhurbaşkanı adayı sadece başarı ve birikimle olmuyor. Ulusal ve uluslararası karar vericilerin işaret edeceği bir insanı yapacaklar" diyerek resmen saçmaladı.

Benim bundan anladığım, CHP'nin 2023 seçimlerindeki Cumhurbaşkanı adayının mutlaka bir MASON olacağı yönünde.

Savaş gelen tepkilerden olacak ki, espri yaptığını söylemiş. Bütün milleti salak yerine koyacak kadar önemli bir espri yapmış meğer.

***

Diyarbakır-Van-Malazgirt zaferi

Bence bu yılki Malazgirt Zaferi’nin konsepti tamamen değiştirilmelidir.

Bundan böyle Malazgirt Savaşı ve Zaferi, VAN ve Diyarbakır’ın fetihleri ile birlikte düşünülmelidir. Çünkü Malazgirt Zaferi’nin altyapısı büyük ölçüde Diyarbakır’ın fethiyle oluşmuştur. DMV (Diyarbakır-Malazgirt-VAN) birlikte düşünülerek daha büyük etkinlikler, kutlamalar, yapılabilir. Bunun için Van Gölü üzerinde, VAN GÖLÜ MALAZGİRT KULESİ, SELAHADDİN EYYUBİ KULESİ yapılarak, Malazgirt Zaferi sembolleştirilebilir. Osmanlı Armalı, Eyfel Kulesi benzeri VAN GÖLÜ Malazgirt Kulesi yapılabilir.

Malazgirt’te 81 il (hatta dost ve kardeş ülkeler de dahil edilebilir) çadır kurabilir. Bu çadırlar kalıcı hale getirilebilir. Malazgirt Zaferi Türk-Kürt Birliğinin en önemli sembollerinden biridir.

***

HDP (PKK)’nın oylarında düşüş var

HDP (PKK)’nin İSLAM’dan uzak bir parti olduğunun daha net görülmesi,

Diyarbakır Analarının eylemi,

Terörle mücadelede gelinen (güvenli ortam) NOKTA,

HDP (PKK)’nin CHP ile yaptığı seçim ittifakından, Kürtler için hiçbir faydanın çıkmaması,

PKK’nın Kürt çocuklarını Suriye’de ABD, İsrail askeri yapması

HDP’nin PKK’dan kopamaması-kopmak istememesi,

Kürt Halkının HDP’yi sorgulaması (HDP ne işe yarıyor?, İktidar ortağı olmayan partiyi ben ne yapayım?),

Bir kısım HDP (özellikle marjinal sol ve Aleviler) tabanının CHP’ye kayması,

AK Parti’den kopan bölgedeki bir kısım seçmenin AK Parti’ye tekrar dönüşü,

Bölgede HDP dışındaki partilerin de propaganda yapma (güvenli ortam) imkanı kazanması. Bölge çok sayıda partinin propaganda yapabileceği bir durma geldi. HDP’nin artık bölgede tek başına olmaması,

PKK’nın çözüm sürecini bitirmesinin maliyetinin anlaşılması,

Kobani provokasyonu ve hendek isyanlarının sonuçlarının net olarak görülmesi,

PKK (HDP)’nın yakıp-yıkması ve devletin de her zaman yapıp-onarması,

HDP tabanının iktidar ortağı olmak istemesi,

HDP tepesinin Türk Solu tarafından işgal edilmesi,

HDP tabanında yeni ve farklı bir parti isteği,

HDP’nin Türkiye partisi olmayı başaramaması,

HDP’nin en milli konularda bile TBMM ile ortak hareket etmemesi,

HDP’nin İstiklal Marşı ve bayrağa mesafeli olması,

PKK uyuşturucu baronları ve tefecilerinden duyulan rahatsızlık,

Tehditlerin hala devam etmesi,

HDP’den seçilip (Erkan Baş, Ahmet Şık, Barış Atay) İşçi Parti’sine giden milletvekilleri,

HDP (PKK)’nin LGBT politikası,

PKK’dan kaçan kızların anlattığı gerçekler,

Türkiye’nin Kürtlerle değil, PKK’nın arkasındaki güçlerle mücadele ettiğinin görülmesi,

Pandemi sürecinde devletin ayrım yapmadığının görülmesi,

Tarım-hayvancılık-sağlık, … alanlardaki gelişmeler,

PKK’lı Selahattin Demirtaş’ın hapiste bile keyfine bakıp hikaye yazması, hapisten Kürtlere direktif verip Kürtleri CHP ve Ekrem İmamoğlu’na yönlendirmesi,

Yerel seçimlerde CHP’ye verilen desteğin sadece CHP’ye yaraması,

Ekrem İmamoğlu, Tunç Soyer, Mansur Yavaş, … gibi HDP desteğiyle belediye başkanı olanların icraatlarının görülmesi,

CHP’nin de HDP gibi İSLAM dinine mesafeli olduğunun bir kez daha görülmesi,

MHP’nin Kürtlerle bir sorunun olmadığının gün geçtikçe daha iyi anlaşılması,

Özellikle MHP’nin Cumhur ittifakının ortağı olmasıyla, politikalarının eskiye göre daha net görülmesi, MHP’nin Kürt düşmanı olduğu algısının kırılması, Devlet Bahçeli ve MHP aktörlerinin Kürtleri sahiplenmesi, …

Gibi çok sayıda sebep, HDP (PKK) oylarında ciddi bir düşüşe sebep olmuş durumda.

HDP (PKK) şuanda bir arayıştadır.

AK Parti eğer HDP’ye elini uzatsa, HDP bırakın AK Parti’nin elini, ayağını bile öpmeye hazır.

Ama bir elin uzanmayacağının da farkında.

HDP parçalanıp marjinalleşmekten korkuyor.

Onun için de CHP’ye tamamen iltihak edebilir. Bunun için PKK onayı da gerekli.

Çünkü düşen oyları açıklayamaz.

2023 seçimleri HDP (PKK) için tam bir kabus.

CHP’ye iltihak etmek ile seçimlere girmeme seçenekleri arasında.

Her iki durumda da oy kaybı ve marjinalleşme kaçınılmaz.

Yani sonuç olarak, HDP’nin miadı doldu.

Yeni aktör, HDP’ye alternatif olarak kurulacak yeni parti ya da partilerden biri olacak.

Bir diğer gerçek de artık CHP ile HDP ittifak ortağı değil, rakip haline geliyor.

Aynı durum CHP ile İYİ Parti arasında da yaşanacak.

CHP, HDP’den oy alıyor,

İYİ Parti ise, CHP’den oy alıyor.

Kaçınılmaz çatışma yaklaşıyor.

Ya iltihak ya çatışarak ayrılma.